havadurum

“Bu nasıl bir yöneticilik anlayışıdır?”

Çanakkale`de çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile dernek temsilcilerine açtığı davaları bir bir kaybeden ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner, yeni bir skandala daha imza atarak ÇOMÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu`nun Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın`ı görevden aldı. Akyalçın`ın keyfi bir şekilde görevden alınması kentte tepkilere neden oldu.

1768
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner`in üniversitedeki Atatürkçü Düşünce Topluluğu`na uyguladığı yanlı tavırlar tepkileri de beraberinde getirirken, ADD Çanakkale Şube Başkanı ve aynı zamanda Topluluğun Akademik Danışmanı olan Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın`ı görevden alması tepki çekti. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Yönetim Kurulu adına açıklama yapan 2. Başkan Turgut Arıç, Çanakkale`de bu türden sıkıntıların yaşanmadığı, akademik barış ve huzurun hakim olduğu ve özerk bir üniversite görmek istediklerini söyledi. Rektör Laçiner`in hem topluluğa hem de akademik danışmanına karşı garip uygulamalarını tekrar gözden geçirerek yapmış olduğu hatalardan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini belirten Arıç; “Bir topluluğa karşı çok yakın durmak, başka bir topluluğa ise alabildiğince uzak durmak hatta önce etkinliklerini engellemek, sonrasında akademik danışmanının görevine son vermek nasıl bir yöneticilik anlayışıdır?” dedi.
 
Laçiner, topluluğun etkinliklerini engelliyor mu?
ADD Çanakkale Şubesi`nin hizmet binasında düzenlenen basın açıklamasında konuşan Derneğin 2. Başkanı Turgut Arıç, üniversitedeki Atatürkçü Düşünce Topluluğu`na düzenleyeceği etkinlik için tahsis edilen Süleyman Demirel Konferans Salonu`nun daha sonra bir etkinlik var gerekçesiyle tahsisin iptal edildiğini, ancak adı geçen konferans salonunda hiç bir etkinlik yapılmadığını belirterek; “Şehrimizin gözbebeği ilim irfan yuvası Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`ndeki Atatürkçü Düşünce Topluluğu`nun gerçekleştirmek istediği etkinliklerin son dönemlerde üniversite rektörünce engellenmeye çalışıldığına şahit olmaktayız. Bunlara örnek verecek olursak; ülkemizin diğer üniversitelerinde düzenlenen Atatürkçü Düşünce Topluluğu Çalıştayı`na Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu`nu; dolayısıyla da üniversitemizi temsilen katıldığında, daha önce ödenen otobüs bileti ücretleri öğrencilere ödenmemiştir. Aynı şekilde Atatürkçü Düşünce Topluluğu tarafından 18 Kasım 2013 tarihinde gerçekleştirilmek istenen ve hazırlıkları büyük ölçüde tamamlanmış olan konferans, önce Topluluğa tahsis edilip daha sonra da Süleyman Demirel Konferans Salonu`nda başka bir etkinlik var gerekçesiyle tahsis iptal edilmiştir. İlginçtir ki; o saatte aldığımız bilgiye göre adı geçen konferans salonunda hiçbir etkinlik gerçekleştirilmemiştir” dedi.
 
