CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek CHP ülkenin ekonomik durumu, adalette yaşanan sorunlar ve olası bir erken seçime dair açıklamalarda bulundu. Açılamasına öldürülen Agos Gazetesi yazarı Hrant Dink`i anarak başlayan Erkek; "Bugün Hrant Dink`in ölüm yıldönümü, kendisini saygıyla anıyoruz. Şunu da vurgulamak istiyoruz. İnsanları öldürebilirsiniz ama fikirleri, düşünceleri asla öldüremezsiniz ve bu topraklarda barışı da kardeşliği de asla öldüremeyeceksiniz" dedi.
"Adaletsizlikler artarak sürüyor"
Ülkede adaletsizliklerin her yıl artarak devam ettiğini belirten Erkek; "2020 yılı için adaletsizlik pandemisi demiştik. 2021 ise bitirdiğimiz yıl adaletsizlik pandemisinin yeni varyantlarla daha da büyüdüğü bir yıl oldu. Evet virüs gibi adaletsizlik de yeni varyantlarla, yeni türlerle maalesef ülkemizde büyümeye devam ediyor. Yaşamın her alanında ağır adaletsizlik tablosuyla karşı karşıyayız. Yalnızca adliyelerde, mahkeme salonlarında değil ekonomide, eğitimde, sağlıkta, iş yaşamında, her alanda. Ama en ağırı, en önemlisi gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik var. Ve bu gelir dağılımındaki büyük adaletsizlik sonucunda toplum derin bir yoksullukla karşı karşıya kaldı. Tabi aslında bunun sorumlularından biri de Türkiye`ye yaşatılan bu ucube sistem. Toplumdaki derin yoksulluğun, yaşanan bu acıların sorumlusu en başta bu ucube sistemi Türkiye`de hayata geçirenler. Parti Genel Başkanlığı, hükümet, devlet, yargı bir kişide birleşti. İşte tüm güçler bir kişi de birleşince tablo ortada. Bu tabloyu değiştireceğiz. Erdoğan 14. Louis gibi devlet benim diyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir şahıs devleti olmayacak. Biz mücadelemizi sürdüreceğiz ve ilk seçimden sonra demokratik hukuk devletini mutlaka tesis edeceğiz" dedi.
"Ekonomik krizi aşmak için öncelik hukuk devleti"
Erkek ülkenin ekonomik durumuna dair; "Bugün Türkiye`nin en önemli ekonomistlerine sorduğunuzda bu ekonomik kriz nasıl aşılır diye onların verdiği cevap da bizimle aynı. Önce hukuk devleti diyorlar, önce bağımsız ve tarafsız yargı, önce adalet. Evet ekonomik krizi tedavi edecek olan da hukuk. Onun için bu adalet mücadelesini veriyoruz. İşte Türkiye hukukun üstünlüğünde dünyada 117. sırada olunca enflasyonu da, gerçek enflasyondan bahsediyorum, yüzde 80`leri geçti. TÜİK`in enflasyonu bile hiç kimse inanmadığı halde yüzde 36. Hukukun üstünlüğünde de 117. sırada olduğumuz için bu enflasyon. Almanya hukukun üstünlüğünde 5. sırada, enflasyonda yeni yüzde 5`e yükseldi. Onun için ekonomik krizi de tedavi edecek olan hukuk. Bu topraklarda, bu memlekette hala daha yatağa aç giren çocuklar varsa, işsizlik daha da önemlisi umutsuzluk karşısında intihara sürüklenen gençler varsa adaletten asla bahsedilemez asla. Bunların tüm sorumlusu bu adaletsizliği yaşatanlar, adaleti yok edenler. Adaletin olmadığı yerde aş, iş, ekmek de olmuyor. Öbür tarafta Beştepe`de, sarayın sıcak odalarında 4-5 maaş alarak yaşayanlarda var. Bir tarafta zamlar altında, işsizlik, yoksulluk altında ezilen vatandaşlar, diğer tarafta yandaşlar" dedi.
