“Bizim bir fikrimiz var!”

ÖDP Çanakkale Kadın Koordinasyonu`ndan yapılan açıklamada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü`ne çağrıda bulunuldu. "8 Mart`ta Çanakkale`de yapılacak olan mitinge umudu örgütlemeye davet ediyoruz" denilen açıklamada "Kadın bedeninin özgürlüğü, emeğinin ve kimliğinin eşitliği için her türlü saldırıya karşı direnme" çağrısında bulunuldu.

1013
ÖDP Çanakkale Kadın Koordinasyonu tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile yapılan açıklamada, kadın emeğine dönük saldırıların, şiddetin, cinsiyet eşitsizliğinin ve sosyal adaletsizliğin giderek arttığı ve derinleştiğini ifade edildi. "154 yıl önce kadınların ‘günde 8 saat çalışma` talepleri ile başlayan direnişi, bugün için de anlamlı ve geçerlidir" denilen açıklamada "Bugün, vahşi kapitalist dönemi aratmayan bir süreci yaşamaktayız. Kadın emeğine dönük saldırılar yoğun olarak sürmekte, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sosyal adaletsizlik derinleşmektedir. Bütün saldırılara karşı direniyoruz. Erkek egemen kapitalist sistem işsizlikle, yoksullukla, açlıkla, güvencesizlikle, ekolojik tahribatıyla bizi öldürürken, sadece kadın olduğumuz için de günde dörder beşer öldürülüyoruz. Çünkü eşit değiliz. AKP Hükümeti cinsiyetçi ve baskıcı bir hükümettir ve başta başbakan olmak üzere aynı zihniyeti taşıyan milletvekili, bakan, bürokrat, İlahiyat profösürü, gazeteci her kim varsa her fırsatta erkeklerle eşit olmadığımızı açıkça dile getirmekten çekinmiyor. Kendine müslüman, kendine demokrat olan AKP`nin kadın özgürlüğünden anladığı da üç çocuk doğurma ve kadının türban takma özgürlüğünden ileri değildir. AKP iktidarı döneminde kadın cinayetleri yüzde bin 400 artmıştır. Her gün dört kadın eşi, sevgilisi, babası, kardeşi olan bir erkek tarafından karşılıksız aşk, sevgi, kıskançlık, namus, töre gibi bahanelerle öldürülüyor. Tacizciler, tecavüzcüler, kadın katilleri iyi halden en az cezayı alabiliyor hatta serbest kalabiliyor. Kadınlar yardım istedikleri emniyet müdürlüklerinden, savcılıklardan çıktıkları anda öldürülebiliyor. Yeterli sığınma evi olmadığı için kadınlar şiddet gördükleri evlere geri dönmek zorunda kalabiliyor. Gerekli yasal düzenlemeleri yapmayan, var olanları ise uygulayamayan Devlet kadını şiddetten ve ölümden koruyamıyor. Bu nedenle de kadın cinayetleri sistematiktir ve politiktir diyoruz. Devlet aynı zamanda politik mücadele veren kadınları da gözaltında tacizle tecavüzle hizaya getirmeye çalışıyor. Ülkemizde 30 yıldır süren çatışmalı dönemin en büyük mağduru olan, dilini konuşamayan, kültürünü yaşayamayan, militarizmin, onun yarattığı koruculuk sisteminin her türlü şiddetini; tacizi, tecavüzü ve cinayetleri yaşayan Kürt kadınlarının mücadelesini sahipleniyoruz. Militarizme, faşizme, savaşa, silaha karşı eşit, adil, demokratik bir çözüm istiyor, özgürlük ve barış taleplerimiz için direniyoruz. Biz kadınlar yoksulluğa, işsizliğe, emeğimizin sömürülmesine, güvencesizliğe, namus ve intihar kisvesi altında işlenen kadın cinayetlerine, cinsel tercih nedeniyle işlenen nefret cinayetlerine, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü kadınlara yapılan uygulamalara, gözaltında tacize-tecavüze, evde, işyerinde, sokakta, kamusal, özel her alanda kadına yönelik şiddete, tacize, tecavüze, militarizme, ırkçılığa, AKP iktidarı ile birlikte derinleşen gerici, muhafazakar ve piyasacı yapıya karşı direnmekten başka çaremiz olmadığını biliyoruz. Bütün bu nedenlerle artık ölmek, öldürülmek istemediğimiz için direniyoruz! Bütün kadınları eşitliğimiz ve özgürlüğümüz için, yaşama hakkımızı savunmak için, insanca bir yaşam insanca bir düzen için 8 Mart`ta Çanakkale`de yapılacak olan mitinge umudu örgütlemeye çağırıyoruz! Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın mücadelemiz!" ifadeleri kullanıldı.
Paylaş