“Çanakkale suyuna sahip çıkıyor”

Her yıl çeşitli sloganlarla düzenlenen ve bu yıl üçüncüsü yapılan Atikhisar Kır Şenliği, geçen iki yıla göre daha coşkulu ve daha yüksek bir ilgi ile gerçekleşti. Çeşitli etkinliklerin yapıldığı Kır Şenliği’nde “Topraklarımız altıncılara, havamızı termikçilere vermeyeceğiz” dendi. CHP, EMEP ve TKP gibi siyasi partiler ile Çanakkale Barosu, 18 Mart Bisiklet Grubu, Halkevleri gibi sivil toplum kuruluşlarının da katılarak destek verdikleri şenlikler, geçen iki yıla oranla çok daha yüksek bir katılım ile gerçekleşti.

856
Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi ve Çanakkale Çevre Platformu’nun organize ettiği, Çanakkale Belediyesi’nin desteklediği 3’üncü Atikhisar Kır Şenliği hafta sonu yoğun bir katılım ile gerçekleşti. Ulaşımını Çanakkale Belediyesi’nin ücretsiz sağladığı etkinlik için sabahın erken saatlerinden itibaren Kayadere Köyü Mesire Alanı’nda toplanılmaya başlandı. CHP, EMEP ve TKP gibi siyasi partiler ile Çanakkale Barosu, 18 Mart Bisiklet Grubu, Halkevleri gibi sivil toplum kuruluşlarının da katılarak destek verdikleri şenlikler, geçen iki yıla oranla çok daha yüksek bir katılım ile gerçekleşti. CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl başkanı Hamza Karagöz ve CHP İl Kadın Kolları Başkanı Kardelen’in de katıldığı, yaklaşık olarak 2 bin kişinin hazır bulunduğu etkinliklerde, Kazdağları ve Ağı Dağı bölgesindeki altın madenciliği faaliyetleri, Biga, Karabiga ve Lapseki bölgesindeki termik santral faaliyetleri, Küçükkuyu, Altınoluk bölgesindeki HES projelerine karşı tek ses olunması gerektiği ifade edildi. Müzik gruplarının söylediği şark ve türkülere alkış ve halayları ile eşlik eden Çanakkaleliler, gönüllerince eğlendiler. Sıcak bir hafta sonunu bir arada geçiren çok sayıda vatandaş, ikram edilen pilavlardan yerken, ip atlama, halat çekme ve voleybol oynama gibi etkinliklere de katıldılar. Şenliklerde açılış konuşmasını yapan Kır Şenlikleri Düzenleme Komitesi adına Ali Aydın Çalıdağ; “Ciddi bir tehdit altındayız. Bu tehdidi önlemek için gerekli desteği sizlerden bekliyoruz. Sizler adına bu işleri yapan Çanakkale Çevre Platformu, Kent Konseyi Çevre Meclisi ve bunlara desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Çanakkale Belediyesi sizlerin desteğini her zaman beklemektedir. Salı Günü barajımızın su toplama havzasında bulunan Serçiler Köyü’nde ÇED toplantısı yapılacak. Buradaki aramalara ve sondajlara engel olamazsak, fazla değil birkaç ay içinde Çanakkale barajından su kullanamayacak hale geleceğiz” dedi.
 
 
“Sağlıklı bir çevrenin çığlıdır bu”
Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Vekili ve Tabip Odası Çevre Komisyonu Başkanı Dr. Nihat Gülhan ise konuşmasında, Çanakkale’deki altın madenlerinin ve termik santrallerin varlığının doğayı tehdit ettiğini dile getirdi. Gülhan, “Buradan yalnız Çanakkalelilere değil, tüm Türkiye’ye hatta dünyaya sesleniyoruz. Lütfen bu çığlığı duyun. Çünkü bu çığlık eşsiz bir doğanın, milyarlarca canlının, milyonlarca insanı besleyen tarım ürünlerinin, su kaynaklarının ve sağlıklı bir çevrenin çığlığıdır. Bu çığlık milyonlarca yılda oluşmuş eşsiz bir doğanın ve binlerce yıllık, kültürün tehdit altında olduğunun habercisidir. Daha fazla kar etmekten başka derdi olmayan sermaye gözünü, bakmaya bile kıyamadığımız yaşam kaynaklarımıza diktiğinin habercisidir bu çığlık. Çanakkale ve yöresine 7 maden işletmesi ruhsat almak üzere olup, 8’incisi ise yoldadır. Sadece altın madenciliği değil, Lapseki’den başlayarak 10 bin megavattan fazla santral yatırımı böyle giderse birkaç yılda hayata geçecektir” dedi.
 
 
“Mücadelemiz sürecek”
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise konuşmasında altın madeni ve termik santrallere yönelik mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi. Gökhan, “Bugün bütün Çanakkale halkı, hatta bu yörenin insanları, Karabiga’dan Biga’dan gelenler var. Kendi çevresel sorunlarını dile getirmek için buradalar. Şenlikler için bu alanın seçilmesi çok anlamlı. Ben arka taraftaki barajımızı göstermek istiyorum. Korumaya çalıştığımız, barajımız, suyumuz, korumaya çalıştığımız dağlarımız, yeşilimiz, ormanlarımız. Bu mücadeleye devam edeceğiz. Karabiga’da o yöredeki termik santraller ile ilgili halkın mücadelesine destek vereceğiz. Çevre konusunda duyarlılığımızı devam ettireceğiz. Biliyorsunuz bu sene yağışlar çok fazlaydı. Bir ara bu baraj kahverengiydi. Bütün topraklar dağlardan sürüklendi geldi. Onların büyük bir bölümü ormanlık alanların tahrip edilen ve başka madenler olarak işletilen alanların topraklarıydı. O kadar yoğun bir kirlilik yaşandı ki iki gün biliyorsunuz arıtma mümkün olmadı ve Çanakkale’de çeşmelerimizden kahverengi su aktı. Düşünün, bu sadece o anda, yılın bir iki gününde meydana gelen bir hadiseydi. Bunun siyanür bulaşmış topraklardan sızan suların barajımıza geldiğini. Karaköy’de sular kirlendi, geldiler tahlil yaptılar. Sonuç; 40 bir lira ceza verdiler, sonra yola devam” dedi.
 
 
Soydan, Deniz’leri unutmadı
TBMM Çevre Komisyonu CHP Grup Sözcüsü ve Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, konuşmasında 1972 yılında idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşları Hüseyin İnan ile Yusuf Aslan’ı da andıklarını söyledi. Soydan, “Yarın (Dün) 6 Mayıs. (Kahrolsun Amerika) diyen, (Tam bağımsız Türkiye) diyen üç fidanın asıldığı gün. Onları şükranla anıyorum. Onların bugün ne kadar haklı olduğunu daha iyi anlıyoruz. Biz onlara sahip çıkabilseydik, o üç fidana sahip çıkabilseydik, onların (tam bağımsızlık) sloganlarını, şiarlarını yaşatabilseydik, bugün bu ülkede delikten süpürülmeyip yöneten birini başbakan yapmazdık. Havamıza da sahip çıkardık, suyumuza da sahip çıkardık, topraklarımıza da sahip çıkardık. Bugün bu ülke karış karış parsellenmiş durumda. Çanakkale, kuşatılmış durumda. bir tarafta termik santraller bir tarafta dünyanın öbür ucundan gelen, havamıza, suyumuza göz diken madenciler. Burada iş bize düşüyor. Burada nasıl suyumuza sahip çıkıyorsak, yarın bütün Türkiye’ye sahip çıkacağız” dedi.
 
Paylaş