Kazdağları ve Madra Dağı Çevre Platformu`nun kuruluşu ile ilgili olarak yapılan açıklamada Kazdağları`nın önemine değinildi. Doğal ve arkeolojik değerlerinin yanı sıra tarihsel olarak da bölgenin önemli olduğu kaydedilerek, “Kazdağları, Madra Dağı ve bunları çevreleyen yöre eşsiz bir ekolojik zenginlik barındırmaktadır. 21 bin 450 hektarı Milli Park olan Kazdağları’nda 101 familyaya ait, 43 tanesi endemik ve 78 tanesi nadir olmak üzere, 906 bitki taksonu yaşamaktadır. Mitolojik ve arkeolojik bulgularıyla eşsiz güzellikteki bin pınarlı Kazdağları’mız, Edremit Körfezi ve Çanakkale yöresinin olduğu gibi Midilli Adası’nın da içme suyu kaynağıdır. Edremit Körfezi’nin doğusunda yer alan, verimli ovaların arkasında Kozak Yaylasına uzanan Madra Dağı eşsiz su kaynaklarına ve Kazdağları kadar zengin ancak henüz belgelenmemiş bir bitki çeşitliliğine sahip olup bölgedeki ekolojik dengenin tamamlayıcısıdır. Ayvalık Adaları Tabiat Parkı ise üzerinde yapılaşma olmayan 18 ve kısmi yapılaşma olan 2 adet olmak üzere 20 adasıyla bölgeye değer katmaktadır. Yörenin dört bir yanı sebze, meyve, zeytin ve ürünleri, süt ve ürünleri, şifalı bitkileri, bal ve arı ürünleri ve çam fıstığı ile hem dünyaca ünlü hem de ekonomik olarak kendine yeterlidir. Ayrıca doğal ve arkeolojik zenginlikleri, kıyıları, adaları, tatlı su ve termal varlıklarıyla bölgemiz önemli bir turizm merkezidir” ifadeleri kullanıldı.
Madencilerin iştahı kabardı
Yapılan açıklamada “Bölgenin jeolojik oluşum süreci iklim ve bitki örtüsünü çeşitlendirdiği gibi yer altı varlıklarını da zenginleştirmiştir. Dağları, denizi, akarsuları, adaları ve termal kaynakları nedeniyle büyük bir yapılaşma talebi ve dolayısıyla imar rantı yaratan bölge, altın, bakır, kurşun, demir gibi madenler, taş ve mermer ocakları ve akarsu ve termal suları ile madencilik ve enerji sektörlerinin de iştahını kabartmaktadır. Bölgemizin doğal zenginliklerini sömüren ve burada yaşamın devamlılığını tehdit eden faaliyetlerin başlıcaları şunlardır: Eybek Dağı ve Kazdağları’nın hassas ekosistemleri içerisinde planlanan Rüzgar Enerjisi Santralleri, Mıhlı, Manastır Çayı, Şahinderesi ve Kızılkeçili derelerine HES projeleri ve inşası devam eden Havran, Manyas, Bayramdere ve Taşoluk Barajları, Çanakkale ve ilçelerinde 13 adet termik santral projesi, Çanakkale İli Bayramiç-Çan Bölgesi’nde İşletme ruhsatı bulunan 7 adet, Ayvacık-Ezine sınırları içinde 5’i işletme, 46’sı arama aşamasında 51 adet, Edremit Körfezi’nde ileri arama aşamasında 3 adet altın ve ağır metal madeni projesi, Ovacık Altın Madeni ve Kozak Yaylası’ndaki cevher alanları, Tepeoba Molibden Madeni, Karaayıt Köyü Kurşun Madeni, Yenice-Kalkım Çinko, Kurşun ve Bakır Madeni, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nda yapılaşma baskısı, Kazdağları ve Madra Dağı’nda yüzlerce taş ocağı. Doğa’daki tüm canlı ve cansız varlıklar insanla birlikte ekolojik sistem içerisinde bir arada yaşarlar ve birbirlerine bağlıdırlar. Tüm faaliyetlerin ekolojik sistemlere-dengelere uygun olarak yürütülmesi gerekir. Oysa, kapitalist sistem kalkınma adı altında bir yandan insan emeğini sömürürken, diğer yandan da doğadaki tüm diğer varlık, değer ve kaynakları metalaştırıp sömürmekte ve talan etmektedir. Bu vahşi sömürü ve talan sonucu geniş kitleler yoksullaşmakta, yerel halk-köylüler üretimden uzaklaşmakta, doğal ve kültürel değerler yok olmakta, ekolojik sistemler çökmekte, iklim değişikliği vb. ile geleceğimiz karartılmakta ve felakete doğru sürüklenilmektedir. İktidarların çokuluslu sermayeye ve onların yerli işbirlikçilerine sağladığı her türlü olanakla, sömürü, talan ve felaketin önü açılmakta ve desteklenmektedir. Kazdağı, Madra Dağı ve çevresinde halk 20 yılı aşkın süredir örgütlü olarak bu sömürü ve talana karşı her türlü yasal zeminde mücadele etmekte ve yaşam alanlarını korumaktadır” denildi.
“Doğa dostu-yaşam dostu”
Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada “Kazdağları, Madra Dağı ve yörelerinde doğa yıkımına ve talanına karşı sürdürülen bu yerel mücadeleleri birleştirerek bölgenin doğasına, tarihsel ve kültürel varlıklarına sahip çıkmak, başta altın madenciliği olmak üzere doğaya zarar veren madencilik faaliyetlerine, HES’lere, Termik Santraller’e ve doğaya karşı yapılan tüm diğer saldırılara karşı durmak, tohumlarımızın üretiminin ve paylaşımının patent vb adlar altında her türlü kısıtlanmasına karşı durarak, özgürce üretimine ve değişimine ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına sahip çıkmak, yerel ve geleneksel tarım ve hayvancılık ürünlerine ve küçük üreticilere destek vermek, tüketim, beslenme ve gıda alışkanlıklarımızı "doğa dostu-yaşam dostu" ilkeler ışığında yeniden sorgulamak, tüm bu ve benzeri konu ve alanlarda bilimsel bilgiler ışığında çözüm yolları üretmek, kampanyalar düzenlemek, kamuoyu oluşturmak, hukuksal mücadele vermek ve demokratik baskı grubu yaratmak amacı ile Kazdağları ve Madra Dağı Çevre Platformu kurulmuştur. Platform Kazdağları, Madra Dağı ve yörelerini kapsayan coğrafyada doğal ve kültürel varlıkları koruma konusunda mücadele eden tüzel kişiliği olan veya olmayan oluşumların iletişim ve koordinasyonunu sağlayacaktır. 30 Mart 2013 tarihinde kuruluş toplantısını ve 7 Nisan 2013 tarihinde ilk genel kurul toplantısını gerçekleştirmiş olan platformda, Ayvalık Tabiat Platformu, Balıkesir Barosu Çevre Komisyonu, Balıkesir TÜKODER, Bayramiç Çevre Platformu, Bayramiç Yeniköy Kaz Dağları Ekolojik Yaşam ve Tohum Derneği, Çanakkale Çevre Platformu, GÜMÇED Edremit Körfez Şubesi, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve Yaşam Dostu Ürün Dayanışma, Üretim ve Paylaşım Grubu yer almaktadır. Platform tüzel kişiliği olan ya da olmayan, Kazdağları, Madra Dağı ve yörelerini kapsayan coğrafyada doğal ve kültürel varlıkları koruma konusunda mücadele eden tüm oluşumların katılımına açıktır” denildi.