“Dindar kişi-dinsel toplum kimliği yerleştirilmeye çalışılıyor...”

TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Çanakkale Milletvekili M.Serdar Soydan; AKP Çanakkale Milletvekillerinin “ayrımcılık ve nefret suçu işliyor ” suçlamalarına “Modern toplumlarda olduğu gibi, birleştiricilik, dayanışma ve kaynaşma laiklikle yaşama geçer” değerlendirmesi yaparak” Bugün, eleştiride bulunan milletvekili arkadaşlarım ve mensubu oldukları siyasi parti ve hükümet keşke laikliğin korunması, kollanması ve yaşatılması konusunda da içten samimi bir gayret içerisinde olsalardı” dedi.

734
“AKP’nin Çanakkale’yi alması demek; insanların etnik açıdan birbirlerini sorgulaması demektir. İnsanları dini inançlarına göre bölmek ve parçalamak demektir. Barış kenti olan Çanakkale’yi, kavgacı bir kent yapmak demektir…” sözleri üzerine “ayrımcılık ve nefret suçu işlemektedir” suçlaması yapan AKP milletvekillerine cevap veren TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Çanakkale Milletvekili M. Serdar Soydan “Öncelikle AKP’ li milletvekili arkadaşlarımın bilmesi gerekir ki, CHP li olmak CHP de siyaset yapmak, Cumhuriyet devrim ve ilkelerini öncelikle korumak ve kollamaktan geçmektedir” dedi. Devrimleri ülkede yaşatan, laiklik ilkesinin anayasada yer almasını sağlayan CHP ve onun neferleri olduğunu belirten Soydan;”Cumhuriyetin, Atatürk’ ün ilkelerini benimsemekten, hatta anımsamaktan bile yoksun arkadaşlarıma hatırlatmak isterim ki, laiklik ilkesi Cumhuriyetle kazanılmış, öncelikle ve kararlılıkla CHP’lilerce korunmuş ve kollanmaktadır” değerlendirmesini yaparak açıklamasını şöyle sürdürdü: “Unutulmamalıdır ki, Atatürk Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi, laik birey-laik toplum kimliğine dayanmaktadır. Uygar, bağımsız, akılcı ve demokratik toplumun özelliği budur. Bu kimlik ayrımcı değil, birleştiricidir. Çünkü “laik insan” akılcı bir eksenle hareket eder ve ayrımları insan değerlerinin ölçütü yapmaz. Laik birey-laik toplum kimliği; eşitlikçi, dürüst, çalışkan, yapıcı ve dayanışmacı bir ortak hayatı amaçlamaktadır.”
 
Laik Topluma saldırı
Bugün, laik birey-laik toplum kimliğinin her yolla eleştirildiğini, suçlandığını, ortadan kaldırılmaya çalışıldığını ifade eden TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Çanakkale Milletvekili M. Serdar Soydan;”Suçlama “dindarlık-dinsizlik” üzerinden yapılıyor, kamu hizmetleri, eğitim kurumları gibi her alana “dindar kişi-dinsel toplum” kimliği yerleştirilmeye çalışılıyor. Modern toplumlarda olduğu gibi, birleştiricilik, dayanışma ve kaynaşma laiklikle yaşama geçer” dedi.
 
Ülkemizin birleştirici unsuru ulus olma bütünlüğüdür.
TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Çanakkale Milletvekili M. Serdar Soydan hedeflerini de şöyle açıkladı:”Bir ülkede tek din, tek mezhep olmaz. Bir ülkede her din olur, her mezhep olur. Bu da ülkemizin zengin kültürel mirasıdır. Bu mirasa sahip çıkmak, bu dokuyu oluşturan kesimlere devlet olarak eşit mesafede olmak uygar bir ülke, demokratik bir ülke olmak demektir. Atatürk’ün ve CHP’ nin ve neferleri olarak bizlerin yapmaya çalıştığı da budur. Unutulmamalıdır ki, Atatürk ve değerlerine karşı olmak, insanlığın evrensel doğrularını ortadan kaldırmaz. Sadece Atatürk’ü unutturmaya çalışanları uygar insan-uygar toplum düzeyinden ilkel kabile düzeyine indirir”
 
Rektöre göndermeler
TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Çanakkale Milletvekili M. Serdar Soydan medyada tartışılan ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner’in sözlerine de atıfta bulunarak şunları ifade etti: “Bugün, Çanakkale gibi ülkemizin en modern ve çağdaş kentlerinden birisindeki üniversiteye AKP hükümeti tarafından, AKP Çanakkale Milletvekili arkadaşlarımın desteğiyle rektör olarak atanan ve görev yapan kişi bir televizyon programında hiç çekinmeden ve sıkılmadan, “insanın Şii olması Hıristiyan olmasından kötüdür. Çünkü Hıristiyan nihayetinde ehli kitaptır. Üç dinden bir tanesidir. Allah onu selamete de erdirebilir. Belki cennete de koyabilir. Şii’de, Alevi’de sapkınlık var, onda dini bozmaya çalışmak var. Şiiler ve aleviler cennete gidemez” diye ifadede bulunuyor ve buna karşı hiç bir hükümet yetkilisi ve AKP Çanakkale Milletvekili arkadaşlarım tepki göstermiyor, gereğini yapmıyor ve susuyorsa demek ki aynı anlayış hâkimdir demektir. Bu anlayış, Bir bilim insanı anlayışı, çağdaş bir siyasetçi anlayışı olamaz, olmamalıdır. Bu anlayış, farklılığa tahammülü olmayan, ırkçı, gerici zihniyetin üniversitelerde kürsü işgal ettiği, ‘rektör’ olduğu bir ortaçağ anlayışıdır. Bir bilim insanının kendini ‘cennet bekçisi’ sanması, Allah’ın hükmüne müdahale etmeyi bile kendinde hak görmesi AKP ve yandaşlarının hâkim kılmaya çalıştığı çağ dışı bir anlayıştır”
 
Çanakkale Halkı gericiliğe prim vermez
“AKP’nin hâkim kılmaya çalıştığı bu sakıncalı anlayış hiç bir zaman Çanakkale halkının anlayışı olmamıştır, bundan sonrada olmayacaktır” diyen M. Serdar Soydan “Buna, ne AKP hükümetlerinin, ne AKP Çanakkale Milletvekillerin gücü yetecek, ne de atadıkları sözde bilim insanının. Çanakkale Halkı Mustafa Kemal’in ışığında, çağdaş aklın ve bilimin öncülüğünde aydınlık günlere yürümeyi her zaman başarmıştır, başarmaya da devam edecektir” şeklinde değerlendirme yaptı.
Paylaş