“Alnım açık, gönlüm rahat”

CHP Çanakkale Belediye Başkan Adayı Ülgür Gökhan, Çanakkale halkına teşekkür ederek “Teşekkürler; dükkânının önü kazıldığında `Olsun Başkanım sokağımız daha güzel olacak, sabır` diyen esnaf dostuma, Teşekkürler sosyal yaşam evlerinde yaşamın içine katılıp daha bir dik duran kadınımıza, Teşekkürler yağmurda, karda, kızgın güneşin altında çalışan işçi arkadaşlarıma, Teşekkürler Kaz Dağları direnişimizde kentine sahip çıkanlara” şeklinde seslendi.

Başkan Gökhan, Kazdağları’nın önemine değinerek altın madenlerinin kuşları ve kelebekleri yuvasız bırakacağını söyleyerek “Uluslararası altın tekelleri ve onların yerli işbirlikçileri Kaz Dağlarının sahip olduğu tarihi, coğrafi, mitolojik değerleriyle boy bile ölçüşemeyecek altın için; topraklarımızı, suyumuzu tehlikeli ve geri dönüşü olmayan bir yola sürüklüyorlar. Köylüyü siyanürle yıkanmış çamur yığınlarıyla baş başa bırakıp, Kaz Dağı göknarını topraksız, kuşları kelebekleri yuvasız bırakacaklar” dedi.

815
 
CHP adayı Ülgür Gökhan`ın geçmiş dönemde yaptıklarını anlattığı, gelecek döneme ilişkin projeleri hakkında bilgi verdiği ve belediye meclisi ile il genel meclisi adaylarının tanıtımının yapıldığı etkinlik CHP`nin gövde gösterisine dönüştü. Büyük Truva Oteli’nde düzenlenen aday tanıtım toplantısı salon dışındaki partililer ve kordon boyundan yürüyen Çanakkaleliler tarafından ilgi ile takip edildi. Yaptıklarından ve gelecek döneme ilişkin projelerinden bahseden Başkan Gökhan, geçen dönemdeki vaatlerine ek olarak birçok projeye imza attıklarını da sözlerine ekledi. Kente emeği geçmiş tüm belediye başkanlarına başarılar dileyerek sözlerine başlayan Gökhan, Çanakkale’nin gelişmesinde, büyümesinde büyük emekler vermiş tüm belediye başkanlarımıza teşekkürlerimi sunarak sözlerime başlamak istiyorum” dedi. “Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurulmasıyla birlikte, ilk kez Demircioğlu Mustafa’yla başlamış Çanakkale’nin Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanlarıyla yolculuğu” diyen Gökhan, “Ben 2002 yılında Sayın İsmail Özay’dan bayrağı devralarak Çanakkale’nin 12`nci Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı olarak görev aldım. 2004 ve 2009 yıllarında iki durağımız oldu, sizler bana durma devam et dediniz. Bana, sahip olduğum dünya görüşüne güvendiniz beni `şehr-i emin` olarak seçtiniz. `Şehr-i Emin`, şehrin güvenilir insanı anlamına gelir. Kendisine güvenilerek emanet edilen makamda; şehri başarıyla temsil etmeyi, halkın kaynaklarını doğru ve yerinde kullanmayı, kendisini o makama layık gören görmeyen herkesin eşit koşullarda, kardeşçe, huzurla, barış içinde mutlu yaşamasını sağlamayı gerektirir” dedi.
 
