“Bu bir düşünce soykırımıdır”
Ders kitaplarında Yunus Emre ve Kaygusuz Abdal gibi halk ozanlarının yüzlerce yıldır yaşayan şiirlerine Talim Terbiye Kurulu tarafından sansür getirilmesine sendikalar tepki gösterdi.
Eğitim sendikaları bunun vahşet ve düşünce soykırımı olduğunu ifade ederek, AKP’nin tek tip, sorgulamayan ve düşünmeyen bir toplum şekillendirmek istediğini, ama Anadolu uygarlığında ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesinde ve temelinde çok kültürlülüğün ve özgür düşüncenin yattığını belirterek bu uygulamalara tepki göstereceklerini ve bu uygulamalara toplumun hiçbir kesiminin sessiz kalmaması gerektiğine işaret etti.
“Değerlerin her türlü düşüncesinin hiçbir sansür ve sınırlamaya uğramaksızın
geleceğe taşınması gerektiğine inanıyoruz”
Sansür ile ilgili düşüncelerini kamuoyuyla paylaşan Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç, sendika olarak yaratılmak istenen tek tipçi bir mantığı egemen kılmaya çalışan bu yaklaşımı kınadıklarını belirterek; “Aslında bu durum tam anlamıyla vahşettir. Bu bir düşünce soykırımıdır. Düşünceye dahi sansür getirildikten sonra olayın nereye varacağı traji komik bir durum olmuştur. Anadolu’da çok kültürlülüğün temelinde birçok alanda özgür düşünce yatıyor. Bizler bu birikimi ve öğretiyi taşıyan toplumun bireyleriyiz. Ömer Hayyam, Pir Sultan Abdal, Yunus Emre, Kaygusuz Abdal, Nazım Hikmet ve Uğur Mumcu gibi değerlerin her türlü düşüncesinin hiçbir sansür ve sınırlamaya uğramaksızın geleceğe taşınması gerektiğine inanıyoruz. Bu değerlerin eserlerine sınır getirmek kabul edilebilir bir durum değildir. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesi de Fransız aydınlanması ve bilimdir. Şu anda iktidarla olanların bilimle hesaplaşmak gibi bir dertleri var. Sorgulamayan, düşünmeyen insanlar yetişsin istiyorlar. Biz eğitimciler olarak tüm halkımızı Eğitim Sen-in çatısı altında mücadele etmeye ve tek yumruk olmaya çağırıyoruz. Demokratik yollarla ve hukuk mücadelesi ile buna karşı çıkmak zorundayız. Bu uygulamaları yapanlardan çok, bunların yapılmasına sessiz kalanlar sorunludur. Düşünce hangi din, dil ve mezhebe ait olursa olsun kısıtlanamaz. Sendika olarak yaratılmak istenen tek tipçi bir mantığı egemen kılmaya çalışan bu yaklaşımı kınıyoruz. İstedikleri padişah ve tebası oluşturmaktır. Ama Anadolu kültüründe ve Türkiye Cumhuriyetinin temelinde onların istediği ve beklediği gibi sorgulamayan değil, tepki gösteren bir halk vardır. Bir musibet, bin nasihatten iyidir. Bu anlamda son zamanlarda kaygılar da artmıştır. Yaşananlar demokrasiye sahip çıkılması için bir fırsattır” dedi.
Bozdemir; “Yıllar önce yazılmış dizeleri bile içlerine sindiremiyorlar”
AKP hükümetinin Talim Terbiye’yi kendi istediği bir kurum şekline dönüştürdüğünü ifade eden Eğitim İş Başkanı Ahmet Bozdemir, sendika olarak bununla ilgili mücadele edeceklerini dile getirerek şu şekilde konuştu: “Bu duruma şaşırmamak gerektiğini düşünüyorum, bu AKP zihniyetinin ileri demokrasiden bahsederken, demokrasi konusunda ne kadar da ileride olduğunu gösteren bir örnektir. Yıllar önce yazılmış dizeleri bile içlerine sindiremiyorlar. Demokrasiyi amaçlarına ulaşmak için araç olarak kullandıkları ortadadır. Başından beri takiye yapıyorlar. Bunun dışında Atatürk’ün devrimlerini, kazanımlarını yok etme çabaları da var. Buna karşın mücadele etmek, yan yana, omuz omuza durmak ve tepki göstererek bu konuları hukuksal boyutlara taşımak gerektiği inancındayım. Bunları yaparak toplumu mezheplere ve sınıflara ayırma gayreti vardır. Cumhuriyetin temelinde aynı topraklarda yaşayan, aynı coğrafyada yaşamını devam ettiren tüm yurttaşlar etnik kökenine, mezhebine ve diline bakılmadan eşittir ve birinci sınıftır. Temelinde bu yok edilmeye ve tek tip insan yaratılmaya çalışılmaktadır. AKP Hükümeti Talim Terbiye’yi kendi istediği kurum şekline dönüştürmüştür. Bu durumla sendika olarak mücadele edeceğiz.”