Belediye Meclisi Toplantı Salonu`nda yapılan basın toplantısında konuşan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale`de yenilenebilir enerji konusunda bazı çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve bu kapsamda Greenpeace Çevre Örgütü`nün daveti üzerine Almanya`ya gideceklerini söyledi. Almanya ziyaretinde güneş enerjisi konusunda fikir alışverişinde bulunacaklarını belirten Başkan Gökhan; "Çanakkale`de bu dönem yenilenebilir enerji konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda araştırmalarımız var. Güneş enerjisi üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Güneş enerjisinden faydalanmak için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bununla ilgili Greenpeace Çevre Örgütü bizi Almanya`ya davet etti. İstanbul, İzmir, Eskişehir ve Çanakkale Belediyesi önümüzdeki hafta Greenpeace Çevre Örgütü`nün misafiri olarak gideceğiz. Yenilenebilir enerji alanındaki son teknolojik gelişmeler ve finansal imkanlar bizlere anlatılacak. Kendi belediyelerimizde bunu nasıl uygulayabiliriz konusunda öneriler alacağız. Almanya, güneşi en az ülkelerden olmasına rağmen en çok güneş enerjisi üreten ülkelerin başında geliyor. Umuyorum faydalı bir temas olur" dedi.
"Yıkım ihalesi kararı aldım"
Tekel Şarap Fabrikası`nın deniz kıyısında bulunan 12 dönümlük alan için ihaleye çıkıldığını ve bu konuda kamuoyunda çeşitli spekülasyonlar yaratılmaya çalışıldığını kaydeden Başkan Gökhan, söz konusu alan ile ilgili yapılan son ihaleye iki firmanın da katılmadığını anımsattı. Bunun üzerine yıkım ihalesi kararı aldığını söyleyen Başkan Gökhan; "Tekel Şarap Fabrikası`nın deniz kıyısında 12 dönümlük bir alan var. O alan Çanakkale Belediyesi`ne hibe edildi. Burası ile ilgili çok spekülasyonlar oldu. Burası peşkeş çekiliyor diye spekülasyonlar oldu. Özellikle burasının olmasını istemeyenler ve bizi zor durumda bırakmak isteyenler bir türlü bu konuyu anlamak istemedi. Konu gayet basit ve son kez söylüyorum. Bu alanda iki tane büyük bina var. İki tane büyük binanın depreme dayanıklı olmadığı ortaya çıktı. Bu binaların yıkılması gerektiği bildirildi. Bunun üzerine Burda17 AVM bir teklifte bulundu. Ben bu binaların ikisini aynısını yapayım ve bunu sinema olarak 15 yıl işleteyim ama diğer bütün açık alana gençlik merkezi yapayım. Geri kalan bahçeyi de insanların kullanımına yönelik peyzaj yapayım ve bunun karşılığında iki binayı sıfırdan yapayım ve 15 yıl işlettikten sonra belediyeye vereyim diye teklifte bulundu. Daha sonra bu alan ile ilgili bir sürü spekülasyon yaratıldı. Sonuç itibariyle iki kez ihale çıktık. Birinci ihalede verdikleri teklifte binaların mevcudunun biraz daha büyük olduğu görüldü ve aynısı olmak zorunda çünkü orijinali budur. Bu nedenle yeniden ihaleye çıktık. Bu ihaleye ise ikinci bir firma daha müdahil oldu. Ama son yapılan ihaleye iki firma da katılmadı. Bende bunun üzerine yıkım ihalesi kararı aldım. Bütün binaları yıkıyorum. Sadece baca kalacak. Çünkü burada sanayinin olduğunun bir göstergesi o baca. Süreç içerisinde bu alan ile ilgili bir proje yapılacak ve sonuç itibariyle bütçemiz olduğu sürece yapmaya çalışacağız. İhale ile bir yatırımcıya orayı yaptırsaydık, 30 milyonluk bir yatırımı 5 kuruş harcamadan yaptırmış olacaktık. Ancak yatırımcılar çekildi. Ama ben bundan vazgeçmiş değilim. Yeni bir yatırımcı gelirse bu konuyu yeniden değerlendiririm. Önemli olan bu alanın fonksiyonel bir biçimde halkın yararına kullanılmasıdır. Hiç bir alanın halka kapatılmadan kullanılması noktasındaki her projeye de destek vereceğim" diye konuştu.
