AKP Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir, Vali Güngör Azim Tuna, ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner, kurum müdürleri, işadamları, turizmciler ve STK temsilcilerinin katıldığı turizm zirvesinde konuşan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, hem Troia hem de Kazdağları ile ilgili konuşmasıyla tüm dikkatleri üzerine çekti. 500 bin yerli ve yabancı turist sayısının Çanakkale açısından komik bir rakam olduğunu vurgulayan Başkan Gökhan, dünya kültür mirası olan Troia’ya bir heykel bile dikildiğinde bu sayıya ulaşılacağını vurgulaması ise toplantıda soğuk rüzgarların esmesine neden oldu.
Kazdağları’nda yaşanan altın arama rezilliğinin de ortadan kaldırılması gerektiğini savunan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Kazdağları’ndaki altın arama rezilliğini de ortadan kaldırırsa ona bir kez daha teşekkür ederiz. Bir tarafta Kazdağları ve doğa diyoruz, hatta güzellik yarışmasına kadar varıyoruz. Ama o yörede 3 kuruşluk altın için bu değerleri feda etmeye çalışıyoruz” diyerek Kazdağları’nda yaşanan çevre felaketine de el atması için Başbakan Erdoğan’a mesaj gönderdi.
Kolin Otel’de düzenlenen turizm zirvesinin açılış konuşmasını İl Kültür ve Turizm Müdürü Şinasi Haznedar yaptı. Yerli ve yabancı turistlerin Çanakkale’ye gelmesi için birden fazla neden olduğunu söyleyen Haznedar, kentin turizm için her türlü çeşitliliğe sahip olduğunu belirterek; “Bunları biz biliyoruz dünya da bilmeli. Bunun için çalışmalı ve bunu gerçekleştirmeliyiz. 2011 yılında 30 milyon ziyaretçi, 25 milyar dolar turizm geliri, Cumhuriyetin 100. yılında 50 milyon turist 50 milyar dolar turizm geliri hedefleyen bir iliz. Çanakkale olarak marka kent olmayı, turizm çeşitliliğimizle kimlik kenti olmayı fazlasıyla hak ediyoruz. Tarihi ve coğrafyasının okullarda ders olarak okutulması gereken bir ilde yaşıyoruz. Dünya kültür mirası olan Troia’yı her yıl yerli ve yabancı 550 bin kişi görmeye geliyor. Gelibolu Tarihi Milli Parkımıza 2,5 milyon ziyaretçi alıyoruz. Turizm öncelikle planlama, hazırlanma ve pazarlamadır. İstikrar ile demokrasi ile turizmin gelişmesi arasında direk bir ilişki mevcuttur. Aslında son yıllarda ziyaretçi sayımızın artmasının da en önemli sebebi budur” dedi.
Tuna; “Sektörün önüne bir yol haritası koymayı hedefliyoruz”
İlin değerlerinin markalaşması, turizm değerlerinin uluslararası pazarlara sunulması, turizm stratejilerinin belirlenmesi amacıyla 2012 Çanakkale Turizm Zirvesi’nin ilkini gerçekleştirdiklerini ifade eden Vali Güngör Azim Tuna, toplantının turizmin yol haritasının netleşmesinde önemli katkıları olacağını belirterek; “Turizm sektöründe kamu kesimi olarak bizler, özel sektörün ve sivil toplumun işbirliğiyle stratejik planlamamızı yönetişim ilkesi çerçevesinde birlikte yaparak sürecin yönetimi ve uygulamasında sektörün önüne bir yol haritası koymayı hedefliyoruz. Bu organizasyon, siz değerli katılımcılarımızın görüş ve önerilerinin dile getirilip tartışılacağı bir beyin fırtınası ya da bir arama konferansı formatında bir birliktelik olarak bu yol haritasının netleşmesinde önemli katkıları olmasını beklediğimiz bir zirvedir. Bu nedenle, bu toplantıda fikir, öneri, politika, örnekler, strateji ve çözümler üretmeliyiz. Burada durum tespitleri yaparak potansiyellerimizi, eksikliklerimizi, yanlışlarımızı çok iyi ortaya koymalıyız. Dünyadaki başarılı turizm politikaları, markaları, şehir tanıtımları konusundaki iyi uygulama örnekleriyle mukayese yapmalıyız. Biz düzenlemekte olduğumuz bu zirvede sektörün tüm aktörleri ile, kamusal-yerel-sivil ve özel aktörlerle potansiyelimizi, yapabileceklerimizi, yaptıklarımızı, güçlü ve zayıf yanlarımızı, işbirliğini masaya yatıracak, tartışacak, önerileri ciddiyetle değerlendirecek ve Çanakkale için yapılabilecekleri yüksek sesle düşüneceğiz” diye konuştu.
