“Bu meclis halkın meclisi değil”

Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz, Çanakkale Belediye Meclisi`nin 3 Aralık tarihinde görüştüğü AKFA Dosyası sırasındaki meclis üyelerinin tavırlarını değerlendirdi. “Siz kimin oyu ile, neyi oyladınız?” diye soran Yavuz, “Ey CHP! Hem halk partisi hem de `halkın` partisi? Ey AKP! Hem ak partisi hem de `milletin` partisi! Siz kimin, neyin partilerisiniz hakikaten? Kimi, kimleri temsilen oradasınız? Duymuyoruz, hep beraber biraz daha yüksek sesle söyler misiniz lütfen?” ifadelerini kullandı.

1125
Çanakkale Belediye Meclisi`nin Kasım ve Aralık ayı oturumlarında görüşülen, hem dosyası kabul edilen, hem de 300`e yakın itirazı reddedilen AKFA dosyası, kentte tartışmalara neden oluyor. 3 Aralık tarihinde yapılan Belediye Meclisi Aralık ayı olağan toplantısında Kent Konseyi`ne yönelik eleştirileri ile `AKFA Dosyası`ndaki tavırlarının üzerini örtmeye çalışan AKP`li ve CHP`li Belediye Meclis üyelerine sert tepki gösteren Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz, bütün plan notlarının yok sayıldığını ifade ederek, “5 Kasım 2014’te Belediye Meclisinde plân tadilatı talebi olan bir dosya görüşülür: Talep edilen `tadilat`, Özel Proje Alanı`nda yer alan AKFA arsası içindir. Özel Proje Alanı’nın da inşaat yapabilmenin şöyle özel koşulları vardır: `Bu alanda arsası olanlar yüzde 30 inşaat yapabilir. Bu alanda konut yapılmaz. Bu alan için teklif edilen projeler, vaziyet plânları yükseklik, cephe ve görünüşleri Belediye Meclisi’nce değerlendirilerek onaylandıktan sonra uygulamaya geçer… ` Belediye Meclisi AKFA dosyasına, yukarıdaki koşulların hepsini ortadan kaldırarak `kabul` kararı verir (İmar Komisyonunun kararına uyarak). Bu kabul neyi içerir? Yüzde 30, yüzde 100 olmuştur. Konut (home ofis) yapılabilir. Ve teklif edilen proje vaziyet plânları, yükseklik, ve cephe görünüşleri görülmeden onaylanır. AKFA`ya ilişkin meclis tarafından kabul edilen değişiklik kararına 263 dilekçe ve Kent Konseyi’nin itirazları vardır. 3 Aralık’ta Belediye Meclisi itirazları 10 oya karşı 11 oyla reddeder” dedi.
 
Kimin için `kabul`?
CHP Grubu üyesi ve İmar Komisyonu Başkanı Ali Rıza Gültekin`in mecliste yaptığı konuşmaya değinen Başkan Yavuz, Gültekin`in 2008 yılında nerede olduğunu sordu! Yavuz, “CHP grubundan ve İmar Komisyonu başkanı sayın Ali Rıza Gültekin: `Bu eleştiriyi getiren kişiler; Çanakkale girişinde 293 metre kale duvarı gibi yapılan AVM içinde katılımcılık sağlandı mı acaba? Bunu bir kendilerinden öğrenmek istiyorum.` diyor. Buyurun, öğrenin: Yıl 2008. Aylardan Mayıs. Kent Konseyi Genel Kurulu. Gündem: FORUM AVM. (Bugünkü adıyla 17 BURDA AVM.) Karar: `Belediye meclisi gündemindeki Forum AVM’yle ilgili karar için acele edilmemeli ertelenmelidir. Bu konuyla ilgili ciddi çalışmalar yapılmalı iyi araştırılmalıdır. Nasıl bir kentte yaşamak istiyoruz? Kentimizi nasıl görmek istiyoruz? Bunun sonrasında yapılacaklara karar verilmeli. Görülüyor ki konuşulacak çok şey var. Burada belediye meclis üyeleri de var. Onlardan da rica ediyoruz: Konuyla ilgili meclis kararınızı erteleyin. Kent bunu konuşmalı.` Kent Konseyi Başkanı: Belediye Meclisi 1.Başkan Vekili Mehmet Tutkun. Kent Konseyi kararından 2 gün sonra Belediye Meclisi kararını verir (Kent Konseyi Genel Kurulu’nda da olan CHP’li ve AKP’li meclis üyeleri de dahil): `293 metrelik duvar kabulümüzdür` der. Öğrendiniz mi sayın Gültekin? Yıl 2008. Bugün sizin AKFA’ya vermiş olduğunuz karar gibi, o gün de kararı `halk` vermemiş, meclis vermiş! Şimdi sizin eleştiri mantığınızla soruyorum: Siz o zaman nerdeydiniz? Öyle ya; `293 metre kale duvarı gibi yapılan AVM için de katılımcılık sağlandı mı acaba?` derken hem katılımcılığa olan inancınızı ve eleştirinizi, hem de o, 293 metrelik duvarı onaylamadığınızı söylemiş oluyorsunuz? Bir vatandaş olarak, bir mühendis olarak bu duruma o zaman siz, yoksa bir şey demiş miydiniz? Hadi diyelim ki siz, biz hep beraber o zaman uyuyorduk; o dönemdeki belediye meclis üyelerini de uyutmuş birileri, ama siz bugün ne diyorsunuz AKFA`da olanlara? İtirazlara ne diyorsunuz? Komisyon ve meclis olarak bu kararı verirken hiçbir aşamasında halkın görüşlerine başvurmadınız? Böyle bir süreci işletmediniz. Israrla 263 itiraz ve Kent Konseyi’nin kararı üzerinde bir saniye bile düşünmediniz, hiç umursamadınız halkı, Kent Konseyi’ni. Ve Komisyon başkanı olarak tereddütsüz kabul edip, mecliste de tekrar kabul ettiğiniz kararı; üçüncü keresinde de itirazları da kabul etmeyerek `mıh gibi` çakıldığınız yerden kımıldamadığınıza göre siz hâlâ uykudasınız sayın Gültekin. Merak ediyorum farkında mısınız, sandığa attığınız o oy `kimin` oyu sayın Gültekin, `neyin` oyu?” dedi.
 
