“Bu ülkenin geleceği için güçlü bir CHP’ye ihtiyaç var”

24. Dönem Çanakkale CHP Milletvekili Adayı Bülent Öz tüzük kurultayı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunarak; “En büyük temennim parti içi demokrasinin öne çıktığı bir tüzük olmasıdır. Bu sağlandığında önümüzdeki yerel ve genel seçimlerde CHP’nin iktidara daha yakın olacağını söyleyebilirim” dedi.

609
Tüzük kurultayı öncesinde çarpıcı açıklamalar yapan 24. Dönem Çanakkale CHP Milletvekili Adayı Bülent Öz dikkatleri üzerinde topladı. CHP’sinin iktidara taşınması için güçlü bir CHP’nin yaratılması açısından tüzük kurultayının önemine dikkat çeken Öz “Biliyorsunuz bugünlerde ileri demokrasi sözü moda olmuş durumda ancak siyasilerin ileri demokrasiden bahsetmesi için önce kendi seçiliş yöntemlerine bakmaları gerekir. Siyasileri halkın değil genel başkanlarının tayin ettiği siyasi bir yapıda ileri demokrasiden bahsetmek düşünülemez.
 
CHP 2011 genel seçimlerinde bu adımı başlatarak milletvekili adaylarının yarısına yakınını üye bazında ön seçimle belirledi. Umarım bu tüzük kurultayında yerel ve genel seçimlerde CHP adaylarının tamamına yakınını ön seçimle belirleneceğini şart koyan bir tüzük maddesi konsun”değerlendirmesi yaparak  sözlerini şöyle sürdürdü:”Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığa geldiği günden beri yerel ve genel seçimlerde vatandaş kendi adayını kendi seçecek sözleri hala hafızalarımızdadır. Bu doğrultuda, bu yönde bir tüzük değişikliği olacağı inancını içimizde taşıyoruz.
 
Ön seçim bilinci partimizde yerleştiğinde artık genel merkezin önünde çadır kurmak değil, üyelerimizle kucaklaşmak, onlara kendimizi ifade etmek daha doğru bir yol olacaktır diye düşünüyorum. 2011 genel seçimlerinde bu durumu yaşadık. Adaylar üye bazında belirlendiği için parti tabanımızda bir hareketlilik, üyelerimiz arasında heyecana ve sevince neden olmuştur. Bu durum Çanakkale’de oylarımızın artışında en büyük katkı sağlayan unsurlardan bir tanesidir.
 
Bununla birlikte genel başkanlık, il ve ilçe kongrelerinde başkanlık için %20 imza barajının % 10’a çekilmesi, çarşaf liste, parti meclisi sayısının düşmesi ve genel merkezin hazine yardımından aldığı gelirin bir kısmını örgütlerin maddi sıkıntılarına çare olacak düzeyde aktarılması beklentiler arasındadır.  Tek dileğim bu yönde demokratik bir tüzüğün hazırlanmasıdır.
 
Delegelik sistemi kalkmalı
Bu düşüncelerimin yanı sıra sizlerle paylaşmak istediğim bir konu daha var ki, belki de en hayati konunun bu olduğunu düşünüyorum. Delegelik sisteminin kalkması. Evet delegelik sisteminin kalkmasıyla partimizin önünün açılacağını düşünüyorum.
 
Lütfen gözlerinizi bir an kapatın ve düşünün! Biliyorsunuz; Seçimler biter bitmez kongre süreçleri başlıyor. İl ve ilçe yönetimlerini belirlemek için delege savaşları başlıyor. Dolayısıyla aynı partinin aynı düşüncedeki insanları bu durum yüzünden gruplaşıyor. En kötüsü de gruplaşmalar kutuplaşmalara dönüşüyor. Adını ne derseniz deyin, kırgınlıklar, küskünler partimizi iyice geriyor. Ve tüm enerjimizi de parti içi mücadelede kaybediyoruz. Delege belirlemede yaşanan tatsızlıklar da kendi içimizde derin yaralar açıyor. En üzücü tarafı da ‘O’ cu yada ‘BU’ cu diye lanse edilmek.  ‘O’ cu, ‘BU’ cu ne demek anlamıyorum? Biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz. Dedim ya, gözlerinizi kapatın ve şu soruları sorun kendinize, biz aynı trenin aynı yolcuları değil miyiz? Aynı davanın neferleri değil miyiz? O halde bu kırgınlıklar, bu çekişmeler neden? …
 
