“AKP iki vekil çıkarır”

Kendine has tarzı ve üslubu ile Çanakkale`de farklı bir portre çizen AKP Çanakkale aday adaylarından Mücahid Demir, aday adaylığı, adaylık ve seçim sürecini değerlendirdi. AKP`yi bir adım önde gören Demir, 8 Haziran`dan itibarin CHP ve MHP`nin birer, AKP`nin ise iki milletvekili ile TBMM`de temsil edileceğini söyledi.

1252
Uzun yıllar ekonomi alanında yayıncılık yaparak, Türkiye`nin dünya ile olan ekonomik iletişim ve işbirliğinin sağlanması noktasında çalışmalar yapan AKP`nin Çanakkale`deki milletvekili aday adaylarından Mücahid Demir, gündemi Çanakkale OLAY`a değerlendirdi. Adaylık listesine girmese de hem kent siyasetini hem de AKP`yi yakından takip eden ve destek veren Demir, siyasetin makam ile olmayacağını, kendisinin gönüllerin makamında yer bulduğunu söyledi.
 
İşte Demir`in Çanakkale OLAY`a yaptığı o açıklamalar;
OLAY: Bütün partilerin Aday Adaylık süreci tamamlandı ve adaylar belirlendi. Seçimde siz listelerde yoktunuz. Kendinizi seçimi kaybetmiş olarak görüyor musunuz?
Mücahid Demir: Aday Adaylığı süreci boyunca Çanakkale’de seçimi kaybeden tarafın olmadığı bir seçim yaşanmıştır. Bu Aday Adaylığı süreci seçimin kazanımlarıyla doludur. Bu ne demektir? Bu; Çanakkale’nin kendi içinde biriktirdiği heyecanının, geleceğe dair düşüncelerinin temsili anlamına gelmektedir. Bu temsil; Çanakkale’nin yeni bir dönüşümü kendi içinde yaşadığını, Çanakkalelinin hem sosyolojik olarak, hem de iktisadi olarak yeni bir Çanakkale’nin oluşmasına duyduğu talebi göstermiştir.
 
OLAY: Sonuç itibari ile listelerde yoksunuz.
Mücahid Demir: Listede olmamla, olmamam açısından benim dünyamda bir fark yoktur. Üretmek istediğim siyaset, iddiamın birey tarafından kabul görüp görmediği meseledir. Hizmet ille makam ile olmaz. Ben gönüllerin makamında yer bulduğumu gördüm. Bu seçimde 3 önemli tema üzerinde kendimi ve kampanyalarımı şekillendirdim. 1-Duyguların başkenti Çanakkale idi. Yani bu yakın coğrafyanın bütün gözünün, kulağının, muhabbetinin Çanakkale’de olduğunu, Çanakkalelilerin bu değerlerin farkına varması gerektiğini aktardım. 2-Değerlerin şehri Çanakkale idi. Bu da özellikle Çanakkale il sınırları olarak veya coğrafi sınırlar olarak baktığımızda Çanakkale’nin bütününe, bu toprakların kattığı önemli isimlerin, bu topraklardan geçen önemli hükümdarların ve bu topraklarda ifade gücü bulmuş insanların tekrardan hatırlanmasını sağlamaktadır. Bir tarafıyla Aristo`nun varlığını bilmek, bir tarafıyla Süleyman Paşa`nın kim olduğunu ve ne ifade ettiğini daha iyi anlamak, Namık Kemal`in ortaya koyduğu değerin bu topraklarda son yüzyılda ne anlama geldiğini anlamak, çoğu kişinin gözünden kaçtığı bir olaydır. Bence Çanakkale tarihinin en önemli siyasi figürlerinden birisi olan Fatin Rüştü Zorlu’yu da bir anmak fırsatıydı. Fatin Rüştü Zorlu, dünyada dışişleri bakanı olarak asılmış tek kişidir ve Türkiye’nin en önemli Dış İşleri Bakanlarından bir tanesidir. Bugün Kıbrıs Barış Harekatını yapabildiysek, temelini Fatin Rüştü Zorlu atmıştır. Aynı zamanda Fatin Rüştü Zorlu bir Çanakkale milletvekilidir. Bugün tarım alanı olarak kullanılan iki ayrı havzanın; Unkale ve Biga’da Yeni Çiftlik’in bataklıktan kurtulup tarıma elverişli hale getirilmesi için çok ciddi gayretler sarf etmiş birisidir. Fatin Rüştü Zorlu, İzmirli olmasına rağmen Çanakkale’de önemli izler bırakmıştır . Bunun yanı sıra birçok isimden de bahsetmemiz mümkün. 