"AKFA imar plan tadilatının bu şekliyle geçmesi sakıncalı"
Belediye Meclisi`nde tartışmalar eşliğinde geçen AKFA Fabrikası imar plan tadilatı konusuna da değinen Başkan Gökhan; "En son spekülasyon da AKFA Fabrikası`nın olduğu alandaki imar plan tadilatı konusu. Bu da artık kentte kabak tadı verdi ama bu konuda gündeme geliyor ve geldikçe de konuşmak zorundayız. Buradaki itirazımız şu idi. Burada yapılabilecekler belli. Bu yapılabileceklerin notları 5 binlik planda var. 5 binlik plan notlarını delecek tarzda bir yapılanma son derece risklidir. Bu notlarda yoğun yeşil alan, kültürel tesis alanı, cafe, lokanta, oyun ve spor alanları ve konaklama tesis alanları yapılabilir. Çanakkale turizm kenti olacaksa, kıyıda bu tür yapıların olması şart. Nitekim, Kolin var. Köy Hizmetleri`nin oraya bir yapı yapılacak. Yine Park Yeşil`in alanı var. Hatta Kolin`in yanında bir arazi vardı orayı konut istemişlerdi orayı da biz turizm alanı yaptık. Hatta öğrenci yurdu alanını da bu meclis turizm alanı ilan etti. Bu şerh oradaki bütün alanları kapsayan bir şerhdir. Bu olduğu takdirde burada imar ile ilgili elbette ki şartların bazılarından vazgeçilir. Yani bunu değiştirebiliyoruz. Nitekim Köy Hizmetlerinin orada otelin yapılacağı alan bir emsal olarak verildi. Yine Yeşil Park`ın olduğu alan 0.75 emsaldir. Oranın imar planı aslında konaklama tesisidir. Şu anda düğün salonu olarak kullanılıyor. Onun dışındaki alanlarda örneğin Vali Konağı alanı 0.50 emsaldir. Kıyı AVM`de 0.45 emsaldir. O alanın ilk başlangıcı aslında 0.45`dir. AKFA alanı da turizm alanı olacaksa, bu konuda orada gerekli imar artışları verilebilir zaten verilmelidir. Çünkü sonuç itibariyle turizm kentinde buna müsaade edilmesi gerekir. Ama onun dışındaki işlemlerle ilgili özellikle konut olamayacağına dair kanun hükmü var iken, yarın konuta çevrilmesi muhtemel bir takım plan tadilatlarıyla 0.30`dan 1 emsale çıkarılması kabul edilemez bir artıştır. Yani bir bölümünde turizm tesisi var. %25`i turizm tesisi olarak gelen plan tadilatında geri kalan ticaret olarak geldiği zaman bunun ne olabileceğini de gayet iyi bilebiliyoruz. Üst tarafların ticaret alanı olarak işlenmesi, yarın buranın konuta döneceğinin bir riskidir. Öyle yapılacaktır diye suçlamamız yanlış olur ama bu olabilir diye buna engel olmamız gerektiğini ifade etmiştim. Bunu kendi CHP Grubu`nda söyledim. İmar Komisyonu`na ben müdahale etmiyorum. Ben hiç bir komisyona bu güne kadar şunu şöyle yapın diye hiç bir şey söylemedim ve söylememde. Çünkü bana bağlı değildir ve benden bağımsız çalışır. Onlar meclisin komisyonlarıdır. Meclis tarafından seçilerek meclis adına görev yaparlar. Onların benden izin almasına ve benden görüş almasına ihtiyaçları da yoktur. Benim böyle bir müdahalemde son derece yanlıştır ve anti demokratiktir. Bana söylendiğinde hiç bir yorum yapmadım ama hem CHP Grubumla hem mecliste bu planın bu şekliyle geçmesinin sakıncalarını anlattım. Çünkü artık meclise ve siyasi partinin grubuna hitap ediyordum. Dolayısıyla burada görüşlerimi söylemem kadar doğal bir şey olamaz. Çünkü benimde oy hakkımın olduğu bir yer. Komisyonlarda benim oy hakkım yok. Mecliste düşüncelerimi söyledim" ifadelerini kullandı.
