Çanakkale Belediyesi Aralık Ayı Meclis Toplantısı geçtiğimiz gün gerçekleştirildi. Gündem değerlendirmesi ile söze başlayan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, eğitim öğretim ile ilgili sorunlar, Çanakkale’de içme suyunun durumu, aspes boru, öğretmenler günü, kadına şiddet, engelliler günü, termik santral yasası ve Türkiye heyetinin Cibuti ziyareti konuşuldu. 24 Kasım’da Öğretmenler Günü’nün kutlandığını ifade ederek sözlerine başlayan Başkan Gökhan, “ Bu ülkede atanamayan öğretmenler var, öğretmensiz sınıflar var. Milli Eğitim Bakanı Eğitim Fakültelerine bir düzen getireceklerini, ihtiyaç kadar öğretmen yetiştireceklerini, yeni branşlar ile teknolojik gelişmelere uygun öğretmenler yetiştireceğinden bahsetti. 4-5 yaş grubu çocuklara din eğitimi verilmesini de göz önüne alınca bugüne kadar dedikleri gibi olmadı ama bu bence önemli bir gelişme” dedi. Belediye Başkanı Gökhan, Termik santrallere filtre takılması zorunluluğunu 2,5 yıl erteleyen kanun teklifinin veto edilmesini değerlendirerek; “Termik santrali yapanlar, dumanı gören vicdansızlar hiç mi vicdanınız sızlamadı? Cumhurbaşkanına teşekkür ediyorum aynı duyarlılığı siyanürlü altın madenciliğine karşı da göstermesini diliyorum” dedi. Türkiye heyetinin Cibuti ziyaretini yorumlayan Belediye Meclisi İyi Parti Grup Başkanvekili Ahmet Uslu; “Diyanet İşleri Başkanı’nın da bulunduğu heyetin özel bir uçak tutarak, Cibuti’ye gitmesi, bu memleketin kaynaklarının israfının en güzel delilidir” dedi. Hasan Keyf ve Dipsiz Göl ile ilgili konuşma yapan Belediye Meclisi CHP Grubu Üyesi Egemen Ergun; “Sadece 50 yıllık bir ömrü olan bir baraj için 12 bin yıllık bir tarihi, kepçelerle yıkıyoruz, bu da bizim ayıbımız olsun” ifadelerini kullandı.
“Varsa, yoksa, 13 kişilik İmam Hatip açsınlar”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Çanakkale eğitim konusunda başarılı, veliler cansiperane bir şekilde okullara destek oluyor. Öğretmenler çocuklar iyi yetişsin diye yarış içerisinde ama burada da sıkıntılar var. Ben her sene okul ziyaretlerimde 65 kitap götürüyorum. O kitapları kafama göre seçmiyorum. Okullardaki edebiyat ya da Türkçe öğretmenlerinin listesinden seçiyorum, üzülerek görüyorum ki bazı okullarımızın kütüphanesi yok. Kitaplar müdürlerin odasında duruyor. Kütüphaneler sınıf olmuş. Böyle bir sıkıntılı durum var. Ortaokul ve liselere 3D yazıcı vermiştim. Bunların bazıları kullanılmıyor. Öğretmenlere eğitim vermek istediğimizde çekiniyorlar. Belediye, öğretmenlere yazılım eğitimi verecek diye çekiniyorlar. Sanki belediye Yunanistan’da bir belediye. Böyle garip bir durum var. Bundan sonra her konuyu Çanakkale halkına anlatacağım. Kitap veriyorum kütüphane yok. Yazıcı veriyorum, ‘eğitim de vereyim’ diyorum, hiç oralı olmuyorlar. Varsa, yoksa, 13 kişilik İmam Hatip açsınlar. Bari kitapları, yazıcıları, onlara verin de onlar okusunlar, kullansınlar. Öğretmenler Günü ile birlikte eğitim günü de olmalı” dedi.
“Artık Adalet Bakanı isyan etti ama too late (çok geç)”
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü konusunda da konuşan Başkan Gökhan, “2019 yılında 383 kadın katledildi. Nedir bu kadınlardan alıp veremedikleri anlamıyorum. Bunu yapana insan denemez. Neden oluyor, eğitimsizlik. Onlara öyle öğretildi. O adamların annesine de öyle davranıldı ve bu normal addedildi. Tarikatların kucağına düşmüş insanlar, tarikat şeyhlerinin kucağına düşmüş kadınlar, hiç tepki yok. Bir tarikatın şeyhi devletin diyanetinden maaş alıyormuş, ortaya çıktı. Diyanet İşleri Başkanının konuşmaları var, dinleyin kimler yapıyor. Bunları konuşacağız. Duymamış olanlara anlatacağız. İçim acıyor. Bir zayıfa el kaldırmak erkekliğe sığar mı? Hafifletici sebepler ile serbest kalıyor. En son Adalet Bakanı isyan etti ama too late (çok geç). 35 kere dilekçe yazmış kadın, devlet koruyamadı. Bazı aşağılıklar İzmir’de alevi bir vatandaşın evine ‘Defol Alevi’ yazmışlar. Onlar defolup gitsinler. İşte kadını aşağılayan kafa yapısı ile aynı kafa yapısı, yine neden eğitimsizlik” dedi.