3-Üreten Çanakkale idi. Bir toplumda üretme fiili, o toplumun kalbinde, gönlünde, yaşayışında olmaz ise o toplum her zaman geri kalmaya, her zaman dışarıdan etkilerle, dışarıdan gelen rüzgarlarla yaşamaya mecburdur. Bu şu demek; her an kendi hayatından şikayet edenler, her zaman aklından, memnun olacağı bir dünya oluşturur. Bu dünyayı birbirini sevmek veya sevgi üzerine kurmazsa, sistemi tamamıyla tenkit ve eleştiri üzerine kurar. Ne ürettiğine bakmaz ne üretilmediğiyle ilgilenir. O yüzden Çanakkale’nin içinde bulunduğu durum birbirimizi tenkit ettiğimiz, birbirimizin hakkında eleştiri dünyamızı hoyratça kullandığımız bir alana dönüşür. Halbuki Çanakkale üreten değerler çerçevesinde kendisini tanımlasa, bu heyecanı barındırmış olsa ve bu heyecanıyla ilişkili olarak geleceğe dair umutlarını yeşertmiş olsa, burası bir muhabbet iklimi oluşturmuş olur. Kavramsal olarak muhabbet kelimesi ve hayır kelimesi ve hatta duygu meselesi yan yana gelen üç önemli öğedir. Bu öğelerin dışında bugün Çanakkale şehrinde kent kelimesi barış kelimesi ve aynı zamanda sevgi kelimesi belirli noktalarda bu seviyenin altınadır. Çanakkalelilere bir heyecan vermemektedir. Belki benim kullandığım bu tanım insanları biraz daha harekete geçirdi ki, sokakta yürüdüğümde bunu hisseder hale geldim. İnsanlar çoğu noktada beni durdurup beni izlediklerini, beni okuduklarını, beni takip ettiklerini ifade ettiler. Bu benim şahsımda aslında Çanakkale’nin kendi içindeki heyecanı ifade etme biçimidir. Bütününü toplamak gerekirse bu yaptığım çalışma aslında bir siyasi ve aynı zamanda bir makam çalışması gibi değil, Çanakkalelinin kendisini tanıma çalışması gibi gerçekleşti. Bunu şöyle ifade edebiliriz. Çanakkale içinde benim resmimi gören, benimle karşılaşan kişiler, beni kendileri açısından değerli addettikleri, kendi dünyalarında önemli olan insanlara benzettiler. Bunlardan bir tanesi gençlerin şuanda çok fazla takip ettikleri ve şarkılarıyla coştukları Fettah Can. Bu otuz yaşının altındaki insanların çok fazla dikkatini çekti. İkincisi kırk yaşının üstünde `on puan on puan on puan ` diyen, hep pozitif dünyasını yansıtan, bu toprakların değerini pozitif olarak aktardığı Barış Manço’ya benzetildim. Üçüncüsü Kurtlar vadisi gibi televizyon dizilerinde on-on beş yıldır süren oradaki istikrarı simgeleyen, dik duran, adil sıfatını kullanan, davasına sahip çıkan Abdullhey tiplemesi. Aynı zamanda yine bir dostumun ; `Gökçeada’daki Rumlar Mücahid’in resmini görünce istavroz çıkartıyorlar ` diyerek de farklı inanışlardaki insanların da teveccüh gösterdiğini ifade etti. Üniversitede düşünen, konuşan, düşündüklerini bir şekilde yansıtmaya çalışan gençler tarafından Descartes gibi önemli düşünürlerden birisine de benzetildim. Hülasağa bunların hepsini topladığımızda, Çanakkale’nin sıradan olmayan insanının içindeki heyecanlarını dışarıya aksetmiş olmasıydı. Her zaman Çanakkale; gülmeyi, neşeyi, yeni bir şey yapanın yeniliklerini kabul ettiği alanın da varlığını göstermiş oldu.