 
“Teşekkürler Çanakkale”
“Sizler de bana güvendiniz, bu kentin yönetimini emanet ettiniz” diyen Gökhan, “Ben de, aldığım değerli emanetinizi her zaman en kıymetlim kabul ederek, Çanakkale gibi tarihsel sorumluluğu büyük bir kentin Belediye Başkanı olmanın haklı gururunu yaşarken, omzumda ki sorumluluğun büyüklüğünü de hiç unutmadım. Şüphesiz ki en büyük ortak sorumluluğumuz, 1915’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde topraklarımızda yazılan, binlerce canın bağımsızlığımız uğruna kendini feda ettiği Çanakkale Destanı’dır. Bu destan ki bizlere bağımsız bir ulus olma yolunu açmış, geleceğimizi aydınlatmış en önemlisi de laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin ön sözünü yazmıştır. Çanakkale gibi böylesine özel, önemli, dünya tarihinin akışını değiştirmiş tarihsel geçmişi olan bir kentin Belediye Başkanı olma ayrıcalığına iki dönemdir layık gördüğünüz için öncelikle sizlere teşekkür ve minnet borcumu ifade etmeliyim. Teşekkürler Çanakkale… Teşekkürler; dükkânının önü kazıldığında `Olsun Başkanım sokağımız daha güzel olacak, sabır` diyen esnaf dostuma, Teşekkürler sosyal yaşam evlerinde yaşamın içine katılıp daha bir dik duran kadınımıza, Teşekkürler yağmurda, karda, kızgın güneşin altında çalışan işçi arkadaşlarıma, Teşekkürler Kaz Dağları direnişimizde kentine sahip çıkanlara” şeklinde konuştu.
 
 
“Kentimi de kentlimi de seviyorum”
Başkan Gökhan, bugüne kadar kenti, kentli ile birlikte yönettiklerini ifade ederek, bundan sonra da aynı anlayış ve ilkeler doğrultusunda kentin kaynaklarının sadece ve sadece kentli için kullanılacağının altını çizdi. Gökhan, “Ülkemizde son dönemlerde yaşanan süreçler; demokrasiyi, özgürlükleri, vicdanları olumsuz etkilemiştir. Farklı çıkan sesleri susturmak adına konan yasaklar, bir gecede değiştirilen yasalar, halkın ne düşündüğünü yok sayan kararlar, bu ülkenin sessiz yığınlarını ortak bir direnişe sürüklemiş; sağcısı, solcusu, laiki, dindarı, zengini fakiri artık yeter demiştir. Bu dirilişte halk yoğun şiddete maruz kalmış, maalesef gencecik canlar yitirilmiş, vicdanlar yaralanmıştır. Gezi direnişinde görülmüştür ki; özünde insanı, insanın mutluluğunu ve katılımını barındırmayan hiçbir kararın, hiçbir uygulamanın başarılı olma şansı yoktur. `Önce insan` diyerek huzurunuza çıktığım ilk günden bu yana, ilkem hiç değişmedi. İnsanlık onurunu, insan haklarını, adaleti, eşitliği korumak ve kollamak başlıca görevim oldu. `Belediyeyim hizmet ediyorum siz gerisine karışmayın` demedim. Çünkü kent demek, insanların özgür ve eşit koşullarda kardeşçe, dayanışma içinde yaşamasıdır. Yollar, kanalizasyonlar, binalar yapılır elbette, bu işler belediyeciliğin hiç bitmeyen süreçleridir. Ama asıl olan bu hizmetleri kullanacak insanın yaşamına değer katmak, kendisini özel ve önemli hissettirmektir. Önümüzde ki beş yıllık süreçte de yine kenti sizlerle birlikte yönetmek, özgürlüğün, eşitliğin, farklılıkları barış içinde yaşamanın hazzını sürdürmek için yeniden varım. Kentimi de kentlimi de seviyorum, kendime de, kentime de güveniyorum” dedi.
 
 
“Çanakkale`de seçim bitmiştir”
“Çanakkale`de seçim bitmiştir” diyen Gökhan, “Çanakkale`de CHP seçimi kazanmıştır, bunda en küçük bir şüpheniz olmasın. Bunu ben söylemiyorum, kamuoyu araştırmaları söylüyor. Aksi varsa koyarlar, ona da bakarız. İki hedefimiz var; birincisi olabildiğince çok belediye meclis üyesi çıkarmak, ikincisi daha çok farkı artırmak. Bu seçim belediye başkanlığını kazandırma seçimi değil, bu seçim AKP`yi sonlandırma seçimidir. Hedefi böyle koyacağız. Dükkan dükkan geziyoruz, ev ev geziyoruz, gezeceğiz. Çünkü toplumların ayağına fırsat sık sık gelmez. Fırsat dönemleri seçimlerdir. Sadece belediye seçimlerini almak da yetmez. Esas hedefimiz, partilerin ana göstergesi olan il genel meclisinde de çok yoğun çalışmamız lazım. Sadece belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliğine değil, il genel meclisine de oy istemeyi unutmayalım. Biz il genel meclisinde de birinci parti olacağız, hem kent merkezini hem de il genelini biz yöneteceğiz” ifadelerini kullandı.
 
