havadurum

“Ağızdan çıkan en son bakla!”

ADD Çanakkale Şube Başkanı Necmi Akyalçın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart olayı ve Menemen olayı hakkındaki açıklamasına tepki gösterdi.

656
Konu ile ilgili yazılı açıklama yapan ADD Çanakkale Şube Başkanı Necmi Akyalçın; “Bakla, yazın habercisidir. İlk çıkan sebzedir. En lezzetlisi ilk çıkandır. İlk baklada aldığınız tadı daha sonra alamazsınız. Bir de Türkçe’de “Ağzından baklayı çıkarmak” deyimi vardır ki, o da genellikle kötü şeylerin habercisidir. Söylenmesi pek istenmeyen, ağızda gevelenen sözler için söylenir.
 
29 Ekim törenleri, 30 Ağustos törenleri, Andımız, Gençliğe Hitabe, 19 Mayıs Törenleri derken Sayın Başbakan önceki gün TBMM’de partisinin gurup toplantısında ağzındaki şu ana (bu yazının kaleme alındığı)  kadarki en son baklayı  çıkarıverdi. Bakla bu kez, 31 Mart ayaklanması ve Menemen olayı ile ilgiliydi. Bu siyasi akımın, bu seviyedeki hiçbir temsilcisi günümüze dek 31 Mart Ayaklanması ile Menemen olayına sahip çıkamamıştı. Çok anlaşılır bir tümce kurmamış olsa da sayın başbakan acaba 31 Mart ayaklanıcıları ile, Menemen’de 23 Aralık 1930 günü ayaklanıp Yedeksubay Mustafa Fehmi Kubilay’ın kafasını kesen, Bekçi Şevki ve Hasan’ı öldürenlere sahip mi çıkmaktadır. Sayın başbakan sürekli olarak haksızlığa uğradıkları üzerinden siyaset yaparken İstiklal Mahkemeleri, 27 Mayıs, 28 Şubat, AKP Kapatma Davası örneğini veriyorlardı. Bugün artık haksızlığa uğradıklarına ilişkin örnekler 31 Mart Vakası ile Menemen Olayına genişletilmiştir. Acaba bu, sadece baklanın ağızdan çıkması değil, aynı zamanda da bir itiraf mıdır?
 
Menemen Olayına ilişkin bütün mahkeme tutanaklarına Genelkurmay Sitesi başta olmak üzere çok sayıda kaynaktan ulaşılabilir. Öyle anlaşılmaktadır ki bir kesimin Orgeneral Mustafa Muğlalı’ya düşmanlıkları 33 Kurşun olayından değildir. Muğlalı’nın Menemen’de görülen davada Mahkeme Başkanlığı yapmasındandır.
 
Daha 40 gün önce Uludere’de 34 yoksul köylüyü bombardıman ederek paramparça ettirenlerin 70 yıl önceki 33 köylünün hesabını sorduğunu düşünmek safdillik olsa gerek. Menemen canilerinin İstanbul Erenköy’deki Nakşi Şeyhi, Esad Efendi ile ilişkileri ve bunların marifetleri ayrıntılarıyla ortaya çıkmıştır. 103 yıl önceki 31 Mart ayaklanması ise,  bütün tarihçilerin ortak görüşü ile İngiliz desteğinde gerici ve vahşi bir ayaklanma olarak kabul edilmektedir. Ayaklanıcılar ile İngiliz ajanlarının ilişkileri, Elebaşı Derviş Vahdeti’nin Volkan Gazetesinin kimler tarafından finanse edildiği, Alaylı subayların, Mektepli subayları nasıl boğazlamaya çalıştığı çok açıktır. 31 Mart ayaklanması II. Meşrutiyet dediğimiz demokrasiye geçişe tepki olarak Meşrutiyetin İlanından hemen sonra, Menemen ayaklanması da Serbest Fırkanın kurulup kendini feshetmesinden hemen sonra çıkmıştır.
 
103 yıl önce İngiliz sefaretinin gördüğü rolü bugün ABD sefareti görüyor. Yeni öğreniyoruz ki 31 Mart olayından 99 yıl sonra bu kez de  Türk Polisinin ABD temsilcilerine yapılacak tutuklamalar ve muhalifler hakkında brifing verdiği iddiaları ortalıkta dolaşıyor. Geriye ayaklanmayı yönetecek Volkan gazetesi kalıyor ki, bugün çok daha fazla “Volkan”a sahibiz. Derviş Vahdeti’leri sorarsanız, saymak için sayfalarımız yetmez. “Tarih tekerrürden ibarettir” sözünün ders almayanlar için olduğu söyleniyor. Yüz yıl sonra tekrar 31 Mart ile yüz yüzeyiz. O gün ardında İngilizler, bugün ABD var. Bakla pazara her yıl çıkıyor. Bu bakla ise yüz yılda bir…” dedi.
Paylaş