Cumhuriyet Halk Partisi delegeleri, 7 Haziran seçimlerinde Çanakkale` de milletvekili adayı olacak isimleri belirlemek için yarın sandığa gidiyor. CHP Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder, dün Merkez ilçe binasında bir açıklama gerçekleştirdi. CHP Kepez Belde Başkanı Birol Arslan, CHP Merkez İlçe Yöneticileri Şahin Cengiz ve Nusret Kaçar` ın da katıldığı açıklamada, 30 Mart sabahı Çanakkale` de yeni bir yürüyüşü başlatacaklarını söyleyen Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder; “Cumhuriyet Halk Partisi’ni,7 Haziran seçimlerinde Çanakkale’de birinci parti ve ülke genelinde de iktidar yapmak adına çıkacağımız bu yürüyüş de en önemli güvencemiz partililerimiz ve 13yıldır AKP zulmüne baskılarına, yolsuzluklarına hukuksuzluklarına artık dayanacak gücü kalmayan halkımızdır. Demokrasinin güvencesi olan Cumhuriyet Halk Partisi, önce kendi içinde demokrasiyi işleterek, 29 Mart günü yapacağımız delege bazlı ön seçim ile Çanakkale’de milletvekili adaylarını belirleyecek. Partimiz milletvekili aday adayları uzun bir süredir üyelerimiz, delegelerimiz ve parti dostlarımız ile bir araya gelerek AKP gericiliğine karşı mücadelenin sorunlarını tartıştılar, karşılıklı görüş alışverişinde bulundular. Birlik ve beraberlik içerisinde AKP gericiliğine dur demenin ilk adımları atıldı. Bütün delege arkadaşlarımızdan talebimiz 29 Mart günü sandığa giderek iradeleri ile tercihlerini yapıp, parti içi demokrasinin ve bu kültürün gelişmesine katkıda bulunmalarıdır.” dedi.
“AKP, Çanakkale` de şimdiden sınıfta kalmıştır”
Daha sürecin ilk halkasında, CHP’nin farklılığını demokrasiye bağlılığını her noktada demokratik geleneklere uygun hareket ettiğini belirten Önder; “ Bir yanda örgütün iradesi ile adaylarını belirleyen bir anlayış, diğer yanda tercihlerini çuvallara doldurup, ağızlarını mühürleyip Ankara’ya gönderip buradan hangi kriterlerle seçildiği belli olmayan, bir anlamda dayatma ile Çanakkale halkının karşısına çıkacak olan AKP adayları. Daha işin başında ortaya çıkan tablo budur;AKP demokrasi adına şimdiden sınıfta kalmıştır. 13 yıllık uygulamalarının geldiği noktada ise, zaten başkanlık sistemi ile ülkeyi tek adam diktatörlüğüne doğru götürmeye çalışanlardan başka bir şey beklemek de mümkün değildir. İşte 30 Mart sabahı tüm demokrasi güçlerinin, emekçilerin, sosyal demokratların, ilericilerin, kadınların, gençlerin bjrlik ve dayanışma içersinde çıkacakları bu yolculuğu anlamlandıracak olan partimizin demokratik geleneğine uygun olarak 29 Martta delegelerimizin iradesiyle belirleyeceğimiz adaylarımızın bu mücadele içerisinde direkt olarak yer almalarıyla güçlenecek parti disiplinimizdir. 29 Marttan sonra partimiz tüm güçleriyle, imkanlarıyla 7 Haziran seçimlerinde ilimizde CHP’nin birinci parti olması için seferber olacaktır. Tarihe şimdiden not düşüyoruz, 30 Marttan sonra partimizin iradesiyle belirlenmiş adaylarımız noktasında hiçbir spekülasyon ve karalamayı kabul etmeyeceğiz. Kendi içimizden bu noktada bazı çürük yumurtalar çıkarsa bunları da ayırarak yolumuza AKP gericiliğine dur demek adına devam edeceğiz. Yeni yolculuğumuzda tüm enerjimizi tabanıyla kenetlenmiş, örgütlü gücünü yükselten, CHP’nin halk kitleri nezdindeki imajını ve ilgisini örgütlü mücadeleye dönüştüren bir perspektifle hareket edeceğiz.
“Artık Ahmet, Mehmet tartışması kapanmıştır”
Başkanlık sistemine karşı Türkiye’nin tek güvencesinin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu ifade eden Önder; “ 30 Mart’da çıkacağımız yolculukta hepimize düşen sorumluluk partimizin bu tarihi görevine uygun olmalıdır. Artık, Ahmet , Mehmet tartışması kapanmış, 13 yıldır halkımıza zulüm eden AKP hükümetinden kurtulmanın mücadelesi başlamıştır. CHP yükselen değer olarak, yolsuzluklardan hukuksuzlardan, sömürüden nemalanan bazı güçlerin tabiî ki hedefindedir, bunun da bilincindeyiz. Ancak bu güçlerin komplolarını da yerle bir ederek insanca bir yaşam için emeğin sömürülmediği, demokrasi ve hukuk kurallarının belirleyici olduğu, hiç kimsenin aç kalmadığı eğitimden sağlığa kadar en temel ihtiyaçlarının sosyal devlet olmanın sorumluluğuyla karşılanacağı, ayakkabı kutularındaki dolarlar için değil,her şeyin halkın menfaatleri bazında dönüştürüldüğü insanca hakça bir düzeni birlikte kuracağız.” diye belirtti.