“Bir kitap verin, bir dost kazanın”

Çanakkale Şiir ve Edebiyat Topluluğu, okuma oranının hızla düştüğü Türkiye`de kitap okuma alışkanlığını arttırmak amacıyla kentin üç ayrı noktasında `Sessiz Kitap Okuma` etkinliği düzenledi.

896
 
İlk olarak İskele Meydanı`nda düzenlenen `Sessiz Kitap Okuma` etkinliğine katılan Çanakkale Şiir ve Edebiyat Topluluğu üyeleri, burada belli bir süre kitap okuyarak vatandaşların dikkatini çekmeyi başardı. Daha sonra Mümtaz Pirinçciler Meydanı`nda buluşan üyeler, burada da kitap okudular. En son Selahi Aksoy Pasajı`nda kitap okumayı sürdüren Çanakkale Şiir ve Edebiyat Topluluğu üyeleri, bir hafta boyunca kentin değişik bölgelerinde `Sessiz Kitap Okuma` etkinliğini sürdürecek. Çanakkale Şiir ve Edebiyat Topluluğu olarak Kütüphaneler Haftası nedeniyle kitap okuma konusunda bir farkındalık yaratmak amacıyla etkinlik düzenlediklerini ve bu etkinliğin bir hafta boyunca süreceğini belirten Halil Özçelik; “Ülkemizin her kenti güzeldir; ama Çanakkale bir başka güzeldir. Kentimiz doğal güzellikleriyle, tarihsel zenginlikleriyle, köklü bir geçmişe sahip kültürüyle yurdumuzun her yanında anılır, bilinir. Ama neden kütüphanelerinin kitap zenginliğiyle ve kitapseverlerle dolup taşan salonlarıyla da anılmasın? Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kitap okumak boş zamanları değerlendirme etkinliği olarak değil de yaşamın bir parçası olarak görüldüğünde onlarla aramızdaki farkın azalacağına inanıyorum. Bu nasıl olacak, derseniz; çocuklarımız kendilerine verilen armağanı açınca; “Yine mi kitap?” demek yerine, “Keşke güzel bir kitap olsaydı. Daha çok işime yarardı.” dediklerinde bu yolda kocaman bir adım atmış olacağız. Burada ana babalara büyük sorumluluklar düşüyor” dedi.
 
 
“Çocuklarınıza kitap sevgisi aşılayın”
Anne ve babalara da önemli mesajlar veren Özçelik; “Sevgili anneler, babalar! Çocuklarınızı çarşıya, pazara, alışveriş merkezlerine, parklara, kurslara götürüyorsunuz. Elbet de bunlar da gerekli; ama hiç değilse haftada bir ya da on günde bir onları ellerinden tutup kütüphaneye götürdüğünüz zaman siz de bu yolda kocaman bir adım atmış olacaksınız” Onlar okumanın tadına varınca, yaşları uygunsa, kendileri kütüphaneye koşacaklardır, değilse sizi zorlayacaklardır daha sık gidelim diye. Şunu da belirtmeliyim; toplumu,okuyan, soran, sorgulayan; eleştiriyi de özeleştiriyi de yerinde ve ölçüsünde kullanan; hak ve görevlerini iyi bilen bireylerden oluşan toplumlar haline getirmek devletin en temel görevlerinden biridir. Bunun için üç yol izlenebilir. Birinci yol; uzun erimli çalışmadır. Bu, çocukları kitaplarla buluşturmak, onlara kitap sevgisi aşılamak ve onlarda kitap okuma bilincinin gelişmesini sağlamakla olur. İkinci yol ise kısa erimli bir çalışmayı gerektirir. Bu da kendilerine dayatılan eğitim sisteminin çarpıklıklarıyla kitapla araları açılmış gençlerde yeniden okuma şevkini uyandırmakla olacaktır. Bu gençler yakın gelecekte önemli işlerin başına geçmiş olacaklar ve belki de ülke yönetiminde görev alacaklardır. Bu nedenle onların iyi yetişmesi, aydın birer birey olması gerekmektedir. Üçüncüsü ise kesintisiz bir çalışma yoludur. Burada zaman içinde kitap okumadan soğumuş yetişkinleri hem kitaplarla barıştırmak hem de onları, deneyimlerini, birikimlerini yazmaya özendirmekle başarıya ulaşılacaktır” diye konuştu.
 
 
“Kitap okumak alışkanlık değil bir kültürdür”
Okuyan ve yazan toplumların hem kendi kültürüne hem de dünya kültürüne yön veren toplumlar olduğuna dikkat çeken Özçelik şu şekilde konuştu: “Kitap okumak alışkanlık değil bir kültürdür. Bu kültürü almış kişilerin en sık uğradığı yerler kütüphaneler ve kitabevleridir. Oraların havasını koklamadan edemezler. Onlar için kitaba dokunmak, onun kokusunu hissetmek bir zevktir. Biz Çanakkale Şiir ve Edebiyat Topluluğu olarak Kütüphaneler Haftası’ndan yararlanarak çocuklarımız, gençlerimiz ve siz sevgili hemşerilerimize kitap okuma konusunda bir farkındalık yaratmak amacıyla burada toplandık. Elimize kitaplarımızı alacak ve oturup onları sessizce okuyacağız. “Biz kitap OKUyoruz! Haydi, siz de!” diyeceğiz. Unutmayın! Dostunuza dünyaları vermek istiyorsanız ona bir kitap verin, yeter. Hiçbir armağan sevgiyi bir kitap kadar iyi anlatamaz. Ne sevgisiz kalın ne kitapsız!”
Paylaş