“Cennet bahçesi, cehennem çukuru olmasın”

Çanakkale`de çevre konusunda tavır alan bazı sivil toplum örgütleri geçtiğimiz günlerde Ağı Dağı`na giderek hem yürüyüş yaptılar, hem de bölgedeki maden tehlikelerine dikkat çektiler. Bölgenin birçok bitki çeşidini içinde barındırdığını ifade eden örgütler, “Burası dünya üzerindeki cennetten bir bahçe, siyanür çukurları ile cehennem çukuruna düşünmesini istemiyoruz” dediler.

839
 
 
Çanakkale Çevre Platformu, Zirve Dağcılık ve Spor Kulübü, Çanakkale Endüstri Meslek Lisesi Mezunları Derneği ve Kent Konseyi Esenler Mahalla Meclisi üyeleri ile tavrını çevreden yana koyan vatandaşların katıldığı Ağı Dağı gezisi geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi. Ağı Dağı`nda doğa yürüyüşü yapan ekip, bölgede bulunan ıhlamur, göknar, kestane, meşe ve karaçam ağaçlarının bir arada bulunduğunu hatırlatarak, buranın usta şair Nazım Hikmet`in dizelerinde geçen “Bir Orman Gibi Kardeşçesine” ifadesinin somut örneği olduğunu ifade ederek, “Böylesi bir fotoğrafı başka bir yerde bulamayız. Burası bitki çeşitleri ve doğası ile cennetten bir köşedir. Bir yer yüzü cennetidir. Altın madeni çalışmaları ile buranın cehennem çukuru olmasına izin vermemeliyiz” dediler.
 
 
“Bölge için önemli bir kaynak”
Ağı Dağı`nın sadece üstündekiler ile değil, altındaki su kaynakları ile de Çanakkale ve bölgesi için önemli olduğu ifade edilerek, “Burası 30 köyün içme suyunu karşılarken, aynı zamanda Çan merkezinde bulunun çok sayıda tatlı su çeşmesinin de kaynağı olmaktadır. Karabiga üzerinden Marmara Denizi`ne dökülen Kocabaş Çayı ile Bayramiç Barajı`nı besleyen, Batak Ovası, Ezine Ovası gibi tarımsal üretimin yoğun yapıldığı alanların su ihtiyacını karşılayan Kara Menderes Çayı`nın da doğduğu bir dağdır. Bu kadar önemli bir dağda 100 milyon tan kayanın öğütüleceği ifade edilmektedir. Bu hem Ağı Dağı`ndaki bitki çeşitliliğini yok edecek, hem de direkt ve dolaylı olarak bu dağın yeraltı su kaynaklarından beslenen binlerce insanı da etkileyecektir” dediler.
Paylaş