Kadına yönelik şiddet, dünyanın her yerinde ciddi bir insan hakları ihlali olarak karşımıza çıkıyor. Kadınların yaşam hakkından eğitim hakkına, sağlıktan çalışmaya, siyasetten kültüre kadar pek çok alanda eşitlik ve özgürlüklerini kısıtlayan bu sorun, toplumsal barış ve adaleti de tehdit ediyor. Peki, 25 Kasım neden Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edildi? Bu günün anlam ve önemi nedir?
25 Kasım, 1999 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak kabul edildi. Bu günün seçilmesinin nedeni ise Dominik Cumhuriyeti’nde yaşanan bir trajediye dayanıyor.
Dominik Cumhuriyeti, 1930-1961 yılları arasında Rafael Trujillo adlı bir diktatör tarafından yönetiliyordu. Trujillo, ülkeyi baskı ve zulüm altında tutuyor, muhalifleri ise acımasızca cezalandırıyordu. Bu dönemde, ülkede demokrasi ve insan hakları için mücadele eden bir grup vardı: Clandestina. Bu grubun en önemli üyeleri ise Patria, Minerva ve Maria adlı üç kız kardeşti. Bu kardeşler, Mirabel Kardeşler ya da Kelebekler (Las Mariposas) olarak biliniyorlardı.
Mirabel Kardeşler, Trujillo’ya karşı cesurca direniyor, kocaları ve arkadaşlarıyla birlikte özgürlük için savaşıyorlardı. Bu yüzden de pek çok kez tutuklanıyor, işkence görüyor ve mallarına el konuluyordu. Trujillo, onlardan kurtulmak için bir plan yaptı. 25 Kasım 1960’ta, kocalarını hapishanede ziyaret etmekten dönen Mirabel Kardeşler’in arabasını yolda durdurdu. Arabadan indirilen kardeşlere önce tecavüz edildi, sonra da sopalarla dövülerek öldürüldü. Cesetleri ise bir uçurumdan aşağı atıldı. Devlet ve medya, bu olayı bir trafik kazası olarak göstermeye çalıştı.
Mirabel Kardeşler’in ölümü, Trujillo’nun sonunu hızlandırdı. Ülkede ayaklanmalar arttı, ABD desteği geri çekildi. Mirabel Kardeşler’in ölümünden altı ay sonra, 30 Mayıs 1961’de Trujillo bir suikast sonucu öldürüldü. Trujillo’nun ölümünden iki yıl sonra ise Dominik Cumhuriyeti demokratik bir şekilde hükümetini seçti.
Mirabel Kardeşler’in anısı, özgürlük ve insan hakları için verdikleri mücadele, dünyada ve Türkiye’de insan hakları savunucuları ve kadın hareketleri için bir sembol haline geldi. 1999 yılında BM, 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etti.
25 Kasım günü, kadına yönelik şiddetin nedenleri, sonuçları ve çözüm yolları konusunda farkındalık yaratmak, kamuoyu oluşturmak ve dayanışma göstermek için pek çok etkinlik düzenleniyor. Bu etkinlikler arasında yürüyüşler, panel ve seminerler, sergiler, tiyatro ve sinema gösterimleri, kampanyalar, bildiriler, basın açıklamaları, sosyal medya paylaşımları gibi çeşitli yöntemler bulunuyor.
25 Kasım günü, aynı zamanda BM’nin 16 Günlük Aktivizm Kampanyası’nın başlangıcı olarak da kabul ediliyor. Bu kampanya, 25 Kasım’dan başlayarak 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar devam ediyor. Bu süreçte, kadına yönelik şiddetle mücadele için ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli girişimlerde bulunuluyor.
25 Kasım günü, kadına yönelik şiddetin sadece kadınların değil, tüm toplumun sorunu olduğunu hatırlatmak, kadınların hak ve özgürlüklerini savunmak, şiddete karşı ses çıkarmak için önemli bir fırsat sunuyor. Bu günü, Mirabel Kardeşler’in ve şiddet nedeniyle hayatını kaybeden tüm kadınların anısına saygı duymak, onların mücadelesini sürdürmek ve şiddetsiz bir dünya için umut etmek için değerlendirelim.
(Esra Güller)