“Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”

 

 

İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere 2013 yılının Mayıs ve Haziran aylarında tüm Türkiye`yi etkisi altına alan, aradan geçen bir yıla rağmen unutulmayan ve ileriki yıllara da unutulmayacak izler bırakan Gezi Direnişi, Çanakkale`de de anıldı. Taksim Gezi Parkı`nda ağaçların kesilmemesi üzerine başlayan, ancak AKP iktidarının, ekonomik, sosyal ve kültürel anlamdaki uygulamalarına karşı büyük bir toplumsal muhalefete dönüşen, “Hükümet istifa” sloganının giderek yükseldiği “Haziran direnişi” olarak da bilinen Gezi Direnişi, Çanakkale`de kalabalık bir kitle tarafından anıldı. Dün Gezi Parkı eylemlerinin Çanakkale`de sembollerinden biri olan İskele Meydanı`nda toplanan Çanakkaleliler, çok sayıda sendika, meslek örgütleri ve siyasi partilerin de destek verdiği yürüyüşlerine sloganlar, alkış ve ıslıkları ile başladılar. Kordon Boyu üzerinden, İnönü Caddesi istikametini takip eden, buradan da Demircioğlu Caddesi`nden tekrar İskele Meydanı ve Truva Atı önüne giden kalabalık kitle, burada anma etkinliğini gerçekleştirdi. Etkinlikte Gezi Parkı olayları ile ilgili olarak oluşturulan sergi alanını gezen çok sayıda vatandaş, daha sonra serbest kürsü ile düşüncelerini paylaştı. Gezi Parkı olaylarının neden ve sonuçları ile sonrasındaki 17 Aralık operasyonu gündemine alan konuşmacılar, sıfırlanamayan paralara, ses kayıtları ile ortaya atılan iddialara da gönderme yaparak AKP iktidarını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ı eleştirdi.

 

 

Manisa`nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciası ile hayatını kaybeden maden işçilerini de anan kalabalık kitle, Türkiye`deki güvencesiz çalışma koşullarını eleştirdi. Türkiye`de 24 Ocak Kararları olarak bilinen 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarının ardından hızlanan özelleştirme ve dışa bağımlılığa vurgu yapan konuşmacılar, bu kararların bugün Soma maden faciası ile daha iyi anlaşılır olduğunu söylediler.

 

 

Yürüyüş sırasında Emniyet Müdürlüğü önünde bir grubun bariyerleri sallayarak gösterdikleri tepki gereksiz bir hareket olarak değerlendirilirken, diğer yürüyüş katılımcılarının sağ duyusuyla yürüyüş katılan kitlenin ikiye bölünmesiyle sürdü. “Gezi Direnişinin bölünerek değil, birleşerek” güç kazandığına dikkat çeken kalabalık kitle, toplumsal muhalefetin, halk hareketinin “bölünme ve ayrışma” ile değil birleşme ile güç kazanacağını ifade ederek yürüyüşünü sürdürdü.

 

 

Gezi eylemlerinin birinci yılı olması nedeni ile Taksim Dayanışması`nın çağrısı ile İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere ülkenin dört bir tarafında eylemler yapıldı. Çanakkale`de bu anlamda duyarsız kalmayarak tepkisini ortaya koydu. Çanakkale`de bir çok demokratik kitle örgütü, meslek odası ve sendika ile siyasi partinin destek verdiği eylemlerde CHP`nin yer almaması dikkat çekti. İktidarın alternatifi olduğunu ileri süren, ana muhalefet partisi CHP, ülkenin birçok yerinde eylemlerin çağrıcılarından ve destekçilerinden biri olurken, Çanakkale`de birçok eylemde olduğu gibi yine sessizliğini korudu. Kenti ilgilendiren konularda olduğu gibi, Soma`daki maden faciası başta olmak üzere birçok eylem ve etkinlikte yer almayan CHP`nin Çanakkale`de iyiden iyiye pasifsize olduğu eleştirileri yükselmeye başladı. AKP iktidarını seçimlerden sonra, neredeyse hiç eleştirmeyen, eleştirilen ortamlarda bulunmayan, 30 Mart seçimlerinin ardından ülke ve kent gündemine dair düşüncelerini herhangi bir platformda açıklamayan CHP`nin kentte bu kadar sessiz kalması eleştirilmesine neden oluyor. Parti tabanından da eleştiriler alan CHP il yönetimi için, “delege seçimleri olduğunda bir günde yaklaşık 4 bin kişiye ulaşan CHP`nin, halk muhalefetinin yükseldiği, toplumsal tepkilerin giderek attığı böylesi bir dönemde, kitleler içinde temsil edilememesi kabul edilebilir değil” yorumu yapılıyor.