“Daha az Uğur Mumcu’yduk dün, daha çok Uğur Mumcu’yuz şimdi”

Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, katledilişinin 21`inci yılında da sevenleri ve meslektaşları tarafından anıldı. Adalet ve Demokrasi Haftası olarak bilinen, aralarında Metin Göktepe, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Hrant Dink gibi aydın ve gazetecilerin bulunduğu çok sayıda değerin yitirildiği Ocak ayında, 24 Ocak`ı da içine alan haftada, düzenlenen etkinlikler ile “Daha çok demokrasi ve daha çok özgürlük” için mücadele çağrısı yapılıyor.

900
 
Bu yıl 21`incisi düzenlenen Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri kapsamında gazeteci-yazar Uğur Mumcu yine sevenleri ve meslektaşları tarafından anıldı. “İnsanlar niçin hapis yatar, niçin acı çeker? Niçin Ziverbey Köşklerinden, Otağ-ı Hümayun denen işkence karargâhlarından geçer, niçin? Bunun bir nedeni var. Daha iyi dünya, daha iyi demokrasi, daha iyi sosyal adalet, ekmek ve özgürlük için” diyen Uğur Mumcu`nun yıllar önce söylediklerinin, işaret ettiği gerçekliklerin bugün yaşanıyor olması, onun gazeteci kişiliğinin, aydın yönünün en önemli göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Ortaya çıkardığı gerçekler, mücadele ettiği değerler, bugün daha çok kişi tarafından sahiplenen Uğur Mumcu, haince katledilişinin 21`inci yılında da unutulmamaya, anılmaya ve yaşatılmaya devam ediyor. Çanakkale`de her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli etkinlikler ile anılan Uğur Mumcu, “Unutulmuyor, unutturulmuyor.”
 
 
Cemal Oral yine hatırlatıldı
Çanakkale`de dün Cumhuriyet Meydanı`nda gerçekleşen anma törenine Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, Erenköy Belediye Başkanı Alaattin Özkurnaz, bazı belediye meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, sendika ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile gazeteci Celal Başlangıç, Doç. Dr. Esra Arsan ve yazar Deniz Kavukçuoğlu katıldı. Çağdaş Gazeteciler Derneği Çanakkale Şubesi adına açıklama yapan Aynur Ganiler, “Meslektaşımız, ustamız Uğur Mumcu’yu, aramızdan ayrılışının 21. yılında özlemle ve sevgiyle anıyoruz” dedi. Konuşmasında Ataol Behramoğlu`nun “Uğur`a ağıt değil, övgü” isimli şiirini okuyan Ganiler, geçtiğimiz günlerde faile “henüz” bulunamayan bir saldırıda yaralanan gazeteci Cemal Oral`a da değindi. “Tarihin her döneminde gerçeklerden korkanlar gerçeklerin halka ulaşmasını engellemek isteyenler; aydınlar, bilim insanları, sanatçılar gazeteciler üzerinde baskı ve şiddet uygulamışlardır” diyen Ganiler, “Ülkemiz tarihi bu baskı ve şiddetin acı sonuçlarıyla doludur. Bugün geldiğimiz noktada da baskı ve şiddet uygulamaları aynı şekilde sürdürülmektedir. Ülkemiz bugün tutuklu gazeteciler şampiyonu bir ülke haline gelmiştir. Gazeteciler her an siyasal iradenin baskısıyla işten çıkarılma tehdidi altındadır. Görevleri başında gazeteciler saldırıya uğramakta, gözaltına alınmakta, özgürce mesleklerini yerine getirememektedirler. Daha dün Çanakkale’de bir gazeteci arkadaşımız iğrenç bir saldırıya uğramış ve darp edilmiştir” ifadelerini kullandı.
 