Tuna, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kalkınma ve gelişmenin planlı ve sağlıklı olması esas olmalıdır. İlimizin Turizm Stratejisini belirlemek için yapmakta olduğumuz ve yapacağımız çalışmalar, ilimizin doğal, kültürel, tarihi ve coğrafi değerlerini koruma-kullanma dengesi içinde kullanmayı ve turizm alternatiflerini geliştirerek ilimizin turizmden alacağı payı arttırmayı hedef almalıdır. Ülkemizin Turizm Stratejisi ve vizyonuyla da uyumlu olmasını arzu ettiğimiz bu stratejik çalışmayla turizm kaynaklarımızın nokta olarak planlanmasının mı daha uygun olacağı, yoksa gelişim aksları boyunca turizm koridorları, turizm bölgeleri şeklinde ele alınmasının mı tercih edileceği ortaya çıkacaktır. İkinci yaklaşımda, turizm potansiyeli olan bölgelerin diğer alternatif turizm türleri ile cazibesinin artabileceği, geliştirilecek turizm gelişim aksları üzerinde turizm yatırımı yapmayı planlayan yatırımcıların kıyı turizmi ve diğer alternatif turizm türlerinden de yararlanarak bu alanlarda yatırım yapabilecekleri değerlendirilmektedir. Örneğin, sağlık ve termal alanda potansiyeli olan noktalar ile kültürel açıdan önemli yerlerin tek tek ele alınmasından çok bunların birbiriyle entegrasyonu sayesinde daha cazip ve güçlü alternatif varış noktaları ve güzergahlar oluşturulabileceği düşünülmektedir. Güçlü bir turizm güzergahı ve bölgesel varış noktası oluşturulması ile bu bölgeler içinde zayıf kalan yerleşmelerin kültür, el-sanatları, yeme-içme tesisleri ve konaklama imkanları ile güçlenmeleri de sağlanmış olacaktır. Turizm sektörü, tanıtım ve pazarlama aşamalarında da varış noktaları bazında tek elden organize edilerek, yöresel yatırım, tanıtım ve pazarlama imkanlarının bir bütün halinde değerlendirilmesi ve dengelenmesi mümkün olabilecektir.”
Turizmde tanıtma ve pazarlama sorunu
Turizmin genel sorunlarına bakıldığında tanıtma ve pazarlamada darboğazdan her zaman şikayet edildiğini anımsatan Vali Tuna; “2023 Turizm Stratejisi ile tespitler yapıldığı ama uygulamaya geçilemediği, destinasyon yönetimi kavramının benimsendiği ancak hayata geçirilemediği, mevcut alt yapı sorunlarının planlı olarak üstüne gidilemediği, turizmin çeşitlenmesi ve tüm yıla yayılması stratejilerinin yeterince işlenemediği, turizmin beslediğinden söz edilen onlarca sektörün de paydaş olarak mekanizmadan soyutlanmaması gerektiği, yerel yönetimlerin bugüne kadar devre dışında kalmasının büyük bir eksiklik olduğu gibi hususlar her zaman dile getirilmektedir. Bu arada yeri gelmişken, turizm sektörünün sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından kıyılarda ve çevresinde aşırı yığılma, çarpık kentleşme/yapılaşmanın önlenerek yetersiz altyapı ve çevre sorunlarıyla mücadele edilmesi hususunda başta kamu otoritelerine (yerel yönetimler, belediye, muhtarlık ve özel idareler) büyük görev düştüğünü belirtmek isterim. Yapılacak planlama ve geliştirme çalışmalarıyla, kıyı şeridiyle kıyı gerisindeki alanların ve hatta yerleşmelerin bir bütün olarak planlanması, turizm çeşitliliğinin arttırılması, mevcut yerleşmelerin iyileştirilmesi ve dönüşümlerinin sağlanması da mümkün olabilecektir” şeklinde konuştu.