"Suçsuz bir insan 4 yıldır cezaevinde"
Adaletsizlikle ilgili bazı davalardan örnekler veren Erkek; "Örneğin iki gün önce 17 Ocak`ta Gezi davası görüldü. O davada biliyorsunuz Osman Kavala`da yaklaşık 4 yıldır tutuklu. Suçsuz bir insan 4 yıldır cezaevinde. Hakkında mahkeme kararı olmadığı halde bir insan 4 yıldır cezaevinde. Bu Gezi davasında Osman Kavala davasında fail ceza hukuku uygulanıyor. Ortaçağ Avrupa`sında, Hitler Almanya`sında, Stalin Rusya`sında uygulandığı gibi. Yani failin suç oluşturan bir eylemi yok ama kişinin muhalif olması sebebiyle maalesef cezaevinde. Çağdaş hukuku, çağdaş ceza hukukunu bir yana bıraktılar fail ceza hukukunu uyguluyorlar. AHİM kararlarını, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayarak Türkiye`yi hukuk devletinden kopardılar. Ama bu tabloyu mutlaka değiştireceğiz. Biz bu memlekette tüm adaletsizlikleri adaletle ortadan kaldırmaya kararlıyız. Evet iki gün önce Gezi davası. Bugün Ankara Birinci Ağır Ceza Mahkemesinde Madımak davası devam ediyor. Hala devam ediyor, hala adalet bekleyenler var. Önümüzdeki hafta 25 Ocak`ta Çorlu`da Çorlu tren katliamı davası var. Çocuklar ölmüştü hatırlayın ve Çorlu`da da maalesef adalet rayların altında ezildi. Çünkü gerçek sorumlular sanık olarak yargılanmıyorlar Çorlu`da. 27 Ocak`ta Ankara Çubuk`ta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu`na yönelik linç girişimi davası var. O davada da adalet yok. O davada da azmettirenler, perde arkasındakiler yargılanmıyor. O davayı da yakından takip ediyoruz. 31 Ocak`ta Sakarya Hendek patlaması davası var. 7 emekçi, 7 işçi hayatını kaybetmişti, 128 kişi yaralanmıştı. Ve daha devam eden birçok dava ve maalesef aslında bu davaları yaratan işte bu memleketteki büyük adaletsizlikler, ağır ihmaller, hukuk devleti olmayışımız" dedi.
"Türkiye`nin yeni bir sisteme ihtiyacı var"
Erkek, olası seçimlere dair; "İlk seçimde iktidar olacağız. 6 parti çalışmalarımızı tamamladık. İlk seçimde iktidar olduktan sonra millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı da Türkiye`nin 13. Cumhurbaşkanı olacak. Yeni Cumhurbaşkanı ve yeni meclis toplumsal uzlaşmayla birlikte yeni anayasa değişikliğini millete sunacak. Çünkü Türkiye`nin yeni bir siyaset kültürüne, yeni bir yönetim anlayışına, yeni bir sisteme ihtiyacı var. Bu sistemi mutlaka ve mutlaka inşa edeceğiz. Çünkü bugün Türkiye`ye dayatılan bu ucube sistem 83 milyonu freni patlamış kamyon gibi uçuruma sürüklüyor. Buna dur diyeceğiz ve bizim iktidarımızda bir tek yasak olacak değerli basın mensupları bir tek yasak. Umutsuzluk yasak olacak. Bir tek umutsuzluk yasak olacak. Çünkü bugün maalesef umutsuzluk gençlerimizi intihara dahi sürükleyen bir noktaya geldi. Bu tabloyu değiştireceğiz. Türkiye`yi yeniden onurlu, mutlu bir ülke haline getireceğiz. Bir hırsız her şeyi çalabilir. Ama hiç kimse endişe etmesin özgür irademizi asla çalamaz. Gerçeği asla çalamaz" dedi.
"Demokrasi için ittifak yapıyoruz"
Erkek, seçim ve seçim güvenliğine dair sorulan sorularla ilgili; "6 parti 4 aya yakın zaman çok ciddi bir çalışma gerçekleştirdik tam bir uyum içerisinde, büyük bir nezaketle, olgunlukla niçin? Çünkü Türkiye için çalışıyoruz. Çünkü demokrasi için ittifak yapıyoruz ve hiçbir Genel Başkanın hiçbir partinin derdi kendi partisiyle veya şahsıyla ilgili değil. Zaten söylüyorlar mesele Türkiye meselesi diyorlar. Mesele Türkiye meselesi. Çünkü Türkiye demokrasisini kaybetti. Bu sistem eşitliği, özgürlüğü, adaleti yok etti. Bu sistem gençlerin hayallerini, mutluluğunu çaldı. Biz bu sistemi değiştirmek için çalışıyoruz ve değiştireceğiz. 6 parti ortak mutabakat metnimizi tamamladık, çalışmalarımızı tamamladık. Dün akşamda yine TBMM`de son çalışmamızı gerçekleştirdik. Bu bir redaksiyon çalışmasıydı ve 6 parti ortak mutabakat metnini Sayın Genel Başkanlara sunduk. Şimdi süreç, takdir Sayın Genel Başkanlarda. En kısa zamanda Sayın Genel Başkanlar bir araya gelecek ve Türkiye`ye, kamuoyuna gerekli mesajları verecekler. Dediğiniz gibi bu iddiaları bizde gazetelerden okuyoruz, duyuyoruz, yani gülümsüyoruz. Çünkü 6 parti uzun zamandır Genel Başkanların görevlendirmesiyle Genel Başkan Yardımcıları olarak o kadar uyum içerisinde çalıştık ve tüm temel ilkelerde uzlaştık. Önemli bir metni ortaya koyduk. Bu metin niçin? Bu metin demokratik hukuk devletinin tesisi için, güçlendirilmiş parlamenter sistem için, bağımsız ve tarafsız yargı için, kamu yönetimi için, üniversiteler için, yerel yönetimler için. Temel ilkeleri ortaya koyduk, çok önemli somut öneriler ortaya koyduk ve bu metin işte ilk seçimden sonra yürütülecek çalışmanın bir altyapısı" dedi.
(Atilla Akın)