 
Neler yapıldı?
Başkan Gökhan, 2009`dan 2014`da uzanan görevinde birçok yatırıma imza attıklarını ifade etti. Genel anlamda öne çıkan yatırımlarını şu şekilde sıraladı; “Katı Atık Depolama ve Bertaraf Tesisi 2009 yılında, Atık Su Arıtma Tesisi’nde geçtiğimiz günlerde hizmete başladı. Kentin çok büyük bir kısmında kentsel altyapı günün teknolojik gereksinimleri ile insan ve çevre sağlığını koruyacak şekilde yapılandırıldı. Yenilenen alt yapının ardından Çanakkale’nin çehresini kentsel düzenleme projeleri ile adeta yeniden çizdik. İki kordonumuz, Yat Limanı, Eski Çarşı Bölgesi, Saat Kulesi ve Meydanı, Zafer Meydanı, Esenler Semt Pazarı, İnönü Köprüsü, Otobüs Terminali, parkları ve yeşil alanları ile Çanakkale her gün bir önceki günden daha güzel, daha yaşanılası, daha mutlu. Kamuya ait alanları, gerçek sahipleri olan kentlilerin ortak kullanımına sunmak da ayrılmaz bir yönetim ilkemiz oldu. Kentin en güzel alanlarını, kentlinin nefes alacağı, özgürleşeceği, sosyalleşeceği, eğlenip, dinlenebileceği alanlara dönüştürdük. Esenler Mahallesi başta Özgürlük Parkı olmak üzere pek çok park, piknik ve spor alanı ile bezendi. Tarihi ve kültürel değerlerimizi koruyarak, eski eserleri kültürel sosyal amaçlı işlevlerle yeniden kente kazandırarak, kentin kültürel yaşamına yeni zenginlikler sunduk. İşte Kent Müzesi, işte Korfmann Kütüphanesi, Yazar Sanatçı Evi, Seramik Müzesi, Fevzipaşa Sosyal Yaşam Evi hepsi kente yeni bir soluk kattı. Dezavantajlı grupları, onların her türlü gereksinimi ve kentsel düzenlemelerden beklentilerini yapılandırmaya çalıştık. Orta ve Ağır Engelli Rehabilitasyon Merkezi, Altın Yıllar Yaşam Merkezi, Mahalle Sosyal Yaşam Evleri bunların başında geliyor. Yaşlılarımız içinde, yoksullarımız içinde kimseyi acıtmadan, incitmeden, afişe etmeden güzel işler yapıyoruz. Ev temizliklerini, kişisel bakımlarını, günlük yemek ihtiyaçlarını sağladığımız yaşlılarımız da mutlu, Destek Kart’la kimseye muhtaç olmadan temel ihtiyaçlarını karşılayabilen hemşerilerimiz de mutlu. Kentlinin sosyal, kültürel ve sanatsal ihtiyaçlarını karşılamada da daima çok hevesli olduk ve olmaya devam edeceğiz. Çünkü aydın, özgür bireylerin oluşturacağı bir toplum için sanat, kültür, spor şarttır, olmazsa olmazdır. Amatör Spor Evi’ni açtık. Hastane Bayırı, Arslanca ve Barbaros Spor Kulüplerinin mekânsal, malzeme ve ulaşım ihtiyaçlarını karşıladık ve ortak projelere yürüttük. Yılın 12 ayına yayılmış çeşitli etkinliklerle, Uluslararası Troia Festivaliyle, Uluslararası Çanakkale Bienali ve Çocuk Bienaliyle biz kültür ve sanat alanında da önemli projelere imza attık.”
 