 
“Sorumluluk himaye ediliyor”
“24 Ocak 1993 karlı bir kış günü arabasına bomba konularak katledilen yurtsever özgürlükçü, devrimci gazeteci Uğur Mumcu’ya yapılan bu saldırı sermaye düzenin çirkinliklerinin açığa çıkarılmasına karşı mevcut düzenden menfaati olan kesimlerin bir komplosudur” diyen Ganiler, “Bu saldırının gerçek failleri ne yazık ki bugün hale ortaya çıkarılmış değildir. O günden bu güne değişmeyen bir başka gerçek de budur. Bu hain saldırganlar korunmakta, sorumlularının ortaya çıkarılması bir şekilde engellenmektedir. 5 gün önce katledilmesinin 7. Yılında andığımız bir başka gazeteci Hrant Dinki katleden gerçek sorumlularda ortaya çıkarılmamıştır. Gerçek sorumlular sistemin koruyucu kanatları altına alınarak himaye edilmekte, göstermelik bazı tetikçilerle kamuoyu yanıltılmaya çalışılmaktadır. Hrant’ın dostlarının `bu dava biz bitti demeden bitmez` dediği gibi Uğur Mumcu ve diğer demokrasi şehitleri için de bu davalar, özgürlük ve demokrasi taraftarlarının gerçek sorumlular ile hesaplaşması sonuçlanıncaya kadar devam edecektir. Gezi mücadelesi ile başlayan `mücadelemiz sürecek` ilkesi Uğur Mumcuları,Hrant Dink’leri Metin Göktepe’leri Muammer Aksoy’ları , Bahriye Üçok’ları, Ahmet Taner Kışla’ları ve Abdi İpekçileri hatırladıkça daha bir anlam kazanmaktadır. İçinde bulunduğumuz şu günlerde hukukun ayaklar altına alındığı yargı yürütme ve yasama erklerinin işlemediği koşullarda Uğur Mumcu gazeteciliğinin önemini çok daha iyi kavramaktayız. Her geçen gün daha çok emperyalist sistemin kontrolü altına girdiğimiz ekonomik olarak emekçilerin yaşamlarını zorlukla sürdürdüğü, yolsuzluk rüşvet ve kirliliğin ayyuka çıktığı koşullarda artık sözün bittiği noktaya gelinmiştir” şeklinde konuştu.
 
 
“Onu anmanın yolu mücadele etmek”
Ganiler konuşmasını Nazım Hikmet`in “Hürriyet Kavgası” şiiriyle tamamladı. Ganiler, “Ayakkabı kutuları, yatak odalarındaki para kasaları, para sayma makineleri her şeyi anlatmaktadır. Yolsuzluklar ve kirlilik direkt olarak yargıya yapılan müdahalelerle siyasal erk tarafından bizzat korunmakta ve üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Bu koşularda, hepimiz birer Uğur Mumcu olmanın önemini kendimize rehber alarak onu anmanın, onu yaşatmanın onun yaptığı gibi yolsuzluk, siyaset ve tarikat ile simgelenen şeytan üçgenine karşı mücadele etmekten geçtiğini bir kez daha vurguluyoruz. Uğur Mumcu’yu demokrasi, barış, ve özgürlük mücadelemizde yaşatmaya bir kez daha söz veriyoruz” dedi. Yapılan konuşmanın ardından katılımcılar ellerindeki mum ve karanfillerle Çanakkale Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Sosyal Tesisleri`ne kadar yürüdü.
 
 
“Uğur Mumcu ve günümüz medyası”
Cumhuriyet Meydanı`nda düzenlenen etkinliğin ardından Çanakkale Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Sosyal Tesisleri`nde “Uğur Mumcu ve günümüz medyası” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Gazeteci Celal Başlangıç, Doç. Dr. Esra Arsan ve yazar Deniz Kavukçuoğlu`nun konuşmacı olarak katıldıkları panel ile şiir ve müzik dinletisinin ayrıntıları Pazartesi gazetemiz Çanakkale OLAY`da...
 
 
 
Paylaş