“ÇOMÜ’deki korkunun nedeni ne?”

Basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilerine gösterdiği tavır ile eleştiri oklarının hedef olan ÇOMÜ yönetimini sert bir dille eleştiren Avukat Muharrem Erkek,Bir rektör yardımcısı nasıl olur da kendi öğrencilerinin basın açıklamasından korkabilir? Bunun nedeni ne? Bunun adı korkudur. Düşünceden korkudur, düşüncenin ifade edilmesinden korkmaktır” dedi ve uyardı; “Bundan sonra da bu sürecin takipçisi olacağız. Üniversitede, sırf basın açıklaması yapmak istiyor diye, herhangi bir öğrenciye bir saldırı gerçekleşirse, biz buna çok sert bir tavır gösteririz” ifadelerini kullandı.

967
 
 
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`nde 24 Eylül günü basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilerin okula alınmaması, sonrasında ise aralarında akademisyenlerin de olduğu öğrencilerin polis zoruyla üniversiteden dışarıya çıkarılması tepki çekmeye devam ediyor. ÇOMÜ`deki yönetim anlayışına yönelik eleştiriler ve kınamalar devam ederken, konuyla ilgili olarak ÇOMÜ`den herhangi bir açıklama yapılmaması da dikkat çekiyor. Üniversitede yaşanan olayları değerlendiren Avukat Muharrem Erkek, ÇOMÜ`yü uyararak, bir daha böyle bir olayın tekrarlanmamasını istedi. “Biz bu kentte, öğrencilere ya da diğer konuklarımıza barışı ve birlikte yaşamayı vaat ediyoruz. Ancak görüyoruz ki, kentin bu hedefi ve görevi bazı kurumlar tarafından, baskıcı, ötekileştirici ve şiddet içeren yönetim anlayışı ile engelleniyor. Biz bu kentte bu tür bir yönetim anlayışını istemiyoruz” diyen Erkek, “Öncelikle hepimiz gerçekten çok üzgünüz. Çünkü, üniversitemizde böyle bir yönetim anlayışının olması son derece üzücüdür. Düşünün ki bir rektör yardımcısı kendi öğrencilerinin herhangi bir konuda basın açıklaması yapmasından korkuyor. Basın açıklaması yapmak, daha doğrusu bir düşünceyi açıklamak ve yaymak en temel hak ve özgürlüktür. Bu anayasal bir haktır, bu evrensel hukuktan doğan bir haktır, bu demokrasiden doğan bir haktır. Ama o gün maalesef, üniversitenin mevcut yönetim anlayışı, kendi öğrenci ve öğretim görevlilerine şiddet uygulattı. Bunu kabul etmek mümkün değil. Üniversite yönetiminin aklını başına alması lazım. Biz burada yıllardır, kimseyi ötekileştirmeden, herkesi kucaklayarak, insan odaklı siyaset yaparak, `Barış kültürümüz olsun` diyoruz. Ama üniversite yönetimi kendi öğrencilerini dövdürtüyor. Bu kesinlikle kabul edilemez. Düşünce ve ifade özgürlüğüne de bir saldırıdır bu. Öğrenciler basın açıklamalarını üniversitede yapmayacak da nerede yapacak? Demokratik bir haktır bu. Bundan sonra da bu sürecin takihçisi olacağız. Böyle bir olay tekrarlanırsa üniversitede, sırf basın açıklaması yapmak istiyor diye, herhangi bir öğrenciye bir saldırı gerçekleşirse, biz buna çok sert bir tavır gösteririz. Bir rektör yardımcısı nasıl olur da kendi öğrencilerinin basın açıklamasından korkabilir? Bunun nedeni ne? Bu düşünceden korkmaktır, düşüncenin ifade edilmesinden korkmaktır” dedi.
Paylaş