Ve dışarıdan bizi izleyen halk gerçekten kaygı ile izliyor bizi. Deniyor ki, üye yapısı yada çeşitli sorunlar yüzünden sağlıklı bir aday belirleme !! olmuyor deniyor. O zaman sormazlar mı? Delegeleri belirlerken üyelerimize güveniyoruz da, il, ilçe ya da milletvekili adaylarını belirlerken mi, aynı üyelere güvenmiyoruz? Evet bundan önce adrese dayalı olmayan üye yapısı yüzünden sıkıntılar yaşandı. Ancak yeni tüzük ile birlikte bundan sonra adrese dayalı üye yapısı ile sağlıklı bir üye yapısına kavuşacağız.
 
Dolayısıyla, tüm seçimlerimizi üye bazında yapmak en akılcı yöntem olacaktır.
Yani, kongre süreçlerinde yönetimleri delegeler değil de üyeler belirlediğinde, kısaca delegelik sistemi kalktığında, çok iddialıyım ki, parti içi çekişmelerin, dargınlıkların, küskünlüklerin son bulacağı bir dönemi yaşayacağız. Böyle olduğu takdirde enerjimizi parti içi mücadeleye değil, iktidar olma yolunda harcayacağımızı düşünüyorum. Bu şekilde demokratik bir tüzük de CHP’yi iktidara taşıyacağını düşünüyorum.
 
Bu ülkenin CHP iktidarına ihtiyacı var
Bu ülkenin geleceği için CHP’ye ihtiyacı vardır. Güçlü bir CHP’ye ihtiyacı vardır.  Ancak, tüm enerjisini parti içi çekişmelere harcayan bir parti bu ihtiyacı ne kadar karşılayabilir açıkçası buna cevap vermekte güçlük çekiyorum.  Bundan dolayı belirttiğim düşünceler doğrultusunda demokratik bir tüzük yapılabilirse, CHP iktidar olma yolunda büyük bir engeli aşacaktır. Ve CHP, bundan sonra sık sık tüzük kurultayları veya olağanüstü kurultaylar yerine iktidar stratejilerin konuşulduğu kurultaylar yapmalıdır. Nasıl iktidar oluruz? Hatalarımız, doğrularımız nelerdir? Öz eleştiri yaparak, iktidar olmak için tespitlerin yapılması artık zorunludur.
 
Sadece seçim dönemlerinde yapılan siyasi çalışmalarında yeterli olmadığını, seçim biter bitmez bir dahaki seçimin startı hemen verilmelidir. Geçtiğimiz günlerde basında yer aldı. Yapmış olduğum o köy ziyaretinde vatandaşların mutluluğunu, ilgisini görmenizi ve duyguyu yaşamınızı isterdim. Halk bizi istiyor, Onların yanında olmamızı istiyor. Halk, Halk Partili olmanın gereğini yapmamızı istiyor.
Sadece seçim dönemlerinde yapılan siyasi çalışmaların yeterli olmadığını görmemiz gerekiyor. Gittiğimiz köyde vatandaş bize bu konuda haklı olarak şikayet de bulunuyor. Dolayısıyla halka gitmeyi, halkın yanında olduğumuzu artık göstermek zorundayız.
 
Evet değerli Cumhuriyet Halk Partililer, 26-27 şubat tarihlerinde yapılacak tüzük kurultayımızın tabanımızın beklediği yönde demokratik bir tüzük olması en büyük dileğimdir. Bu düşüncelerle tüm Çanakkale’li vatandaşlarımı sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum”
Paylaş