“8 Mart’ta hizmet üretmiyoruz!”

Eğitim-Sen Çanakkale Şube Kadın ve Hukuk Sekreteri Özlem Ergun Açanal; kapitalizme, erkek egemenliğine, güvencesizliğe, dinsel muhafazakârlaşmaya, şiddete ve savaşa karşı kadınlar olarak 8 Mart’ta hizmet üretmeyeceklerini söyledi.

451
 
Dünya Kadınlar Günü`nde tüm kadınların alanlara inerek şiddete ve savaşa karşı seslerini yükselteceğini belirten Eğitim-Sen Çanakkale Şube Kadın ve Hukuk Sekreteri Özlem Ergun Açanal; “Bugün dünyanın dört bir yanında ve Türkiye’de kadınlar ulusal, sınıfsal ve cinsel sömürüye ve şiddete karşı örgütleniyorlar, mücadele ediyorlar. Biz eğitim emekçisi kadınlar da, savunduğumuz değerlerden aldığımız güç ve kararlılıkla 8 Mart’ta alanlarda, meydanlarda, sokaklardayız. Çalışma yaşamında, eğitimde ve diğer alanlardaki ayrımcılığa, güvencesizliğe, şiddete ve savaşa karşı sesimizi yükseltiyoruz” dedi.
 
“Haklı nedenlerimiz var”
“Örgütlenmek ve sesimizi yükseltmek için haklı nedenlerimiz var” diyen Açanal; “Çalışma yaşamında zaten eşit olmayan konumumuz, giderek daha da marjinalleştiriliyor. Kadınlardan en az üç çocuk isteyen siyasi iktidar, onları sosyal haklardan, iş güvencesinden ve bakım kolaylıklarından da mahrum bırakacak düzenlemeler yapıyor. Böylece kadınların hem daha kolay sömürülmesine, güvencesizleştirilmesine hem de eve kapanmasına giden yollar döşeniyor. Her gün en az üç kadın öldürülüyor ve yasalar kadını değil aileyi korumayı öncelikli görev olarak görüyor. Savaşa karşı yaşamı ve sorunların demokratik barışçıl yollardan çözülmesini savunanlar yasa dışı ilan ediliyor. Bu koşullarda sendikal mücadele yürütmekten ve emekçi kadınların haklarını korumaktan başka uğraşı olmayan, barışı yüksek sesle dile getiren sendikalı kadınlar sabaha karşı gerçekleştirilen operasyonlarla gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Biz Eğitim Sen’li kadınlar tüm bunlara karşı kararlılığımızı göstermek ve taleplerimizi daha güçlü haykırmak için ve savaşa, şiddete, güvencesizliğe karşı; 8 Mart’ta hizmet üretmeyeceğiz! Her Gün 8 Mart, Her Yer Mücadele Alanı! Şiarıyla mücadele etmeye inatla devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
 
“Emeğimiz, bedenimiz kimliğimiz bizimdir”
Açanal sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Mücadelemiz; başta Genel Merkez Kadın Sekreterimiz Sakine Esen Yılmaz olmak üzere tutuklu arkadaşlarımız serbest bırakılana, tüm çalışanlar, iş güvencesine, eşit ve adil ücrete ve sosyal güvenlik hakkına kavuşana, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı önündeki engeller kaldırılana, en temel haklarımızın, sağlık ve eğitimin ticarileştirilmesine son verilene, kadını eğitimden, yaşamdan koparan, çocuk gelinleri meşrulaştıran, çağdışı gerici yaklaşımın son örneği 4+4+4 eğitim düzeni kaldırılana, sözleşmeli, kısmi zamanlı geçici öğreticilik ve ücretli öğretmenlik gibi uygulamalar son bulana, kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi görünen esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya son verilene, cinsiyete dayalı rol ayrımı ortadan kaldırılana, bakım yükümlülüklerinin dengeli bir biçimde paylaşılması için gereken her türlü düzenleme hayata geçirilene, kapatılmış kreşler tekrar açılana, işyerinde cinsel tacize karşı koruyucu tedbirler alınana, ILO`nun “Aile Sorumlulukları Olan Kadın ve Erkek İşçilere Fırsat ve Davranış Eşitliği Sağlanması”na İlişkin 156 sayılı sözleşmesi ülkemiz tarafından onaylanana; eşitlik, özgürlük ve barış talebi ile mücadele yürüten kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklamalar son bulana, 8 Mart resmi tatil ilan edilene kadar devam edecektir.”
Paylaş