Tuna; “Turizm için görüşü olan herkesi dinlemeliyiz”
Turizm zirvesinden çıkan ortak akılın her zaman destekçisi olacaklarını vurgulayan Vali Tuna; “Bu toplantıda, sektörün en heyecanlı aktörleriyle yani sizlerle, öneri, strateji ve çözümler üretecek, bunu uygulamaya koymanın yollarını tartışacak, şartlarını oluşturacağız. Tabii, böylesi bir toplantıdan çıkan “Ortak Akıl” kararlarının bir turizm stratejisi olarak hayata geçmesinin ve uygulanmasının hem destekçisi hem de takipçisi olacağız. Yapacağımız Planlama çalışması, esnek, şeffaf, ve hesap verebilir, yönetim ve uygulama etaplarında katılımcı ve sürdürülebilir gelişim niteliklerine sahip bir anlayışla yürütülecektir. Çanakkale Valiliği olarak sadece turizm sektörü değil, her sektör için bu çalışma yöntemini deneyeceğiz. Bugün turizm için görüşü olan her kesimi ve herkesi dinlemeliyiz. Turizm ile doğrudan ve dolaylı ilgisi olan sektörün tüm temsilcileri ile birlikteyiz. Otobüs işletmelerinden butik otel sahiplerine, iş adamlarımızdan sivil toplum kuruluşlarımıza, kaymakam ve belediye başkanlarımızdan üniversite ve medyamıza kadar herkes bu salonda bulunmaktadır. Şunu özellikle ifade etmeliyim ki bu toplantı belirli periyotlarla düzenlenecek olup her toplantı bir rapora dönüştürülecektir” dedi.
Kaşdemir; “Turizmde en fazla gelir elde eden ülkeler arasındayız”
Turizm zirvesinin Çanakkale’ye fayda sağlayacağını ifade eden AKP Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir; “Vizyonumuzun temelinde çevre odaklı bir turizm yaklaşımı vardır. Kültürel mirasımızın korunması ve bunun öne çıkarılmasının bir numaralı önceliği vardır. Ülkemizde turizm sektörü iktidarlığımız zamanında büyümüş ve dünya ile rekabet edebilir bir hale gelmiştir. Dünyada en çok turist çeken illeri arasındayız. Turizmde en fazla gelir elde eden ülkeler arasındayız. Türkiye’de turist sayısının yükselişte olduğunu gözlemliyoruz. Kangren hale gelen adaların ulaşım sorunu Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla çözüme kavuşmuştur. Bugün Çanakkale’de deniz ulaşımı sorunu söz konusu değildir” şeklinde konuştu.
Gökhan; “Çanakkale için 500 bin turist sayısı çok komik bir rakam”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, hem Troia’ya hem de Kazdağları ile ilgili konuşmasıyla turizm zirvesine damga vurdu. 500 bin yerli ve yabancı turist sayısının Çanakkale açısından komik bir rakam olduğunu kaydeden Başkan Gökhan, dünya kültür mirası olan Troia’ya bir heykel bile dikildiğinde bu sayıya ulaşılacağını vurguladı.