 
“Birlikte yaşıyor ve yaşatıyoruz”
“Çanakkale bugün çehresi değişen, yüksek maliyetli çevre yatırımlarını hayata geçiren, sosyal ve kültürel yaşamı daha da zenginleşen, sosyal belediyecilik hizmetlerini genişleten, halka ait alanları halk için koruyan bir belediye anlayışı ile daha yaşanabilir bir kent oldu” diyen Gökhan, “Bundan sonra kentsel yenileme ve gelişim, çevre, yeşil alanlar, sağlıklı yaşam, sosyal kalkınma, gençlik merkezleri gibi projelerimizi hayata geçireceğiz. Tabiat ananın armağan ettiği paha biçilmez doğası ve coğrafyasıyla, Troia’ dan, Çanakkale Savaşlarına dek uzanan zengin tarihi ve kültürel mirasıyla Çanakkale, ulusal ve uluslararası tanınmışlığa sahip ayrıcalıklı bir kenttir. Sahip olduğu birikim ve değerlerle turizm, kültür ve eğitim kenti olma yolunda iddiası bulunan Çanakkale; kamu, özel sektör, üniversite, sivil toplum örgütleri ve yaşayanlarıyla bu iddiayı gerçek ve sürdürülebilir kılmak adına uzun yıllardır emek veriyor, kentsel gelişme ilkeleri doğrultusunda attığı akılcı adımlarla yürüyüşünü sürdürüyor. Geçmişinden gelen çok kültürlü yapı, soran sorgulayan yaşayanlarıyla, bu kentte birlikte yönetmek bir alışkanlık ve gelenek halini almıştır. Bu kentte birlikte yaşıyor, geleceğine birlikte sahip çıkıyor, birlikte üretiyor, koruyor ve yaşatıyoruz. Kent için atılan her adımın, yürütülen her projenin merkezi `insan` ve `çevre`dir. Temel yönetim ilkelerimizi ortaya koyarken, `önce insan` dedik, `çağdaş ve özgür bir kent yaşamı` dedik. Farklı yaşam biçimlerine müdahale edilmediği, `barış içinde yaşayan bir kent` dedik. Bu çaba kendini ülkemizin en yaşanılır, yaşayanlarının en mutlu olduğu kentlerden biri olma gerçeği ile taçlandırdı” şeklinde konuştu.
 
 
“Kazdağları mücadelemizi sürdüreceğiz”
Gökhan, “Eteklerini yurt edindiğimiz, suyuyla beslediği topraklarımızdan bereket fışkıran, yüzlerce rengi ve canlı türüne yuva olan, oksijen cenneti Kaz Dağları maalesef, altına hücum etmiş doğa düşmanlarının istilası altında. Uluslararası altın tekelleri ve onların yerli işbirlikçileri Kaz Dağlarının sahip olduğu tarihi, coğrafi, mitolojik değerleriyle boy bile ölçüşemeyecek altın için; topraklarımızı, suyumuzu tehlikeli ve geri dönüşü olmayan bir yola sürüklüyorlar. Köylüyü siyanürle yıkanmış çamur yığınlarıyla baş başa bırakıp, Kaz Dağı göknarını topraksız, kuşları kelebekleri yuvasız bırakacaklar. Ne uğruna ? %85 `i mücevherat sektöründe harcanan altın uğruna. Yer altı suları, yer üstü zenginlikleri, endemik bitkileri ve Troia gibi eşsiz bir kültürel varlığı da topraklarında barındıran Kaz Dağlarında sürdürülen altın arama çalışmalarına karşı, Çanakkale Belediyesi olarak Belediye Meclisimizle aldığımız kararlarla, yargıya taşıdığımız mücadelelerle, bu tehlikeli gidişata son verilmesi, Kaz Dağları ve çevresinde altın arama ruhsatları başvurularına izin verilmemesi için, kentimizde ki sivil toplum kuruluşlarıyla, yöre halkıyla, Cumhuriyet Halk Partili Milletvekillerimizle amansız bir mücadele veriyoruz. Güzel haberler de yok değil; verilen hukuk mücadelesinde mahkeme kararları lehimize sonuçlanıyor, Kaz Dağlarında yaşananlara karşı duyarlılık dalga dalga yayılıyor, duyarlı sivil toplum kuruluşlarının verdiği mücadelelerle yöre halkı giderek bilinçleniyor, yargılanmak uğruna toprağına, suyuna sahip çıkıyor, açlık grevi yaparak tüm ülkenin dikkatini Kaz Dağlarına çekebiliyor” dedi.
 