“Partim ne derse onu yaparım”
Eleştirilerinde AKP Grubu Başkanvekili Kadir Eren Kemerli`yi de `es` geçmeyen Yavuz, “AKP grup sözcüsü sayın Eren Kemerli: Kent konseyinin itiraz metninden `Belediye Meclis üyeleri, geçici olarak kendilerine verilen halk vekaletini partilerinin talimatına göre değil, karar süreçlerinde kentin asilleri olan halka danışarak, onlarla müzakere ederek kullanmamıştır.` bölümünü okur. Katılım payları`yla ilgili iki meclis toplantısında tartışma yaptıklarını söyleyen sayın Kemerli konuşmasını şöyle sürdürür: `Ben isterdim ki kent konseyindeki arkadaşlarım tüm Çanakkale’nin tamamını ilgilendiren bu konuyla ilgili de kent konseyini toplayarak (Evet Çanakkale halkını ilgilendiren bir konu daha meclise geldi. Bu karar mecliste onaylandı nasıl onaylandı, acaba oy çokluğu ile mi oy birliği ile mi oylandı. Oy çokluğu ise bir sorun var. Bizim bunu da değerlendirmemiz lazım) diye çok önemli bir hususta karara gitmemiş olmalarını da açıkçası doğru bulmadığımı da ifade etmek istiyorum. Kent konseyine çağrıda bulunuyorum. Lütfen Çanakkale halkının gündemine taşıyın bu konuyu. Umarım gündeme taşırlar.` Sayın Kemerli haklı. Keşke, bahsettiği `katılım harcamaları`yla ilgili konuyu daha önceden bize bilgi verseydi de biz de kentliye bunu tartıştırabilseydik. Aynı şekilde keşke, AKFA dosyasını da karar vermeden çok daha önce haber verseydi de kentliyle tartıştırabilseydik… Böylece süreç daha sağlıklı, karar da sağlıklı verilmiş olurdu. Dilerim ki en azından bundan sonra iş işten geçmeden meclis gündemi ya da kent gündemindeki konuları Kent Konseyiyle paylaşır” ifadelerini kullandı.
 
“Halkın itirazları kağıt parçası olarak görüldü”
“Sayın Kemerli; Sizden AKFA’yla ilgili `halk ne diyora` kulak vermenizi istiyoruz” diyen Yavuz, “Bu dilekçelerin ve Kent Konseyi kararının hiçbirini kabul etmeyebilirsiniz, uygulamayabilirsiniz, buna hiçbir itirazımız olamaz. İtirazımız şunadır: Hiçbir şekilde `yahu bu 263 insan ne diyor, kent konseyi kararı ne diyor şunu bir (adam) gibi her itiraz noktasını, her öneriyi bir okuyalım, tartışalım dememenizdir. Onları sadece bir kâğıt parçası olarak görmenizdir. `Buna itiraz ediyor da buna itiraz etmiyor` diye yaklaşmanızdır. N’olur iki saat fazla oturup da tartışsanız. N’olur iki gün daha uzun sürse çalışmalarınız? Ne olur biliyor musunuz, hani `büyüyelim`, `turist gelsin`, `istihdam olsun` diyorsunuz ya… Toprağını, suyunu, havasını, tarihi ve kentsel değerlerini koruyan, bugününü geleceğe göre tasarlayan bir kent yaratmış olursunuz ve o zaman kaynaklarımızı israf etmemiş, değerlerimizi yok etmemiş oluruz. O turistler, o zaman daha da çok gelir ve de en önemlisi bu kentte yaşayan insanlar böyle bir kentte yaşadıkları için memnun ve mutlu olurlar” dedi.
 