Gökhan; “500 bin yerli ve yabancı turist sayısı çok komik bir rakamdır. Ülkeye gelen o kadar sayıda insanın yanında Troia’ya 500 bin yerli ve yabancı turist sayısı az. Troia’ya bir heykel dikseniz bile bu kadar insan gelip ziyaret eder. Nitekim, Tubingen de bir edebiyatçının heykelini 200 bin kişi ziyaret ediyor. Çanakkale’deki yaşayan insanlar bile kendi yöresinin turizmine yönelik kültürel değerlerini tanımıyor. Üniversitemize her yıl en az 5 ya da 7 bin öğrenci geliyor. Buraları görmeden gidiyorlar. Bütün bu organizasyonları yapmamız lazım. Bunlar bizim elçilerimiz olacak. Çanakkale’de okuyan gençler bizim en büyük tanıtıcımız olmalı. Çanakkaleli vatandaşları ve öğrencilerin de bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu da programlarımızın içerisine almamız gerekli. Çanakkale halkına yönelik belediye olarak geziler düzenliyoruz. Çünkü, turizm önemimiz ise halk bunu bilmeli. Bu tür geziler yapılması için fırsat yaratılmalı. Kendi yöremizin insanlarının buraları bilmesinde yarar var. Kenti turizme hazırlamak için alt ve üst yapı çalışmalarını hızlı bir şekilde yapıyoruz. Ortak akılla gidersek amacımıza ulaşabiliriz diye düşünüyorum” dedi.
Turizm zirvesinde Başbakan Erdoğan’a mesaj
Ada ulaşımı sorununun çözümü ve Gelibolu Yarımadası’na yapılan yatırımlar için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kazdağları’nda yaşanan altın arama rezilliğinin de ortadan kaldırılması gerektiğini savundu.
Kazdağları’nda yaşanan çevre felaketine de el atması için Başbakan Erdoğan’a mesaj gönderen Başkan Gökhan; “Sayın başbakana teşekkür ediyoruz. Özellikle ada ulaşımı konusundaki katkıları ve Gelibolu Yarımadası’na yapılan yatırımlarda katkıları var. Ancak sayın başbakana ben bir teşekkür daha sunmak istiyorum. Onu da yaratabilirse seviniriz. Kazdağları’ndaki altın arama rezilliğini de ortadan kaldırırsa ona bir kez daha teşekkür ederiz. Niye, bir çelişki yaşıyoruz. Bir tarafta Kazdağları ve doğa diyoruz, hatta güzellik yarışmasına kadar varıyoruz. Ama o yörede 3 kuruşluk altın için bu değerleri feda etmeye çalışıyoruz. Yanlış anlaşılmayı da buradan düzelteyim. Madencilere karşı değilim. Böyle bir şey olamaz. Altın arama noktası, güzelim değerleri yok eden bir süreçtir. Kurulacak olan konseyin bu konuyu değerlendirmesini öneriyorum” şeklinde konuştu.
ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner de bir konuşma yaparak üniversite ile turizm ilişkisine değindi.
Engin; “Ulaşım altyapısı, turizmin olmazsa olmazlarındandır”
ÇTSO Başkanı Bülend Engin ise oda olarak Çanakkale’nin turizm markasının öne çıkması ve uluslar arası platformlarda tanıtılması için duyarlı olmaya devam edeceklerini ifade ederek şu şekilde konuştu: “Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu olarak görev yaparken, hedefimizin; Çanakkale’yi geçilip gidilen değil, gelinip kalınan bir yer olsun diye belirledik. Bunu başarmak için, deniz ve havayollarında; Çanakkale’nin vızır vızır işleyen ulaşım olanaklarına sahip olmasını sağlamalıyız. Bakın teknopark kuruyoruz, turizm gelişsin istiyoruz. Ulaşım altyapısı bu gelişimin olmazsa olmazlarındandır. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentimizin tanıtımına ve turizme kalıcı katkı sunmak amacıyla, yat limanı projesini gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Çalışmalarımızla; 608 yat bağlama kapasitesine sahip bir yat limanını Çanakkale’mize kazandırmayı arzuluyoruz. 2010 yılında ülkemize 83 bin adet yat gelmiştir. Çanakkale’mize ise bunların sadece 310 tanesi gelmiştir, yüzde 0.4 bile değil. 2010 yılında yat turizmiyle ülkemize gelenlerin sayısı 540 bin kişi olup, maalesef bunlardan yalnızca 1.235 kişi Çanakkale’ye gelmiştir. Neden? Çünkü Çanakkale’nin çağdaş normlara uygun yat limanı yoktur.”