 
Neler yapılacak?
Başkan Gökhan, gelecek dönemde nelerin yapılacağı konusunda da bilgiler vererek, projelerinin ve gelişen Çanakkale noktasındaki tasarımlarının bir kısmını şu şekilde açıkladı; “Karacaören Kentsel Çevre Üretimi projesi ile ada içi altyapı, peyzaj projeleri zorunlu hale getirilecek, ısı ve ses yalıtımları, evsel katı atık geri dönüşümlü çöp baca sistemleri, yer altı konteynırları, çatı sularının peyzajda kullanılması, dış mekân aydınlatmalarında çevre ile dost enerji kullanımı gibi uygulamalarla eko-konut üretimi teşvik edilecek. Kentsel Yenileme Projeleri, Türkiye’nin dört bir tarafından duyduğumuz gördüğümüz yeşil talanı, belli grupların rant sağladığı, bölgede yaşayanların dışlandığı örneklerden farklı olacak. Fevzipaşa Mahallesi ötekileştirmeden ve farklılaşmadan orada yaşayanlarla sosyal ve kültürel değerleri korunarak yaşatılacak. Eski Sanayi Bölgesi ve Sosyal Konutlar Kentsel Yenileme çalışmalarında yaşayanların hiçbir hak kaybı olmaksızın daha sağlıklı ve çağdaş koşullarda yaşamaları sağlanacak. Etabını bitirdiğimiz Yeni Kordon Projesinin 2. Etabı ile Kepez’e kadar sahilimiz uzayacak. Cumhuriyet Meydanı ve Muammer Aksoy Meydanı Projeleri ile kent meydanlarımızı yeniden tasarlıyoruz. Ayrıca bu bölgede yapılacak kapalı otoparklar ile kent içi trafik rahatlayacak, daha çok alan yayalaştırılacak. Sarıçay ve çevresi ulusal düzeyde düzenlenen yarışma ile ortaya kondu. Dinlenme, eğlenme, gezinti, koşu ve yürüyüş alanları, tescilli yapıları ve yeşil alanlarıyla bir bütün olarak tasarlandı.”
 
“Sürdürülebilir bir yaşam için”
Gökhan, “Yeşil alanları arttırıyoruz, daha nitelikli hale getiriyoruz. Hobi bahçeleri ile doğa, çevre ve kentsel tarım bilinci gelişecek, 75. Yıl Bilim Sanat Parkı ile çocuklarımız ve aileleri daha nitelikli zaman geçirecek, evcil hayvan, gezi ve oyun parkları ile hayvan severler bir araya gelecek, hayvanlar daha sağlıklı olacak. Altın Yıllar Yaşam Merkezi ve Gençlik Merkezimizle aynı alanda projelendirilecek merkezde, yaz aylarında açık alanda, kış mevsiminde kapalı alanda eğitmenler eşliğinde yalnızca kadınlara özel ücretsiz plates, step, aerobik, masa tenisi gibi spor etkinliklerin düzenleneceği Prof.Dr. Halet Çambel kadınlar için sağlıklı yaşam ve spor merkezi olacak. Kent merkezinden il geneline, ilden bölgeye; bölgeden ülkeye, ülkeden dünyaya sürdürülebilir yaşam için. Kaz Dağları Çevre Koruma Koordinasyon Merkezi kurulacak. Kentin geleceğini bugünden güvence altına almak için devam ediyoruz. Kent genelinde teknik alt yapı ağı sayısallaşacak Akıllı Alt Yapı Sistemi kurulacak, Bütünleşik Su Yönetimi Projesi ile kentsel gelişme alanları da dâhil olmak üzere 30 yıl sonrasının ihtiyaçları doğrultusunda alt yapı tesislerini kuruyoruz. Telekom’a ait 10 bin m² arsayı aldık. Genç, yaşlı ve kadınlarımız için ortak yaşam alanına çevirdik” dedi.
Paylaş