“Balıkla ilgili spekülasyonlar kasten çıkarılıyor”
Balık çeşitleri ile yapılan bir analizin sonuçlarının halk arasında tedirginlik yaratması üzerine Çanakkale Su Ürünleri Kooperatif Birliği Başkanı açıklama yaparak bu araştırmaların farklı sektörleri canlandırmak amacıyla spekülasyon amaçlı çıkarıldığını söyledi.
Dip balıklarını ve midyeleri taşıdıkları ağır metal riski yüzünden yenmemesi gerektiği yönünde yapılan uyarılar sürerken Çanakkaleli balıkçılar bu tür söylentilerin et ve tavuk sektörünü canlandırmak amacıyla bilinçli yapıldığını düşünüyor. Denizin yüz metrelik üst kısmında yaşayan hamsi, istavrit, uskumru, palamut gibi yüzey balıklarının yanında dipleri mesken tutan mezgit, berlam, kefal, levrek, lüfer, barbunya, kalkan ve midye gibi grubun maruz kaldıkları ve midyenin toksik (zehirli) etkileri nedeniyle Marmara, Karadeniz ve Akdeniz’de kirlilikten dolayı yenmemesi yönündeki uyarılar nedeniyle Çanakkale Boğazı’ndaki durum hakkında görüş bildiren balıkçılar Çanakkale’de böyle bir tehlikenin olmadığını belirttiler.
Çanakkale Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Hasan Uysal;
“Çanakkale ve bölgede balıkla ilgili sıkıntı yok. Basında çeşitli yerlerdeki haberler ve çıkan uyarılar ilgili farklı sektör gruplarının bu tür spekülasyonları kasıtlı yarattığını düşünüyorum. Bunlar balığa karşı başka et ve tavuk türlerinin satışını canlandırmak amacıyla karalama mantığı ile yapılıyor. Bunun böyle olmadığını bakanlık da, üniversite de yalanladı. Biz balıkçılar yiyoruz ve hepimiz de turp gibiyiz. Tek tehlike belki de pazarın belli bir noktasında beklemiş ve kokuşmuş balıkları tüketmektir. Balık yapısı gereği zaten yer değiştirir. Balıktan çok midye konusu daha hassas, ama denetimler yapılıyor. Belli istasyonlarda sürekli midyeler de denetleniyor ve zaten bir tehlikesi varsa satışı engelleniyor” dedi.
Tuncay Dinç
“Durgun suda yaşayan balık başka, akıntıda yaşayan balık başka. Marmara Bölgesi’ndeki balıklarla ilgili bu tür söylentiler hep çıkıyor. Bu tür riskler sanayisi gelişmiş, fabrikası çok olan kirli denizlerde olur. Biz de basından takip ediyoruz. Ama Çanakkale’de böyle bir sıkıntı yok. İnsanların güvenle yedikleri bir tek balık kalmıştı. Onun da adını kirletiyorlar. Ona kadar et ve tavuktaki tehlike ile uğraşınlar. Bir de zaten dip balıkları lüks. Vatandaş zaten hamsi, istavrit ve sarıkanat’ı tercih ediyor. Bizde de zaten şu anda en çok yüzey balıklarını satıyoruz” diye konuştu.
Refik Varol
“Satışlar normal. En çok zaten hamsi, istavrit ve çipura satılıyor. Kirli denizde dipte yaşayan balıklarla ilgili duyarılar olduğunu biz de duyuyoruz. Bizde bir sıkıntı yok” şeklinde konuştu.
Güner Dinçer
“Bu tür söylentilere itibar eden vatandaşlar da var, etmeyenler de. Araştırması yapılır. Neticeler paylaşılır. Ne kadar doğrudur, ya da değildir belli olur. Onun dışında yapılan her şey söylentiden ibarettir. Zaten bu uyarılar devamlı yapılır. Dip balıklarını çocuklarınıza yedirmeyin der uzmanlar. Bunun yanında denizin bütün pisliğini temizleyen hayvan midye olduğu belli yerlerde çıkarılan midye tehlikelidir denir. Balık midyeye göre çok masum” dedi.