Kent turizminin masaya yatırıldığı toplantıya AKP Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir, Vali Güngör Azim Tuna, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner, Vali Yardımcıları Hüseyin Kulözü, Bahir Altunkaya ile Cemal Yıldızer, İl Emniyet Müdürü Ali Ekber Bektaş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Şinasi Haznedar, ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin, ÇTB Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen, işadamları, turizmciler, STK temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
***
Çanakkale’ye işletmeci mantığıyla bakabilmek
AYNUR GANİLER
Çanakkale Valiliği’nin öncülüğünde dün Kolin Otel’de düzenlenen yerel yönetim, üniversite, ilçe belediyeleri, iş dünyası ve kentteki tüm sivil toplum kuruluşlarının hemen hemen tamamının katıldığı ve Çanakkale’deki turizm sektörünün masaya yatırıldığı toplantıyı ilgiyle izledim.
Vali Sn. Güngör Azim Tuna’nın turizm envanteri noktasındaki tespitleri özellikle önemli idi. Belediye Başkanı Sn. Ülgür Gökhan’ın, Kazdağları’ndaki altın aramalarına yönelik tepkili söylemlerine gönülden katılırken, Rektör Sn. Sedat Laçiner’in bilimsel ayaktaki tespitlerine katılmamak mümkün değildi.
İstekli ve çözüm isteyen bir toplulukla karşı karşıyaydık. Bu durum oldukça sevindirici bir gelişme. Ancak, bu çabaların söylemden öte gerçekleşme yolundaki yolculuğunu daha da önemsiyorum. Ama bildiğim tek bir gerçeklik var; ‘İNANMAK” her şeyin başıdır. Sorunların tespitinin devamında, gereken çaba ve özveri yerine getirildiğinde, sonuca ulaşmanın çok kolay olduğunu düşünüyorum.
Eğer toplantı sonunda (süreden dolayı) söz alabilseydim şunları söylemek isterdim;
Kentleri de bir İŞLETME gibi düşünmeliyiz. Ortada çok büyük değerlerimiz, öncelikle Dünya markası TROYA’mız var. Bundan daha büyük bir marka olabilir mi? (Tarihimiz, kültürümüz, coğrafyamız, boğazımız, adalarımız vb.) Hiçbir kente nasip olmayan değerlere sahibiz. Karşı tarafta ise alıcılar var.
O zaman sorun ne?
Sorun, kendimizi pazarlayamamak. Çanakkale’yi pazarlayamamak. Pazarlama tekniklerine girmek istemiyorum. O işletmecilerin işi.
Bu noktada atılabilecek en somut adım, bir ‘TANITIM KOMİSYONU’nun hemen faaliyete geçirilmesidir. Bu komisyonda ise birer işletme profesörü, iletişim uzmanı, PR yönetmeni, reklam ve tanıtım uzmanının yanında ilgili kurumlar ve turizm temsilcisinin yer aldığı çekirdek bir TANITIM KOMİSYONU, ortaya çıkarılan bu turizm envanteri raporu doğrultusunca, bir ‘tanıtım’ atağını gerçekleştirmelidir. Ama gerçek bir profesyonellikle.
Kentin tanıtımı, bir grafikerin, bir matbaacının, bir fotoğrafçının, bir kurum yetkilisinin, bir danışmanın ve bir sekreterin insiyatifine bırakılmayacak kadar hayatidir.