"İp cambazlığını yapan AKP`dir"
AKFA ile ilgili kamuoyuna açıklama yapan AKP İl Başkanı Muzaffer Kutlu`ya da cevap veren Başkan Gökhan; "İp cambazlığını yapan Adalet ve Kalkınma Partisi`dir" dedi. Başkan Gökhan şu şekilde konuştu: "Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu çekimser kalarak mecliste oy çokluğu ile bu plan meclisten geçmiş oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı bir toplantı yaparak açıkçası birazda şark kurnazlığı yaparak bu olayı Cumhuriyet Halk Partisi`ne yüklemeye çalıştı. Bu son derece yanlış bir düşünce tarzıdır. Hatta İl Başkanı `İp cambazlığı partimize mal edilemez` diye de bir cümle kullanmış. İp cambazlığını yapan Adalet ve Kalkınma Partisi`dir. Çünkü, büyük bir çoğunluğu çekimser, bir tanesi ret, bir tanesi kabul diye oy verdi. İl Başkanı kabul vereni disipline vereceğiz diyor. Şimdi biz ipin neresindeyiz anlamadım. Ne istiyorsun sen. Bu iş olsun istiyor musun yoksa olsun istemiyor musun? Yani kabul ediyorsa, kabul edeni disipline veriyorsan demek ki olmasın istiyorsun. O zaman çık grubuna talimat ver. `Ticaret alanı olmasında bizde sakınca görüyoruz. Onun için ret ettik` de. Ya da daha önce deklare et bizde bilelim. Mecliste Grup Başkan Vekili ile bu konuya ret veren üye iki kere dışarı çıktı. Burada tartışma yaşadılar. Ben müdahale ettim. Meğer tartışmanın konusu ret vereceğim, hayır ret verme, hayır ben vereceğim, hayır verme tartışmasıymış. Bu konuyu İl Başkanına sormak için dışarı çıkmışlar. Sonuçta ya çekimser kalın ya da ret verin noktasında hanımefendi ret veriyor. Bunu istemeyen diğer üye evet veriyor. Neden verdiğini bilemiyorum kendi taktiridir. Grup kararı eğer öyleyse uymamış oluyor. Ondan sonra İl Başkanı çıkıyor ip cambazlığı yapıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi veya herhangi bir parti veya herhangi bir kurum, Belediye Meclisi`nde Çanakkale ile ilgili her hangi bir konuda çekimser kalma lüksüne sahip değildir. Üyeleri kalabilir ama partinin görüşü olur. O üyelerin görüşü olur. Sizin bu konudaki görüşünüz ne? Olsun istiyor musunuz yoksa istemiyor musunuz? Yoksa başka ilişkileriniz mi var? Yani çekimser kalalım geçerse, biz iyi durumda kalalım geçmezse de bizden olmasın modunda mısınız? Şimdi de itiraz edeceğiz diyor. Çok geç. Sizden önce bir sürü insan itiraz ediyor zaten. Neyine itiraz edeceksin? Madem geçirmek istemiyordun, madem ki bu konuda geçmiş olan bir meclis kararına itiraz edeceksin niye daha önce bu kararı ret ediyorsun. Niye? Çünkü kamuoyu baskısı sonucunda geri adım atmak zorunda kaldılar."
"Niçin şimdi itiraz etme noktasına geldiniz?"
