Eğitim Sen tarafından düzenlenen “Eğitimde 4+4+4 Dayatması Değerlendirme Raporu”nu açıklayan Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç yaptığı açıklamada AKP’nin 4+4+4 dayatması kararını almasına karşı verdikleri demokratik mücadelede bir yılı geride bıraktıklarını ifade ederek: “Özellikle altını çizerek diyoruz ki, zaman ve buna bağlı uygulama sonuçları doğru ile yanlışın belirlenmesinde kesin sonuç veren yöntemlerdir” diye konuştu. Koç Eğitim Sen`in şubeler üzerinden yaptığı araştırmalarda eğitimde 4+4+4 dayatması ile derinleşen eğitim sorunlarının ve eğitimde yaşanan kapsamlı dönüşümün uygulama sonuçlarının somut örneklerle gözler önüne serildiğini ifade ederek: “Araştırmalarımız sonucunda ortaya çıkan sorunlar, eğitimde 4+4+4 dayatmasına yönelik olarak dönem başında ileri sürdürdüğümüz eleştiri ve kaygılarımızın ne kadar haklı olduğunu göstermiştir”dedi. Eğitimde 4+4+4 Dayatması Değerlendirme Raporunu paylaşan Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç sistemde ortaya çıkan sorunları madde madde sıraladı.
Okula başlama yaşının geriye çekilmesi ciddi sorun yarattı
4+4+4 ile okula başlama yaşının geriye çekilmesinin ciddi sorunlar yarattığını ifade eden Koç, 72 ay öncesi ilkokula başlayan bir nesilin heba edildiğini ve sistem nedeniyle 72 aydan küçük çocuklardan bazılarının okula başladığını, ancak devam edemediğini ve aynı sınıfta farklı yaş grupları bulunmasının pedagojik sakıncalar doğurduğunu söyledi.
Okullarda altyapı sorunları sürüyor
Okulların fiziki donanım ve altyapı sorunlarının sürdüğünü ve artanöğrenci sayısı ile sınıf ihtiyacının aşılması daha da güç bir soruna dönüştüğünü kaydeden Koç, okullardaki merdiven ve lavabolar gibi fiziki şartların da 60-66 aylık çocuklar için düzenlenmediğini söyledi.
Derse başlama saati 6:45, tenefüs 5 dakika
Koç dersebaşlama saatinin 6:45’e çekildiğini ve teneffüslerin ise 5 dakika ile sınırlandırıldığını söyleyerek bu durumun da eğitimde sorun yaşattığına dikkati çekti.
Dini içerikli seçmeli derse zorlama
Özellikle 1. Sınıf müfredatının uygulanmasında sorunlar yaşandığını ve öğrencilerin dini içerikli “Zorunlu Seçmeli” dersleri seçmeye zorlandığını belirten Koç, okulların İmam Hatip’e dönüştürülmesinin de yeni sorunlar yarattığını belirtti.
Norm fazlası sorunu yaşandı
Öğrencilerle birlikte, öğretmenlerin de mağdur edildiğini ifade eden Koç öğrencilerle birlikte öğretmenlerin de sürgün edildiğini ve hazırlıksız oldukları bu uygulamayı alelacele hayata geçirmeye zorlandığını kaydeden Koç norm fazlası yaşandığını da belirtti. Koç: “30.000’i sınıf öğretmeni 70.000 öğretmen norm fazlası haline geldi. Alan değiştirme hem öğretmeni hem de öğrenciyi olumsuz etkiledi.Kamusal, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim hakkı yok sayıldı. 4+4+4 ile “Eğitimli” ve “Ucuz” işgücü hedefi sürmektedir. Fatih Projesi eğitim değil, bir rant projesidir” diye konuştu.
4+4+4 dayatması dünya çapında yaşanan gelişmelerden bağımsız değil
Koçeğitimde bir süredir adım adım gerçekleşen ancak 4+4+4 dayatması ile büyük bir ivme kazanan dönüşüm eğilimlerinin dünya çapında yaşanan gelişmelerden bağımsız olmadığını belirterek, dünya düzeyinde eş zamanlı olarak gerçekleşen bu eğilimlerin yapısal bir sürecin, kapitalizme özgü dinamiklerin günümüzde ulaştığı düzeyin sonuçları olduğunu ifade etti. Koç: “Eğitim ve diğer alanlar üzerinden pratik süreçte karşılaştığımız farklılıklar sadece Türkiye’ye özgü dinamikler değildir. Bugün tüm dünyada, eğitim sistemlerine egemen olmaya çalışan anlayışlar, eğitimi bir insan hakkı olarak değil, maliyeti olan ve karşılığı mutlaka ödenmesi gereken bir “müşteri hizmeti” olarak görmektedir. Eğitim sistemlerinde çeşitli adlar altında yapılan köklü değişiklikler, çeşitli projelerin temelinde eğitimi herkesin eşit ve parasız olarak yararlanması gereken bir hak olmaktan çıkarmayı hedeflemektedir. Bu anlayışın gelişmesiyle birlikte aynı okul içinde sınıflar, aynı bölgede okullar, farklı bölgeler birbirleriyle rekabet içine sokularak eğitimde piyasa ilişkilerinin tek belirleyen olması sağlanmak istenmektedir” dedi.
Eğitimi piyasaya teslim etmek için adım atılıyor
Eğitimin kamusal niteliğinin aşınmasıyla birlikte bir yandan kaynakların eşitlikçi dağılımını ortadan kaldırdığını, diğer yandan eğitimi tamamen piyasaya teslim etmenin adımları atıldığını belirten Koç, eğitimin, “iş dünyasının” ve piyasanın değişen bilgi ve beceri taleplerini karşılamak için rekabet temelinde yeniden yapılandırılmasısonucu, eğitim hakkı ilkesi göz ardı edilerek, “rekabet”, “teknolojik eğitim”, “girişimcilik” ve “kendi kendine yetme” anlayışı eğitimde ve eğitim hizmetlerinin sunumunda temel kabul haline getirildiğini söyledi.
AKP`yi hatasından dönmeye davet ediyoruz
Eğitim hizmetinin hangi ilkeler çerçevesinde yapılacağına yönelik olarak yapılacak sınıfsal tercihin, en az eğitim politikalarının belirlenmesi ve uygulanması kadar önemli olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiğini söyleyen Koç: “ 4+4+4 eğitim modeli ile daha da belirginleşen eğitimde ticarileştirme ve dinselleştirme sürecine somut yanıtlar verebilmek için şimdiye kadarki uygulamalarında karşılaşılan sonuçlara bakmak elbette yeterli değildir. Bu nedenle sendikamız, 4+4+4 uygulamasının yarattığı olumsuzlukları ısrarla takip etmeye devam edecek, söz konusu takip sürecinde kamuoyunu bilgilendirmeyi sürdürecektir. Öngörümüz 4+4+4 sisteminin beklentilerimiz ötesinde olumsuz sonuçlara neden olacağıdır. Bu aşamaya kadar her söylediğimizde haklı çıktık. Bundan sonra haklı çıkmak istemiyoruz. Çünkü sonuçta bu olumsuz sonuçlardan eğitim sistemimiz çocuklarımız ve geleceğimiz olumsuz etkileniyor. Halkımızı geleceğini karartan bu uygulamalar konusunda duyarlı olmaya ve AKP’yi hatasından dönmeye davet ediyoruz”dedi.