“Alkol yasağı özgürlüğe indirilen darbe”

Çanakkaleliler, alkol yasağı olarak bilinen torba yasayı tartışıyor. Alkol satışlarına saat sınırlamasının yanında reklam, sponsorluk ve içkili mekanların dışarıdan içerisinin görünmemesi gibi bir dizi yasağı kapsayan, yasaya vatandaşlar da tepki gösteriyor. Çanakkaleliler, alkol yasakları ile ilgili “Bu yasa kişi özgürlüğüne yapılan müdahaledir” diyor.

Alkol yasaklarını düzenleyen yasanın, TBMM Genel Kurulu`nda kabul edilmesinin ardından tartışmalar hız kazandı. Yasa, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da onaylanırsa, bundan sonra market, büfe ya da bakkaldan gece saat 22.00’den sonra alkol alınamayacak. Dün gazetemiz sayfalarında yasa ile vatandaşlara getirilen sorumlulukları paylaşmıştık. Bugün de hem vatandaşlara hem de alkollü ürünler satan esnafa sorduk.

1393
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Çocukların gece gündüz içip kafası kıyak dolaşmasını istemiyoruz" şeklinde yorumladığı alkol yasakları ile ilgili acaba Çanakkaleliler ne düşünüyor? AKP iktidarının tartışılan yasal düzenlemelerinden biri olan alkol yasakları, geçekten sağlık için mi? Yoksa baskıcı bir iktidarın, yeni bir toplum yaratma projesinin bir parçası mı?
Sertan Bahadır / Tekel Bayii: Bu konu meclisten geçti. Henüz yürürlüğe girmedi, ama vatandaşlar ilk günden beri soruyorlar. İçen her şekil içer. Sadece bu konu gündeme gelir ve biraz konuşulur, sonra her şey normale döner. İnsanların özel hayatına müdahale etmeye kimsenin hakkı yok.
 
Muhsin Kan / Tekel Bayii: Çok saçma bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Meclisten geçtiğinden beri vatandaşlar sorup duruyor. Bu son derece tedirginlik yaratan bir durum. Tekel büfeleri de şimdi belki saat 22:00`de kepenk kapatıp gidecek. Her gün düzenli gelen müşteriler var. Saat 22:10 oldu, satış yapamıyoruz mu diyeceğiz? Özgürlüğü kısıtlayan bir uygulama.
Ertuğrul Çetin / Tekel Bayii: Yasak başladı mı, satış yapıyor musunuz? diye soranlar oluyor. İçenler için uygun değil tabii. O saatte genelde öğrenci kesimi ve gençler içki alıyor, satışlar elbette etkilenir. Ama en zoru sigara yasağıydı, ona uyuluyorsa, buna da zamanla alışılır bence.
Dursun Ünlükaya / Ünlükaya Kuruyemiş : İçki isteyen 22:00`ye kadar alıp gene içer. İçeni hiçbir yasak etkilemez. Ama toplumsal açıdan bakılırsa özgürlüğe müdahale edilmesi son derece kötü ve düşündürücü.”
 
Ömer Yavuz / Esnaf: 22:00`den sonra karaborsa, el altından garip şekillerde  içki satışları başlar. O da ne derece güvenli olur, bilinmez. Legal satış yapan noktalar etkilenir.  Özgürlüğe getirilen bir darbe bu. Ben uygulanabileceğine inanmıyorum, bence geri çekilir. Gelirin büyük bir kesimi içki ve sigaradan geliyor. Yüzde 18 KDV az mı? Adama sorarlar, bu nasıl lahana, bu nasıl turşu?
Meryem Güçlüol / Cafe Sürpriz: İçki yasağı gündemi değiştirmek adına yapılan bir şey. Yasaklarla bir yere varılmaz, bugün bu yasağı konuşmak bile son derece yersiz. Yasaklar tam tersi bir toplumda huzursuzluğa neden olur ve kaosa davetiye çıkarır. Eskiden hanımlar sokakta sigara da içmezdi, ama şimdi herkes içiyor. Bir de gerçekten yaşadığımız toplumda sorun çok fazla. Dikkat ederseniz ülkemizde sokaklarda en çok eczane, doktor ve avukat tabelası var. Bu da sorun olduğuna işarettir. İnsanların her şeyden önce sağlığı bozulmuş durumda. Kimse hayatından çok memnun değil. Yasak konsa da içmek isteyen bir yolunu mutlaka bulur, ama bu yol daha sağlıksız olur. İçkiyi yasaklasanız, adam evde üretir, onu yasaklasınız başka şey içer.  Önemli olan bu noktaya bu insanlığın neden geldiğini ve mutsuzluğun nedenlerini tespit edip, onları düzeltmektir.
Kalender Gürer / Bağlama Sanatçısı: Ayran tostla, rakı dostla içilir. Yoğurda su katarsın ayran, rakıya su katarsın bayram olur. Her şeyin azı karar, çoğu zarardır. Eşeğin önüne rakıyı ve suyu koymuşlar, eşek suyu içmiş. Çünkü rakıyı adam olan içer. Sarhoşla, serhoşu ayırmak lazım. Ser demek kafa, baş, kelle demektir. Sarhoş yıkılana kadar içer, sarhoş bir iki kadeh içer muhabbet eder. Bazen muhabbet de sarhoş eder. Ama yobaz bunu anlamaz. Milli içki rakıdır ve rakı olduğu gerçeğini değiştiremezsin. Bilgi güçtür, bilgisiz hiçtir. Bu şeriat mı istiyorsunuz, yoksa laiklik mi? diye durup da düşünülmesi gereken bir noktaya gelindiğinin göstergesidir. Yasağa verilecek en güzel yanıt, alacaksın eline 70`lik rakıyı gezdireceksin inadına, içki yasağı böyle olur diyeceksin, bırak deli desinler. Benim ahlakımın kerafetini satsam senin bilmem neyine yeter diyeceksin. Yobazlık dur durak dinlemez, yobazlık geri durmaz, ama son yıllarda yobazlığın derecesi arttı, hatta azdı. Tarihte de bunun örnekleri yaşanmıştır. Nesimi gibi bir adamın derisini yüzdüler, Hallacı Mahsur “Allah benim içimde” dedi diye önce 100 kırbaç yedi, sonra iki kolunu ve bacağını kestiler, astılar, en son kafasını kestiler ve geri kalanını yaktılar. Yobazlık son derece tehlikeli bir noktadır. Bizim özellikler gençlerimizin üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi.
Paylaş