"Kendi partilerinden İmar Komisyonu üyesi de istifa etti. Niye? Bilmiyorum ama İmar Komisyonu`ndan istifa hayırlara vesile değildir" diyen Başkan Gökhan; "Bunu dikkatle izlemek lazım. O meclis üyesi, İmar Komisyonu üyesi iken AKFA dosyası ile ilgili karara ret oyu vererek imza atmış bir kişidir. Bu konuyla ilgili İmar Komisyonu`nun oy birliği ile ret kararı vardır. Ondan sonra ne oldu da değişti de 0.30`dan 1 emsale çıkan bir dosyada çekimser noktaya geldik. Kamuoyunu dedikodularla meşgul etmemiz son derece Çanakkale halkına haksızlıktır. Her şeyi açık konuşacağız. Öyle çekimser kalarak, görmezden gelerek, toplantıya katılmayarak, basında laf cambazlığı yaparak bir yere varmamız söz konusu olamaz. Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanına ben buradan soruyorum. AKFA dosyasının 1 emsal olarak geçmesi noktasında daha önce de kararınız ret miydi? Niye bu kararınızı grubunuza empoze edemediniz? Niçin şimdi itiraz etme noktasına geldiniz? Bırakın itiraz etmeyin grubunuz çekimser kalsın. Ne oldu da itiraz etme noktasına geldiniz?" şeklinde konuştu.
"Meclis toplantısında bu hatadan dönülecektir"
Haksız kazançlarla, rant beklentileriyle dayatarak halkın beklentilerine uygun olmayan plan tadilatlarına müsaade etmelerinin söz konusu olamayacağının altını çizen Başkan Gökhan; "AKFA dosyası ile ilgili spekülasyonların artık son bulması gerektiğine inanıyorum. Oradaki mülkiyet sahipleri de o alanın çok fazla yapılaşmaması, emsalleri gibi yani 0.30, yapacakları işe göre emsallerinin düzenlenebileceği ama o alanın halka açık bir biçimde olacağı bir takım planları ve projeleri geçirmesini diliyorum. İnsanların o alanı ve oradaki alanları kullanmasına engel olmayacak şekilde imar tadilatlarının yapılması gerektiğine inanıyorum. Bir grup insanın kullanmasına değil kente gelen ve kentin turizmine katkı veren insanların kullandığı ve Çanakkale halkının da kullanabileceği alanlardır. Ama konuta dolambaçlı yolla da olsa tevessül edilmesine ve bunun bizi kandırılarak meclisten geçirilmeye çalışılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Haksız kazançlarla, rant beklentileriyle dayatarak halkın beklentilerine uygun olmayan plan tadilatlarına da müsaade etmemiz söz konusu olamaz. Bu konuyu her yere şikayet ediyorum. CHP Genel Merkezi`ne de şikayet ediyorum. Onlarda bıktı. Çanakkale kamuoyu da bıktı. Bu AKFA konusuna artık son vermemiz gerekir. Muhtemelen mecliste bu imar plan tadilatının, yapılan itirazların kabul edilerek iptal edileceğini umuyorum. Umarım önümüzdeki mecliste bu hatadan dönülecektir. Öyle olması Çanakkale halkının beklentisini karşılayacaktır. Ondan sonra da oturup sağlıklı bir takım projeleri değerlendirebiliriz" dedi.
"Mal sahipleri ortada yok"
"Mal sahipleri hiç ortada yok" diyen Başkan Gökhan; "Arsanın sahipleri hiç yok. Hep aracılarla görüşüyoruz. Sahibi bir gelsin. Onu dinleyelim ne istiyor? Malın sahibi yok. Kim onlara ne taahhüt ediyor? Biz bunu meclisten geçiririz diyenler mi var? Siz bize bu yerin vekaletini verin biz bunu koparalım diyenler mi var? Bilemiyorum. Mal sahiplerini bekliyorum. Biz adamların ne istediğini bilmek zorundayız. Buraya ne yapılabileceğini mülk sahipleriyle konuşmalıyız. Çünkü en son karar verecek mülk sahibidir. Oturup konuşuruz ve ona göre bir plan yapılır" şeklinde konuştu. Başkan Gökhan daha sonra basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.