“AKP’nin hukukla imtihanı”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eğitimde zorunlu din ve ahlak kültürü derslerine karşı Ankara`dan davacı olan 14 vatandaşın 2011 yılında açtığı davada kararını açıkladı. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin (AİHS) eğitim hakkıyla ilgili maddesinin ihlaline hükmetti. Kararı değerlendiren Eğitim-Sen Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, "Bu karar, şuanda hukuk devleti olduğunu iddia eden ve teoride tüm hukuki süreçlerden hareketle iktidara gelen, görev alan hükümetin, tam manasıyla hukukla imtihanı olacaktır" ifadelerini kullandı.

653
 
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin kararı bağladığı (AİHM) zorunlu din dersi ile ilgili davada, oy birliğiyle aldığı kararda, hükümetten, "öğrencilerin zorunlu din ve ahlak kültürü derslerinden muaf tutulmalarını da sağlayacak yeni bir sisteme geçmesi" istendi. Kararda, Türkiye`de din ve ahlak kültürü kitaplarının içeriğinde yapılan son değişikliklerin "yetersiz" olduğunu hükmedilirken, devletin dini konularla ilgili düzenlemelerde "yansız ve tarafsız olma yükümlülüğü" hatırlatıldı. AİHM kararını değerlendiren Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, "Her şeyden önce Çanakkale Eğitim-Sen Şubesi olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin `zorunlu din dersi eğitimi` noktasında olduğu bu kararı, doğru ve yerinde bir karar olarak görüyoruz ve `nihayet` diyoruz. Bu kararın AİHM tarafından teyit edilmesi olumlu bir gelişmedir. Ancak, özellikle vurgulamak istiyoruz ki; bu karar, şuanda hukuk devleti olduğunu iddia eden ve teoride tüm hukuki süreçlerden hareketle iktidara gelen, görev alan hükümetin, tam manasıyla hukukla imtihanı olacaktır. Daha önce olduğu gibi alınan kararın değişik gerekçelerle arkasından dolanarak uygulamama yolunu mu seçecek, yoksa zaten içinden çıkılmaz hale gelen, herkese belli bir dini ve mezhebi dayattığı uygulamadan vaz mı geçecek? Söylemler kolay, güzel! Hükümet, `demokrasi`, `ileri demokrasi` gibi değişik adlarla demokrat olduğunu iddia ederek, demokrasiden bahsediyor. Şuandaki hükümetin, AKP zihniyetinin hem hukukla hem de mahkeme kararı ile hem de düşünce özgürlüğü ile imtihanıdır bu. Zorunlu din dersinin kaldırılması noktasında mücadelemizi, daha önceden olduğu gibi şimdi de yürütüyoruz. Bizim en büyük sıkıntımız, söylediğimiz her şeyin, doğru çıkması, ama yetkililerin ve insanların bu nu geç anlamasıdır. Onun için bu kararın, farklı inançlarda olan kişilerin bir anlamda başka bir inancın dayatmasından kurtulması olarak olumlu karşılıyoruz. Ama kaygımız özellikle, yine hukukun arkasından dolanarak bu uygulamanın devam etmesi ve mahkeme kararına uyulmamasıdır" ifadelerine yer verdi.
 
"Zorunlu din dersi 12 Eylül`ün ürünüdür"
"Zaten biz 24 Eylül`de çıkacağımız grevdeki temel başlıklardan biri de zorunlu din dersine `hayır` demekti" diyen Koç, "Grev bildirgelerimiz okunduğunda bu açıkça görülecektir. Bu karar, Eğitim-Sen olarak bizim ne kadar doğru ve haklı bir mücadele içinde olduğumuzun da bir göstergesidir. Esas olan düşünce özgürlüğünün, sınırsız ve şartsız gerçekleşebilmesi için bir an önce `zorunlu din dersi`ni kaldırması ve anayasa değişikliği ile bu 12 Eylül dayatmasını bir an önce sona erdirmesidir. Çünkü, zorunlu din dersi, 12 Eylül`ün bir dayatmasıdır ve 12 Eylül`ün devamı olanlar, bu bakış açısını devam ettirmiş ve bir anlamda insanlara düşüncelerinden dolayı işkence etmiştir. Bu nedenle bir an önce bu mahkeme kararına uyulmasını istiyoruz ve yetkilileri de çağrıda bulunuyoruz. Halkımızı da eğitim ve bilim alanında yürüttüğümüz demokrasi mücadelesine destek olmaya çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.
Paylaş