“Keyfi yönetim örneğidir”
ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner`in, Atatürkçü Düşünce Topluluğu`nun akademik danışmanı Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın`ı görevden almasını keyfi bir uygulama olarak nitelendiren Arıç; “Böylesi üzücü olumsuzlukların yaşandığı son günlerde daha da ilginç ve üzücü başka bir olumsuzlukla karşılaşılmıştır. Yaklaşık olarak iki yıldır ÇOMÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu`nun Akademik danışmanlığını büyük bir özveri ve başarıyla yürüttüğünü bildiğimiz; aynı zamanda da Çanakkale Atatürkçü Düşünce Derneği`nin yedi yıldır Yönetim Kurulu Başkanlığını başarıyla sürdüren Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın sayın Rektör Prof. Dr. Sedat Laçiner`in yazısıyla 21.01.2014 tarihi itibariyle görevinden alınmıştır. Sayın Akyalçın`ın keyfi bir şekilde görevinden alınmasını bizler öyle sıradan ve olağan bir işlem olarak görmüyoruz. Üniversitemizin sayın Rektörünce neden acaba Atatürkçü Düşünce Topluluğu veya bu Topluluğun Akademik Danışmanı hedef alınıyor? Burada amaç ve hedef nedir? Bu, üniversitemizdeki öğrencilerimizin Atatürkçü Düşünce sistemiyle olan ilgi ve ilişkilerini zayıflatmaya; hatta kesmeye yönelik amaçlı ve kasıtlı bir uygulama mıdır? Üniversitemizde Şube Başkanımız Sayın Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın`a karşı gerçekleştirilen ve işin kötüsü ayrımcılık boyutu da olduğunu düşündüğümüz bu son olayın (ki dileriz bu son olur) daha önce de benzer örnekleriyle karşılaşılmıştır. Bir öğretim üyesinin üzerindeki böylesi önemli bir görevi hiçbir gerekçe gösterilmeden sonlandırılması en hafif deyimiyle bir keyfi yönetim örneğidir. Ben böyle istiyorum, öyle olacak anlayışıyla alınmış bu kararın, muhatabını ne denli incitip incitmeyeceği, sorumluluk taşıyan bir yönetici vakarıyladüşünülmüş müdür acaba?” diye konuştu.
 
“Bu nasıl bir yöneticilik anlayışıdır?”
“Üniversitemizin el üstünde tutulan; hatta dernekleştirilerek bizzat sayın rektör tarafından açılışı yapılan diğer toplulukların Akademik Danışmanları için de bu şekilde görevden alınma veya etkinliklerinin engellenmesi söz konusu mudur?” diyen Arıç; “Bu güne kadar üniversitemizde böyle bir uygulamaya tanık olunmuş mudur? Bir topluluğa karşı çok yakın durmak, başka bir topluluğa ise alabildiğince uzak durmak hatta önce etkinliklerini engellemek, sonrasında akademik danışmanının görevine son vermek nasıl bir yöneticilik anlayışıdır? Kurum ve kuruluşlar hiçbir yöneticinin babasının çiftliği değildir. Yaşanılan bu durum karşısında bizler ister istemez düşünüyor ve irkiliyoruz; sayın Rektör, yoksa bu anlayışınızın ve duruşunuzun bir siyasi tarafı mı vardır? Acaba bu uygulamalarınızın temel ve gerçek nedenleri nelerdir? Çünkü siz hatırlarsanız rektör adaylığınız esnasında ısrarla `adalet ve hakkaniyet duygusuna` vurgu yapmıştınız. Şimdi soruyoruz size sayın Rektör sizin `Adalet ve hakkaniyet` anlayışınız bu mudur? Eğer buysa, bu nasıl hakkaniyet ve adalettir?” şeklinde konuştu.
 
“Hatalarınızdan bir an önce vazgeçin”
ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner`in bir an önce garip uygulamalarını tekrar gözden geçirerek yapmış olduğu hatalardan vazgeçmesi gerektiğini altını çizen Turgut Arıç; “Üniversitemizde sayın Başkanımız Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın`a karşı gerçekleştirilmiş olan bu uygulamanın Çanakkale kamuoyunun bilgisine sunulması toplumsal sorumluluğumuzun bir gereği olduğunu düşünüyoruz. Çanakkale Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu olarak bizler, Çanakkale`mizde bu türden sıkıntıların yaşanmadığı, akademik barış ve huzurun hakim olduğu, özerk bir üniversite görmek istediğimizi ve sayın Rektörün bu garip uygulamalarını tekrar gözden geçirerek yapmış olduğu hatalardan bir an önce vazgeçmesini beklediğimizi duyarlı Çanakkale kamuoyuna saygıyla sunarız” dedi.
Paylaş