“Doçentlik unvanı nasıl alınır ve ne anlam ifade eder?”

Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç, üniversite yönetimine doçentlik unvanının nasıl alınacağını ve ne anlam ifade ettiğini sordu.

620
Yaşanan sorunların doğrudan ÇOMÜ rektörlüğü makamına taşınarak çözümlenmesi gerektiğini belirten Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç; “Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) herhangi bir konuda etkinlik yaparken veya görüş bildirirken yüz (100) yılı geçen bir emeğin birikimi ve sorumluluğu ile davranmaktadır. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve çalışanlarının daha iyiye gitmesi konusunda her çabanın içinde olduk. Bu sorumluluğun bir başka boyutu olarak da yapılan her türlü haksızlığın karşısında durduk. Eğitim Sen olarak önceliğimiz bu sorunların doğrudan ÇOMÜ rektörlüğü makamına taşınarak çözülmesidir. Son dönemde ÇOMÜ rektörlüğünden istediğimiz hiçbir randevu talebine olumlu yanıt verilmedi. Bizler de EĞİTİM SEN olarak ÇOMÜ akademisyenlerinin özlük haklarında kayıplara neden olan uygulamanın düzeltilmesi amaçlı olarak basın ve kamuoyu ile görüşlerimizi paylaştık. Bu çabamız karşılığında yapmaya çalıştığımız katkı nedeniyle teşekkür beklerken “üniversite” ortamına hiç yakışmayan bir tarzda açıklamalar ile karşılaştık. ÇOMÜ tarafından yapılan; en iyimser değerlendirmeyle bilgi eksikliği ile akademik ortamın yeterince bilinmemesi kaynaklı ve hoş olmayan bir üslup ile yapılan açıklamalar konusunda söylenecek pek çok şey var. Bununla birlikte bu açıklamamızda konunun bir kısmını paylaşmak istiyoruz” dedi.
 
“Bu uygulamadan derhal vazgeçin”
ÇOMÜ yönetiminin akademisyenlere yönelik uyguladığı yöntemlerden derhal vazgeçmesi gerektiğini ifade eden Koç; “Doçent kadrosunu alamayan öğretim üyeleri, kadronun gereği olan özlük haklarını kullanamamaktadırlar. Bu durumun pratikte yansıması doçentlerin hak ettikleri maaşı alamamasına neden olmaktadır. Böylece üniversite yönetimi bazı öğretim üyelerine yasa dışı maaştan kesme cezası uygulamaktadır. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin şu anda görevde bulunan yönetimi bazı öğretim üyelerine birkaç hafta içinde hak ettiği kadroları verirken, bazılarını yıllarca bekletmek gibi hiçbir akılla açıklanamayacak uygulamalara imza atmaktadır. Üniversite yönetimi 17.09.2012 tarihinde yaptığı yazılı açıklamada bunun gerekçesini itiraf etmiştir. Çünkü bu açıklamaya göre yönetim ÜAK’un kriterleri ve kendi resmi internet sitesindeki kriterleri dışında “belli kriterler” belirlemiştir. Kamuoyuna duyurulmayan bu “belli kriterler”in ne olduğu belli değildir. Bugüne kadar doçentlik unvanını alan öğretim üyelerinin ne kadarının bu “belli kriterleri” yerine getirmediği ise açıklanan listede bellidir. Ya da yıllarca kadro için bekleyen hatta yardımcı doçent olarak emekli olacak olan doçentlerin bu “belli kriterler”den” hangisini yerine getiremediği bilinmemektedir. Bu durum ahlâki değerlere sığmamakta ayrıca suç teşkil etmektedir. Çünkü her vatandaşın yasalar karşısında eşit haklara sahip olması Anayasamız tarafından güvence altına alınmıştır. Üniversite yönetimi, içeriğinin ne olduğu belli olmayan bu “belli kriterleri” uygulayarak Anayasanın eşitlik ilkesini alenen ihlal etmektedir. Bu nedenle üniversite yönetimini Doçentlik atamalarını yaparken hangi “belli kriterlere” göre karar verdiğini kamuoyuna ve akademisyenlere açıklamaya ve Anayasa dışı bu uygulamadan derhal vazgeçmeye davet ediyoruz” diye konuştu. Koç sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Eğitim Sen olarak gündeme getirdiğimiz konular ile bilim ve eğitim konularının isteyen her yetkili ile kamuoyu önünde tartışmaya hazırız. Gündeme getirdiğimiz konuların hukuk, akademik etik ve evrensel üniversite anlayışı bakımından sonuna kadar arkasındayız. Kamuoyuna da konuları bu ülkenin kuruluş felsefesi olan hukuk, evrensel değerler ve “bilimin yol göstericiliğinde” değerlendirmeye çağırıyoruz.”
Paylaş