“Doktor Çağdaş yalnız değil”

Türk Tabipler Birliği tarafından düzenlenen `Hekimler ve Barış` konulu uluslararası bir konferansta, yaptığı konuşmada ideolojik propaganda yaptığı gerekçesiyle, ÇOMÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından hakkında soruşturma başlatılan Dr. Çağdaş Balcı için bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi. TTB Merkez Konseyi`nden Dr. Fatih Sürenkök, üniversitelerin olduğu yerlerde insanların da, fikirlerinde özgür olduğunu belirterek; “Türkiye Cumhuriyeti içerisinde, hele hele bir üniversitenin içerisindeki öğrencinin, bir dekan kadar, üniversite rektörü kadar, bir öğretim görevlisi kadar asistan arkadaşımızın da düşüncesini söyleme hakkı var” dedi.

883
 
 
Türkiye Tabipler Birliği tarafından 25 Nisan 2015`te Çanakkale`de düzenlenen "Hekimler ve Barış" konulu uluslararası konferansta ideolojik propaganda yaptığı gerekçesiyle, ÇOMÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından hakkında soruşturma başlatılan Dr. Çağdaş Balcı için dün, ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi önünden, Tıp Dekanlığı önüne bir yürüyüş gerçekleştirildi. Çanakkale Tabip Odası öncülüğünde gerçekleşen yürüyüşe, siyasi parti ve sendika temsilcileri destek verdi. Yürüyüşün sonunda Tıp Dekanlığı önünde, Çanakkale Tabip Odası tarafından yapılan açıklamada, Çağdaş Balcı hakkında başlatılan soruşturmanın en hafif ifadeyle mobbing olduğu belirtilerek; “Dr. Çağdaş Balcı’ya karşı bu soruşturma ile amaçlanan psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz ve sıkıntı vermektir. Bu yöntem ile amaçlanan aynı zamanda üretken, yaratıcı insanların iktidar ve egemenlik ilişkileri ile sindirilmeye ve çökertilmeye çalışılmasıdır.Genel anlamda düşünce ve ifade özgürlüğünü, özel olarak akademik özgürlüğü ihlal eden bir soruşturma ile karşı karşıyayız.
Geçtiğimiz dönemde; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde baskıcı, antidemokratik uygulamalar ayyuka çıkmışken, yeni dönemde ÇOMÜ bu kötü ününü aynı şekilde sürdürmesin, bilimin, özgürlüklerin, demokrasinin yaşandığı ve yaşatıldığı gerçek bir üniversite olsun istiyoruz” denildi.
 
 
“Sayın dekan bu soruşturmayı büyütme çabasında”
TTB Merkez Konseyi`nden Dr. Fatih Sürenkök, Türkiye Cumhuriyeti içersinde herkesin düşüncesini söyleme hakkının olduğunu ifade ederek; “Türkiye Cumhuriyeti içerisinde, hele hele bir üniversitenin içerisindeki öğrencinin, bir dekan kadar, üniversite rektörü kadar, bir öğretim görevlisi kadar asistan arkadaşımızında düşüncesini söyleme hakkı var. Bugün üniversitelerden değişik alanlarda Tıp bilimi adına yayınlar çıkıyor. Bir hastalığın tedavisi ile ilgili bir hekim arkadaşımız farklı bir yayını çıkartırken, bu yayınlanırken, başka bir hekim arkadaşımızda farklı bir yayını çıkartıyor. Bu nasıl birbirleriyle karşıtlık içeriyorsa, Çağdaş`ın siyasi düşüncesini de söylemesi en doğal hakkıydı. Olayı duyduktan sonra biz gerçekten, TTB olarak, hem TTB Başkanı Beyazıt İlhan hem ben sayın dekana telefonla, bu konuda duyduğumuz sıkıntıları dile getirdik. 10 gün kadar önce, Çanakkale Tabip Odası Yönetim Kurulu, sayın dekanı ziyaret ederek, bu konunun büyütülmemesi, soruşturma haline getirilmemesini talep etti. Bizde bunu talep ettik. Ama sayın dekanımız bunu görüş almadan, soruşturma haline getirerek, sanıyorum biraz daha büyütme çabası içerisinde. Çağdaş doğruyu yapmıştır. Burası üniversitedir ve üniversitenin olduğu yerde de insanlarda, fikirlerde özgürdür. Çağdaş da herhangi bir şekilde, suç teşkil edecek bir düşünce söylememiştir. Biz TTB olarak, Çağdaş`ın da, Çanakkale Tabip Odası`nın da ve tüm hekimler ile sağlık çalışanlarının yanındayız” diye belirtti.
 
“ Çağdaş uluslararası bir figür”
Dr. Çağdaş Balcı hakkında başlatılan soruşturmanın uluslararası tıp camiasında da takip edildiğini belirten Sürenkök; “Bu olayla sadece TTB yani Türkiye Cumhuriyeti`nin hekimleri, sağlık çalışanları ilgilenmiyor. Avustralya Tabipler Birliği Başkanı, Yeni Zellanda Tabipler Birliği Başkanı da merak ediyor. Çağdaş artık Uluslararası bir figür oldu. Ve ilginç bir şekilde iki hafta önce Dünya Tabipler Birliği toplantısı vardı. Orada da konuşuldu. Yani Dünya Tabipler Birliği`nin gündemine bile gelebilecek bir olay haline geldi. Arzumuz şudur ki, bu tıp fakültesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`nin kendi iç alanı, bu baskıyla ya da insanların fikirlerinin önüne geçerek bir baskıcı tutumla değil de, özgür bir üniversite mantığıyla anılsın. Bütün Türkiye`ye de, diğer uluslararası arenada da böyle örnek olsun. Dekandan da bunu rica edeceğiz. Olmazsa da, hukuki sürece başlayacağız. Hukuken de, bedenen de, ruhen de Çağdaş yalnız değildir” dedi.
Paylaş