“Boyun eğmeyeceğiz”
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Naci Hasanefendi, acil nöbeti ve uzmanlık eğitimi zorlamalarına ve hak kayıplarına boyun eğmeyeceklerini söyledi.
Sağlık Torba Yasası`na karşı kararlılıkla yürüttükleri mücadeleyi farklı etkinliklerle ve daha etkili bir şekilde sürdüreceklerini kamuoyuna açıklayan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Naci Hasanefendi; “Hekimlerin acil durumlarda mesleklerini yapmasını engelleyen, güvencesiz ve taşeron çalışma biçimini meşrulaştıran, Aile Sağlığı Merkezi’nde (ASM) çalışan aile hekimlerini ve diğer sağlık çalışanlarını kamu hastanelerinde acil nöbet tutmaya zorlayan Sağlık Torba Yasası, TTB ile sağlık iş kolundaki sendikalar ve birinci basamak hekimlerinin örgütlü olduğu derneklerin haklı muhalefetlerine rağmen TBMM’de kabul edilmiştir. TTB Merkez Konseyi Yasa’nın onaylanmaması talebiyle Cumhurbaşkanı ile bir görüşme gerçekleştirmiş; görüşmede Torba Yasa’da aile hekimlerinin acillerde nöbet tutmasının yaratacağı sorunlar ve Torba Yasa’da yer alan diğer maddelerle ilgili karşı olma gerekçelerimiz anlatılmıştı. Bu görüşmede; Cumhurbaşkanı’ndan Torba Yasa’yı onaylamaması, TBMM’ye geri göndermesi talep edilmiştir. Aksi durumda; Yasa’nın yürürlüğe girmesi ve ASM çalışanlarına acil nöbeti uygulamalarının yaşama geçirilmesi halinde başından beri kararlılıkla yürüttüğümüz mücadelemizi farklı etkinliklerle ve daha etkili bir şekilde sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
“Aile hekimleri üretimden gelen gücünü kullanmakta tereddüt etmeyecektir”
“Sağlık Bakanlığı’nın önümüzdeki günlerde yayınlamayı düşündüğü ‘Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmelik Değişikliği’ ile ASM çalışanlarının ücretlerini düşüreceği, yeni ek görev ve sorumluluklar getireceği, kazanılmış hakları geriye götüreceği anlaşılmaktadır” diyen Hasanefendi; “Yönetmelik değişikliğinin bu biçimiyle yayınlanması halinde aile hekimleri üretimden gelen gücünü en etkin bir şekilde kullanmakta tereddüt etmeyecektir. Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK) 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye dayanarak sözleşmeli çalışan aile hekimlerine yönelik ‘Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitimi’nin esaslarını belirlemek amacıyla 2-3 Ocak 2014 tarihinde yaptığı toplantıda aldığı kararları açıklamıştır. TUK üyelerinin ağırlıklı olarak Sağlık Bakanlığı tarafından belirlendiğini, alınan kararlardan önce birinci basamak hekimlerinin ve örgütlerinin görüş ve önerilerinin alınmadığını ya da bunlara itibar edilmediğini hatırlatmak isteriz. TUK kararlarının yeni şartlar getirerek birinci basamak hekimlerinin mesleklerini yapmalarını engelleyebileceğini, hekimler arasında hak kayıplarına, eşitsizliklere yol açabileceğini düşünmekteyiz” şeklinde konuştu.
“Kaygılıyız”
Hasanefendi sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sağlık Bakanlığı’nın Tıpta Uzmanlık Kurulu aracılığıyla yıllardır birinci basamak hizmet birimlerinde bilgi, beceri, deneyim kazanmış; bu birimlerde başarılı hizmetler yürütmüş ve halen yürütmekte olan pratisyen hekimlere uzmanlık sınavına girme şartı getirmesi,eğitimin belirsiz içeriği,6 yıl gibi uzun bir süreye yayılacak olması,6 aylık rotasyonlarla kendi nüfusundan kopması ihtimali gibi yaşanabilecek birçok olası sorunlar meslektaşlarımızda ciddi endişelere neden olmuştur. Ayrıca uzmanlık eğitimi alabilmek için sınavlara giren, zorlu bir asistanlık eğitimi sonrası mecburi hizmet yapan aile hekimi uzmanı arkadaşlarımızın emeklerinin de göz önünde bulundurulmayacağı kaygısını taşıyoruz. Aynı ASM’de aynı koşullarda aynı işi yapan hekimlerin arasında eşitsizlikler sürerken, ASM’de çalışan pratisyen hekimlere uzmanlık eğitimi dayatılmaktadır. Bu nedenle aile hekimleri söz konusu bu eğitimi alamazsa ileriki aşamada mesleklerini yapamaması, işsiz kalmaları söz konusu olabilecektir. Aile hekimlerinin bunu kabul etmeyeceklerini kamuoyuyla paylaşırız.”