“4+4+4’te hükümet geri adım atar!”
Çanakkale’de yaşayan emekli öğretmenler 4+4+4 eğitim sistemine tepki gösterdiler.
4+4+4 Eğitim Sistemi ile ilgili tartışmalar devam ederken, bu sistemin sağlıklı olmadığını düşünen emekli ve tecrübeli eğitimciler uygulamanın aceleye getirildiğini, sisteme geçişte yaşanacak kaos ortamının çocuklara zarar vereceğini, aynı modelin 1990’lı yıllarda 6 yaş çocuklar üzerinde denendiğini ve randıman alınamadığını belirterek hükümetin geri adım atacağını dile getirdiler. 4+4+4 eğitim sistemi ile görüşlerini aldığımız Çanakkale eski Milli Eğitim Müdürü Özkan Adalı gazetemize eğitim sistemi üzerinde sürekli değişiklik yapmanın yanlış olduğunu belirterek, bunun Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine de aykırı olduğunu kaydetti.
4+4+4 eğitim sistemiyle ilgili düşüncelerinin aldığımız emekli öğretmenlerin görüşleri şu şekilde:
Özkan Adalı: “Ben Çanakkale Eski Milli Eğitim Müdürüyüm. Toplam 43 yıl eğitimcilik yaptım. Bu tek taraflı alınmış bir karardır, karar alınmadan önce eğitimcilere, pedagoglara ve ilgili kurumlara danışılmalıydı. Kamuoyuna da yeterli bilgi verildiğine inanmıyorum, bizler konuyu basından takip ettik. Zaten zaman zaman Milli Eğitim Bakanı da konu ile ilgili çelişkili açıklamalarda bulunuyor. İşin aceleye getirildiğini ve halkın tam algılayamadığını belirtiyor. Yaşanan bir kaos ortamıdır. 5 yaşındaki bir çocuğun ilkokula gidecek olması fikri her şeyden önce aileleri tedirgin ediyor. Aileler tam olarak algılayamadıkları ve bilmedikleri bir sistemin içine çocuklarını dahil etmek istemiyorlar. Rapor alma konusunda ceza uygulamak da doğru değil, rapor bir haktır. Bu konu çok sıkıntı yaratacağa benziyor. Eğitim sistemi üzerinde sürekli değişiklik yapmak yanlış. Bu sistem öğretmenlerin de kafasını karıştırır. Bu konu aceleye getirilmeden ilgili kurumlarla işbirliği içinde çalışılmalıydı. Sendikalar, dernekler ve Talim Terbiye Kurulu, psikolog ve pedogoglardan görüş alınmalıydı. Milli Eğitim tek başına karar almamalıydı. Bunun yanında Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine de aykırı. Temel yasalar değişemez. Bu kadar temel yasanın dışına çıkmak vatandaşın kafasında soru işaretleri yaratıyor. Acaba mı? dedirtiyor. Şeriat mı getirilmek isteniyor? diye düşündürtüyor.”
“Toplumsal bir dayatma”
Mehmet Biçer: “Ben emekli öğretmenim. 4+4+4 dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan uyduruk bir sistemdir. Kalem tutamayacak bir çocuğu okula almak akılsızlığın daniskasıdır. Resmen toplumsal bir dayatma. Son derece sağlıksız.”
“Eğitim sistemini çorbaya çevirdiler”
Halit Yavaş: “Emekli öğretmenim. Tamamen yanlış bir uygulama. Eğitim sistemini çorbaya çevirdiler. 5 yaşındaki çocuk evde sağlıklı gelişme aşamasında anne kucağında uyuyan bir çocuktur. Zihinsel ve fiziksel gelişimini tamamlayamamıştır. O eğitimi alacak zeka ve yapıda değildir. 45 dakika boyunca gerekli dikkati gösteremez. Mutlaka dikkat eksikliği yaşar. Oynama çağındaki çocuğun ailesinin yanından kopararak böyle bir şeye zorlamak çok yanlıştır. Bu ülkede kimse anaokuluna karşı değil, zaten aileler gönderiyor. Bir de anlaşılmayan muammada kalan çok şey var. Sonuç olarak çocuk 5 yaşında 7 yaşındaki çocukla aynı sınıfa konacak ve belli bir aya kadar A ve B harfi dışında bir şey öğretilmeyecek deniyor, o zaman da 7 yaşındaki çocuğun eğitim alma hakkını gasp ediyorsunuz. 7 yaşındaki çocuk geri kalır. Bu sistemde sınıflar kalabalık olacak , öğretmenler değişecek. Çocuk belki uzakta bir okula gidecek. Geliş ve gidişlerde kazalar olacak. Her şeyden önce çocukların beslenmesi sekteye uğrayacak. Kim ilgilenecekmiş o çocuklarla? Yeterli personel ve donanım mı varmış? O yaşta bir çocuğa annesi dışında ilgi alaka gösteririz derseniz yalan söylersiniz. 1990lı yıllarda bu denendi. 6 yaşındaki çocuklar okula başlamıştı, o zaman bile zorlanmıştık. O yaşta çocuk 45 dakika sınıfta duramaz. Buna öğretmenler de karşı, ama bir tek Eğitim Sen’in sesi çıkıyor. Siyasi iktidarın taraftarlarının sesi çıkmaz. Siyasetin güdümlüleri, yandaşlar sessiz kalır. İşin bilimsel ve pedagojik yönünü bilen her insan buna karşı çıkar. Yalnızca banane diyen, ben maaşımı alırım diyenin sesi çıkmaz. Çocuğun zekası oyunla gelişir. O yaştaki çocuğun yeri orası değildir, ana okuludur, adres yanlıştır. Bu belirsizlik ve kaos yaratmaktır. Daha önce dediğim gibi denendi ve randıman alınamadı, bu da böyle olacaktır. Geri adım atılacaktır. Bir değişiklik yapmak için siyasi tecrübe ve ders almak gereklidir. Eğitim sistemi çorbaya dönüşmüştür. Bunları konuşmaktan ve tartışmaktan korkmamak lazımdır, neticede bu geleceğimizi, çocuklarımızı ilgilendiren bir meseledir. Eğitimciler ülke yararına, toplum yararına olacak şeyleri konuşmaktan ve gerekirse karşı koymaktan korkmaz.”