“Cumhurbaşkanının aynı duyarlılığı siyanürlü altın madenciliğine karşı da göstermesini diliyorum”
Termik santrallere filtre takılması zorunluluğunu 2,5 yıl erteleyen kanun teklifinin veto edilmesini değerlendiren Başkan Gökhan, “ Trajikomik ama olsun varsın. Sonuçta veto edildi. Çanakkale bunun yıllardır mücadelesini veriyor. İki tane Çan’da üç tane de Karabiga sahilinde termik santral var. Çan’dakinin baca dumanlarını hepimiz izledik. Hangi akla hizmet yüce meclis bu kararı verdi, bilemiyorum. Milli menfaatler gerekçesi ile çok savunuldu. Demek ki artık vicdanlar kanadı ve veto edildi. Yasa çıkmış, üç yıl geçmiş, oralı olmamış bir de bununla ilgili teşvik almışlar. Termik santrali yapanlar, dumanı gören vicdansızlar hiç mi vicdanınız sızlamadı? Cumhurbaşkanına teşekkür ediyorum aynı duyarlılığı siyanürlü altın madenciliğine karşı da göstermesini diliyorum” dedi.
“Cibuti ziyareti, bu memleketin kaynaklarının israfının en güzel delilidir”
Belediye Meclisi İyi Parti Grup Başkanvekili Ahmet Uslu; “Birkaç gün önce Sultan 2’nci Abdülhamit Han Camisi açılışı için Türkiye’den bir heyet, Cibuti’ye gitti. Caminin açılışına diyecek bir şeyimiz yok, fakat aralarında Diyanet İşleri Başkanı’nın da bulunduğu heyetin özel bir uçak tutarak, Cibuti’ye gitmesi, bu memleketin kaynaklarının israfının en güzel delilidir. 22 bin dolar yakıt, 108 bin dolar kiralama, Türk parasıyla 744 bin liraya mal olmuştur. Peki heyet, tarifeli uçakla gitselerdi ödeyecekleri rakam, sadece 70 bin liraydı. Aralarında bulunan Diyanet İşleri Başkanı’na soruyorum; devletin mumunu özel işlerinde kullanmayan Hz. Ömer de mi hiç aklınıza gelmedi?” dedi.
“Bu sistem, iyileştirilmiş bir parlamenter sistemle mutlaka dönüştürülmelidir”
İyi Parti Grup Başkanvekili Uslu; “Termik santrallerin filtre takma meselesi bir komediye dönüştü ve bu tek adamlık sisteminden kaynaklanmaktadır. İyi Parti olarak, iyileştirilmiş parlamenter sisteme dönme isteğimizin ne kadar haklı olduğunu göstermiştir. Filtre takma ertelenmiş, bölge milletvekilleri bölgelerine gitmiş, filtre takmanın ertelenmesinin ne kadar haklı olduğunu savunmaya başlamışlardır. Gerekçe olarak da istihdamı göstermişlerdir. Fakat bir gün sonra, bu konu veto edilince, bugünlerde de halk sağlığının, insan sağlığının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışmaktadırlar. Kanun teklifini veren partinin Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, veto eden Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Biz de İyi Parti olarak, 500 günde bütün arızaları ortaya çıkan bu sistem, iyileştirilmiş bir parlamenter sistemle mutlaka dönüştürülmelidir” dedi.
“12 bin yıllık bir tarihi, kepçelerle yıkıyoruz, bu da bizim ayıbımız olsun”
Belediye Meclis Üyesi Egemen Ergun; “Anadolu toprakları, binlerce yıldır çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Ancak bu topraklar, son 20-25 yıldır çok ciddi vandallıklar karşı karşıya kalmıştır. 12 bin yıllık Hasan Keyf’ten, buzul çağından kalma Gümüşhane’deki Dipsiz Göl’den bahsediyorum. Sadece 50 yıllık bir ömrü olan bir baraj için 12 bin yıllık bir tarihi, kepçelerle yıkıyoruz, bu da bizim ayıbımız olsun. İnsan eliyle, valilik kanalıyla alınan kararla define aramak için buzul çağından kalma Dipsiz Göl’ü de yok ettik. Bunların hepsi, nedense AKP iktidarı sürecinde yaşanıyor. Eskiden bu kadarını bilmiyorduk. Çanakkale’de bir Arkeoloji Müzemiz vardı. Burasının tarihi kimliği yok edilerek, kütüphane yapılıyor. Kütüphane olmasına karşı değilim, ancak biz kütüphaneyi yıktık, otopark yaptık, şimdi de Arkeoloji Müzesi’ni kütüphaneye dönüştürüyoruz. En azından tarihi kimliğinin korunması gerektiğini düşünen birisiyim. Troya Müzesi’ni bize kazandıranlara çok teşekkür ediyorum. Ancak, Troya Müzesi ziyaretimde gördüğüm bir ayrıntı var. Biz, müzeleri, eserleri korumak için yapıyoruz. Ancak, Troya Müzesi’nde eserleri çok ciddi şekilde tehdit eden bir nem var. Bunun acilen çözüme kavuşturulması gerekiyor” dedi.
(Baykal Sağlam)