 
OLAY: Peki listeler oluştu. Bu çerçevede AK Partinin listesi 1.sırada dışarıdan bir adayın olduğu, 2.sırada eski milletvekilinin bulunduğu, 3.ve 4.sırada geçen seçimlere göre değişim arz etmediği görülüyor. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
Mücahid Demir: Ben Çanakkale’deki il aday adaylığım sürecinden önce Çanakkale’ye, Çanakkale’nin içindeki tecrübelerin yanı sıra, Çanakkale’nin dışarısında; İstanbul’da, Ankara’da ve hatta mümkünse uluslararası alanlarda başarısı olan , belirli bir hikayesi olan ve geleceğe dair Çanakkale’yi başka bir yere taşıyabilecek insanların Çanakkale’de siyaset yapmasına inandığım için geldim. Bu çerçevede yakın dostlarım iyi bilirler Çanakkale’de siyaset yapmaları üzerine de çok fazla gayretlerim oldu. Bunlardan bir tanesi Ankara milletvekilimiz olan yine Çan’lı Fatih Şahindi. Bülent Turan’la da bazı meclislerde Çanakkale’ye gelip Çanakkale’de siyaset yapmasını, Çanakkale’ye çok faydalı olacağını, buna ihtiyaç olduğunu ifade etmiştim. Çünkü ben şuna inanıyorum ki, Çanakkale’nin bir lokomotife ihtiyacı var .Bu lokomotiften kastım, sürükleyici unsurlar kendi içinde yaşarken, bazen insanlarda körlükler oluşabilir. Bu cepheleri biraz daha genişletebilecek ama, bu cephelerin ilişkisiyle, bu cepheleri iyi tanımasıyla, Çanakkale’ye olan yatırım ortamının gelişmesi, Çanakkale’ye olan duyguların ve aynı zamanda üretim alanlarının artmasını sağlamanın da, ancak bunlarla mümkün olacağını düşünüyorum. Bu çerçevede özellikle Bülent Turan’ın Çanakkale’ye siyaseten bir milletvekili olarak gelmesini, Çanakkale’nin geleceği açısından ciddi bir karar olduğu düşüncesindeyim. Bu ettiğim tarife Bülent Turan çok net bir şekilde oturmaktadır. Bülent Turam kimdir? Bülent Turan Lapseki’de doğmuş ve büyümüş, Doğu Akdeniz Üniversitesinde okumuş, Yüksek Lisansını Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde tamamlamış, halihazırda ailesinin de ikamet ettiği ama bunun yanı sıra İstanbul gibi bir yerde, hele hele iktidar partisinin en önemli teşkilatı İstanbul teşkilatı olduğu göz önünde bulundurulur ise, orada çok ciddi teveccüh toplamış ve aynı zamanda önümüzdeki dönemde İstanbul il başkanlığına adı geçen isimlerden birisi olmuş olan bir Bülent Turan’ı konuşuyoruz. Bu kendi hikayesiyle birlikte, bir dönem İstanbul milletvekilliği yapmış bir kişinin önümüzdeki dönem kabinede yer alması, aynı zamanda partinin belirli kollarında meclisin içinde çok önemli bir görev alması söz konusu. Ben Bülent Turan’ın ya bir grup başkan vekili, ya da bir bakanla adının geçtiği konusunda Ankara’daki kulislerde adının geçtiğini duyan birisiyim. Bunun Çanakkale’ye kazandırılması dışsal bir etken değil, Çanakkale’den çıkan bir etkendir diye düşünüyorum. Hülasağa Çanakkale siyaseti bundan sonra `Yeni bir Çanakkale.2 sloganıyla devam edeceği kanaatindeyim. Bülent Turan bu şehrin siyaseten yeni lideri konumundadır. Bütün Çanakkale siyasi ve STK’ların ve fikir önderlerinin, Bülent Turan’a bu şekilde bakması gerektiği düşüncesindeyim. Hal böyleyken, ikinci sırada yer alan İsmail Kaşdemir’in bu temayül gibi, STK gibi, anket gibi alanlarda olmamasına rağmen nasıl listede olduğu konusunda da şöyle cevap vermek lazım : Bir iktidar partisi olarak AK Partinin üç dönem kuralında 70 in üzerinde vekil son görevlerini yaptılar .