“Sizin attığınız oylar kimin oyu sayın Kemerli?”
Kemerli`yi eleştiren Yavuz, itirazların kabul eden AKP`li Meclis üyesi Tülay Ömercioğlu`nu da eleştirilerinden ayırmayı unutmadı. Yavuz, “Sayın Kemerli; okuduğunuz metinde geçtiği gibi `geçici olarak size verilmiş halk vekaletini`, partiniz adına kullandığınızı çok net bir şekilde ifade ettiniz, şöyle ki: Birincisi; oylama esnasında `oy vermiyoruz arkadaşlar` diye talimat verdiniz ve bu talimata uymakla, partidaşlarınız da –sayın Tülay Ömercioğlu hariç- kimin vekili olduğunu gösterdiler. İkincisi de 263 itiraz dilekçesi ile Kent Konseyi kararının yerine `partinizin il başkanının imzasıyla gönderilmiş itiraz yazısının (05.11.2014 tarihinde 207 sayılı karar ile kabul edilen nazım ve uygulama imar plânı değişikliğinin yeniden değerlendirilmek üzere imar komisyonuna havale edilmesi hususunda itirazda bulunuyoruz.` Muzaffer Kutlu.- AKP İl Başkanı.) oylanmasını isteyerek vekaletinizin kime ait olduğunu açık ettiniz!. Sadece AKP dilekçesi için oy kullanacağınızı, diğerleri için oy kullanmayacağınızı `bas bas` bağırdınız. Bağırdınız da diğer itiraz dilekçeleri ve kararlar neydi sizce? Hani, nerde `milletiniz`? Sizin attığınız oylar da `kimin` oyu sayın Kemerli, `neyin` oyu?” dedi.
 
Ya yalan ilanlar?
“Belediye Meclisi toplantısında dikkat çekici bir durum da şuydu” diyen Yavuz, “AKFA’yla ilgili basında çıkan ilan-haberlerde kullanılan vaziyet plânı için kimse ağzını açıpta (belediye başkanı hariç) `halk aldatılmıştır` demedi. Bırakın onu `bizi aldattılar` demedi meclis üyeleri. Çünkü kullanılan `vaziyet plânı` belediye meclisinin karar verdiği `vaziyet plânı` değildi. Yoksa belediye meclis üyeleri neye onay verdiklerinin de farkında değiller miydi? Hani, basın yoluyla bir açıklama yapmadınız ama, hiç değilse mecliste bir- iki kelime söyleyebilirdiniz?” şeklinde konuştu.
 
“Ey CHP, Ey AKP!”
Meclis, ne 5 Kasım toplantısında ne de 3 Aralık toplantısında; 263 dilekçe ve Kent Konseyi kararıyla `bu karara itiraz ediyoruz, halkın görüşlerini almadınız` seslenişine –10 kişi hariç- kulak asmadı” diyen Yavuz, “Siz, hakikat duygusunu siyasetin kör testeresine kaptıran `halkın` temsilcileri; kendinizi `oyuncak` ettiğinizin farkında değil misiniz? Ey CHP! Hem halk partisi hem de `halkın` partisi? Ey AKP! Hem ak partisi hem de `milletin` partisi! Siz kimin, neyin partilerisiniz hakikaten? Kimi, kimleri temsilen oradasınız? Duymuyoruz, hep beraber biraz daha yüksek sesle söyler misiniz lütfen? Kentlerimizi sahiplenen ve yeniden yeniden sahiplenmek isteyenler; sizler dinmek bilmeyen kâr hırsınızdan, arazi rantınızdan, hak ve hukuk tanımazlığınızdan, ekonomik gücünüzden, politik tahakkümünüzden tanınıyorsunuz. Bunu siz de biliyorsunuz ben de” ifadelerini kullandı.
 
Yavuz`un iki önerisi
Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz, hem AKFA hem de halin inşaat halinde aynı bölgede bulunan yeni Vali Konağı ile ilgili öneriler getirdi. Halkın itirazlarını reddeden Çanakkale Belediye Meclisi`nin Kent Konseyi`nin bu önerisini nasıl değerlendireceği merak ediliyor. Yavuz, açıklamasında “1. Belediye Meclisinde onlarca insana gerek yok. MHP, CHP, AKP’den birer kişi olsun yeter. Seçime filan da gerek yok. Partiler bir adamını göndersin tamamdır. 2. Efendim, bu alanda konut yapılmayacakmış ama, `valinin konutu neymiş` diyerek AKFA projesinin haklılığına dair açıklamalar yapılıyor ya, (bu duruma onay verdiğimi söylemiyorum) Sayın Valimizden de, Valilik Konutu olarak yapılan binayı konut olarak kullanmaktan vazgeçip, mesela 100.yıl münasebetiyle de `barış evi` veya bir başka içerikli bir işlevlendirmeyle kentin sosyal-kültürel kullanımına açmasını isteyebiliriz” önerilerine yer verdi.
Paylaş