“Basın özgürlüğündeki endişe verici gerileme sürüyor”

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), IPI Türkiye Ulusal Komitesi, EFJ üyesi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Gazetecilere Özgürlük Platformu temsilcileri yaklaşık 77 gazetecinin terör odaklı iddialarla hapis tutulmaya devam edilmelerini kınadı. Grup ayrıca bağımsız, eleştirel gazetecilik üzerindeki süregelen baskılar konusunda derin endişelerini dile getirdi.

396
Grup temsilcileri gözlemlerini terör örgütü üyeliği ile suçlanan ve bu suçlamalarla hapiste bulunan gazetecilerin duruşmalarını izleyerek, hapisteki gazetecileri ziyaret ederek, gazetecilerin avukatları ve aileleriyle görüşerek sürdürdü. Grup, OdaTV ve KCK Basın Komitesinden 2’şer tutuklunun tahliye edilmelerini memnuniyetle karşılarken, haklarındaki zayıf delillere rağmen diğer tutukluların serbest bırakılmaması karşısında hayal kırıklığı yaşadı. Diyarbakır’da mahkemenin gazeteci/yayıncı Bedri Adanır’ın tahliye talebini reddetmesi hayal kırıklığını artırdı.
 
Devam eden davalar ve gazetecilerin hala tutuklu olmaları, bu yaz meclisten geçerek yasallaşan Üçüncü Yargı Paketinin Türkiye’de basın özgürlüğünü güvence altına alacak gerçek yapısal reformları gerçekleştirmekten uzak kaldığı, tutuklu gazetecilerin durumlarına çare olamadığını göstermektedir. Gazetecilere reva görülen ve kimileri çok açıkca keyfi olan uygulamalar derin endişe yaratmaktadır.
 
IPI Direktörü Alison Bethel Mc Kenzie, “Türkiye’nin demokrasi modeli olması ile gazetecilerin karşı karşıya kaldıkları uygulamalar arasındaki uçurum giderek artmaktadır. Biz Türk yetkililerden basın özgürlüğünün önünü açmaları, gazetecilerin her gün yaşadıkları korku iklimine son vermeleri için talepte bulunuyoruz. Biz aynı zamanda basının da ayağa kalmasını ve birbirine destek vererek Türk halkının, kendi yaşamlarını etkileyecek kararlar verebilmeleri için gerekli olan haber alma hakkınının ortadan kaldırmasına karşı mücadele etmeleri ve yetkililerden hesap sormaları için çağrıda bulunuyoruz” dedi.
 
EFJ Başkanı Arne König, “Endişelerimiz sadece Türk meslektaşlarımız ya da Türkiye’deki insanların güvenilir bilgiye ulaşması noktasında değil, Türkiye’deki durumun diğer ülkelerdeki muhtemel yansımalarına ilişkin. Türk hükümeti bu şekilde yoluna devam edememelidir. Maalesef, Avrupa’da gazetecilik ve basına yönelik artan kısıtlama eğilimlerini açıkca görmekteyiz. Eğer Türkiye gazeteciler ve basın üzerindeki baskılarına son vermezse, bu durumun diğer ülkelerde, bölgede ve Avrupa’da olumsuz etkiler yaratmasından korkuyoruz. Bu nedenle Türkiye’nin dostlarından hükümetin gazetecilere ve basın özgürlüğüne açtığı bu savaşa son vermesi için baskı yapmaları çağrısında bulunuyoruz” dedi.
Paylaş