İktidar partisi öyle bir sorumluluk içermektedir ki sadece bir şehre ait değil, tüm Türkiye’yi kucaklayan bir yapısı vardır. Bu çerçevede de eski vekillerinin büyük bir çoğunluğuna da sahip çıkmak zorundadır. Bu çerçevede de İsmail Beyin listede olması kadar doğal bir süreç olamaz. Biz eleştirebiliriz, doğru olmadığını düşündüğümüz olabilir fakat, bu bir partinin, Ak Partinin verdiği bir karardır. Siyaseten saygılı olmak gerekir. Şunu da gördük ki, üçüncü sırada halihazırda seçilme ihtimali yüksek olan Julide Hanım’ın da bayan olarak meclise girmesi doğal ve desteklenmesi önemli bir görevdir ve kadınlara bakışın AK Partide nasıl olduğu bellidir. Diğer partilerde de zaten hiçbirinde kadın aday gösterilmemiştir. Sabahattin Bey de geçen dönemdeki istikrarını, listede olmasına rağmen seçilirdi, seçilemezdi sözlerine rağmen çizgisini bozmamış olması ve önümüzdeki döneme ait te kendisinin bölgesinde seviliyor olması, bu süreçte listeyi belirlemiştir. Bu güzel bir karardır, sonuçları da Çanakkale için hayırlı olacaktır.
 
OLAY: Çanakkale’de Bülent Turan ne yapacak?
Mücahid Demir: Bülent Turanın şunu yapacağı kanaatindeyim: Bir kere Çanakkale’nin kendisini il sınırları dışında ifade edebileceği bir alan oluşacaktır çünkü Ak Parti 2002den bu yana genç bir kadro ile Çanakkale’de temsili anlamda ciddi bir mesafe kat ettirmiş. Bunun üzerine kendi çepheri içinde kalan ve kendi dünyasının da dışına taşırabileceği bir teşkilatlanma yapısını Çanakkale’ye kazandıracağı düşüncesindeyim. Bu ne demek? Zaten katılımcı olan ama bu katılımcılığını kendi iş çepheriyle çözmeye çalışan bir AK Parti teşkilatını çepherinin dışına taşıracak ve bu çepherinin dışındaki halkla bütünleştirip en ücra köşedeki bir talebi, bir problemi çözer hale getirecek. Bu ne demek? Bir köyündeki problemleri de meclise taşıyabilecek, Çanakkale merkezdeki tam kordonun önündeki problemleri de çözüme kavuşturabilecek, aynı zamanda bunun hem Ankara’daki bürokratik alanlarda Çanakkalelilerin birebir kendisinin takip ettiği, kendisinin çözdüğü bir siyaset güdeceği, aynı zamanda Çanakkale’nin içindeki bürokrasinin de buna ayak uydurabileceği bir alanı geliştireceğinden şüphem yok. Aynı zamanda İstanbul’daki hukuku, İstanbul’daki etkili çevrelerdeki Çanakkale’ye olan ilgiyi odaklayıp, bu odakla Çanakkalelileri buluşturacağından adım gibi eminim. Bu önümüzdeki dönem daha geçişkeni yüksek, daha ilişki ağı genişletilmiş bir Çanakkale anlamına geliyor. Tabiki bu bir iktidar partisi milletvekili ve aynı zamanda idari anlamda mecliste ve kabinede alacağı görevlerle Çanakkale’nin çehresinin her geçen gün daha parlayacağı bir alana dönüşeceği nettir.
