“Çanakkale, `şampiyon` şehirlerimizden birisi olmaya muktedirdir”
ÇTSO`nun Kasım ayı olağan meclis toplantısı ÇTSO Kongre ve Fuar Merkezi İçdaş Salonu’nda yapıldı
Meclis toplantısında Meclis Başkanı Osman Okyay ile Yönetim Kurulu Üyesi Güven Barış Yüksel bir konuşma yaptı. Toplantıda konuşan Meclis Başkanı Osman Okyay, ülke ekonomisine değindi. Okyay; “Ülkemiz dışarısına baktığımızda, küresel ekonomide, sınırlı bir toparlanmayla birlikte aşağı yönlü risklerin devam ettiği, öte yandan yakın coğrafyamızdaki siyasal gerginliğin ise bir türlü bitmediği bir dönemdeyiz. 2008 krizi sonrasında itici motor olan gelişmekte olan ülkelerin performansındaki zayıflama bize, gelişmiş ekonomilerdeki iç talebin dünya için en azından uzunca bir süre daha vazgeçilemez olacağını göstermektedir. ABD’nin artık istikrarlı ve kendi büyüklüğü içinde yüksek sayılabilecek büyüme oranlarına giden bir yola girmesi de dünya ekonomisi adına önemli bir gelişme. Ancak bu gidişat sonucunda, halihazırda ertelenmiş görünen varlık alımlarının azaltılması veya sonlandırılması muhakkak. Bizim gibi cari açık riski altındaki ülkelerin bu durumda oluşacak yüksek faiz oranlarına karşı hazırlıklı olması gerektiği OECD tarafından vurgulanan bir uyarı” dedi. Çanakkale`deki yatırım teşviklerinden de bahseden Okyay; “Tüm bu gelişmeleri Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi olarak da yakından takip edip fırsatları ve tehditleri önceden tespit etmeye çalışacağız. Sürekli dile getirdiğimiz üzere, büyüyen Türkiye’de Çanakkale, belki de bu büyümeden en çok pay alma potansiyeli olan kentimizdir. Bu potansiyel içerisinde Sayın Başkanımız sürekli yaptığı gibi birazdan da detaylı bilgileri, Çanakkale’nin adım adım gelişimini bizlere anlatacak. Ben öncesinde şunu paylaşmak istiyorum. Büyümenin birincil zemininin yatırımla sağlanabileceğini aslında söylemek dahi gereksiz. Teşvik sistemi de günümüzde, yatırım kararlarını etkileyen önemli unsurlardan birisi haline geldi. Şehirlerin ve bölgelerin teşvik yoğunluğunu ve seviyesini belirleyen bir sistem var biliyorsunuz. Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi denilen bu sistemde ortaya çıkan puanla Çanakkale sıralamada 14. sırada… ve dolayısıyla “ikinci” en az teşvik verilen grupta. Kent olarak gelişmişlik endeksinde 14. sırada bulunmak elbette ilimiz için mutluluk verici olabilir. Evet bu sıralama, şehrimizin modernliğini, gelişmişliğini de gösteriyor. Ama yatırım olarak baktığımızda Balıkesir’den daha az, Kütahya’dan, Afyon’dan ise çok daha az teşvik alabiliyoruz. Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyine göre verilen halihazırdaki teşviklere belki bir “ayağa kaldırma” sistemi olarak bakılabilir. Elbette, çok az yatırım giden, bu sebeple çeşitli sorunlarla uğraşan bölgelerimizin onlarca yıllık ihmal edilişine karşı bu sistemi, desteklenecek bir ulusal iktisadi hareket olarak görebiliriz. Fakat öte yandan Türkiye’nin 2023’e, 500 Milyar Dolara, İlk 10 ekonomi arasına girme hedeflerine giden yolda, mevcut sosyo ekonomik gelişmişlik seviyesinden ziyade, belki de ikinci adım olarak, “sosyo–ekonomik büyüme potansiyeli”ne göre de bir kalkınma modeli dolayısıyla da bir teşvik sistemi getirilmelidir. Mevcut sistemde Çanakkale, örneğin eğitim düzeyi yüksek diye daha az teşvik alıyor! Oysa bu ve benzeri seviyeler burada yapılacak yatırımın daha verimli olacağına işaret eder. Örneğin şimdi Turquality’de şampiyon markalar oluşturabilmek, 10 yılda 10 dünya markası çıkarabilmek için, özellikle, sadece bu potansiyeli haiz markalar desteklenecek. İşte, bölgesel yatırım teşvik sisteminde de benzeri “hedef odaklı” yaklaşımla, gelişim potansiyeli yüksek, yatırımı katma değere dönüştürebilme; yetişmiş insan gücüyle, eğitimiyle, lokasyonuyla, azami verimlilik sağlama gibi güçlere sahip bölgeler seçilmelidir. Nitekim bu bakış açısıyla Çanakkale de, “şampiyon” şehirlerimizden birisi olmaya muktedirdir” diye konuştu. ÇTSO Yönetim Kurulu Üyesi Güven Barış Yüksel ise; “Çanakkale gelecek yıllarda bu zenginliklerini, daha çok yatırım ve daha fazla turist ile taçlandıracaktır. Kendi potansiyellerimizin farkında olarak, birlikte çalışma becerimizi geliştiriyoruz. Sürdürülebilir gelişimi işletmelerimize rehber ediniyoruz. Enerjimizi boş laf üretim merkezlerinde harcamak yerine; rotamızı değerlerimizi korumakla yetinmeyen, dünya markalarına dönüştüren bir anlayışa çeviriyoruz. Bu yaklaşımla Çanakkale belirttiğim gelişim verilerine artan bir ivmeyle yenilerini ekleyecektir. Çünkü Çanakkale, artık geleceğini, konuşarak değil çalışarak inşa edeceğinin farkındadır” şeklinde konuştu.