 
OLAY: Peki CHP Çanakkale’de bir ön seçim yaptı. Demokratik bir seçimdi. Bunu diğer partilerde göremedik. Bunun sonuçları çerçevesinde tepeden atanmış bir milletvekili grubu olduğu düşüncesindeyiz ve bu çerçevede özellikle CHP`nin lider olarak kapatacağı düşüncesi de Çanakkale’de hakim durumda. Siz bu çerçevede ne söyleyeceksiniz?
Mücahid Demir: AK Parti temayül yaptıktan sonra bir de teamülü vardır. Şudur ki ; biz 32 milletvekili adayı duyurduk . önümüzdeki süreçte, seçime kadar, Çanakkale’de AK Partinin ürettiği hizmetleri, bundan sonra üretebileceği hizmetleri, hepimiz teker teker aday olmasak bile ifade edeceğiz ve bunlarla ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu bir gerçek. Bunun da ürünlerini her geçen gün Çanakkaleli görmektedir. Fakat CHP milletvekili adayı olan 2 aday haricinde sahada hiçbir adayın varlığını görmemekteyiz. CHP’nin önseçimi demokratik bir şekilde tamamlamasının, CHP’lilerin delege olan, CHP’ye gönül vermiş olan insanların da ne kadar demokratik olduğu konusundaki düşüncelerini de almak lazım diye düşünüyorum. CHP’de kanatların neye ne kadar yeteceğini de önümüzdeki günler belirleyecektir. Bunun Çanakkale halkına, Çanakkale’nin köylüsüne, Çanakkale’nin işçisine, Çanakkale’nin esnafına, Çanakkale’nin emeklisine, Çanakkale’nin öğrencisine hiçbir fayda oluşturmayacağı da herkesin malumudur. Ki zaten sadece bir milletvekili kazanacağını düşünmekteyim MHP nin çok sevilen bir 1.sıra adayı var. Diğer adayları ile birlikte Çan ve Biga`da özellikle Yenicede teveccüh toplayabilecek bir MHP seçmenini heyecanlandıracak bir liste oluşturmuştur. Bunun da seçimi renklendireceği düşüncesi beni daha çok ikna edicidir. Bu çerçevede Çanakkale’nin oy geçişkenliklerine baktığınızda AK Partinin birinci parti olarak oylarını muhafaza ettiği, CHP’nin üzerine çok fazla bir şey koyamadığı, zaten MHP’nin de bir önceki dönemde dışarıdan aday dayatmasına karşılık daha motive olmuş bir MHP’yi düşündüğümüzde de, CHP`ye emanet olarak verilen oyların MHP’ye tekrar geçeceği herkesçe malumdur. Evet bunu biraz daha iddialı hale getirebilir ise CHP’den iki parça oy koparıp bir parça da belki AK Partiden koparma olasılığı var gibi görünmektedir. Sonuç itibari ile Çanakkale 7 haziran gecesi buradan göndereceği milletvekili adedi, 2 tane AK Partiden, 1tane CHP`den, 1 tanesi de MHP`den olacaktır. Bu senaryoya ben Bülent Turanın böyle bir 100 metre koşucusu gibi hızlı bir girişiyle de 3.vekili de arkasından sürükleyebileceği kanaati de göz önünden kaçırılmamalıdır diyorum.
Paylaş