A.ÖZKURNAZ: Ülkemizin ve ülkemizin insanlarının,insan haklarına ve demokrasiye gerçekten bir çok toplumdan daha çok ihtiyacımız vardır.Osmanlı sadrazamı Fuat Paşa Osmanlıda demokratikleşme hareketlerini şöyle tanımlamıştır.”Osmanlıda demokratikleşme ne alttan,ne üstten,hep ayakkabıcı muştası gibi yandan”demiş.Böyle tanımlamıştır.Şimdi de AB dayatmalarını görüyoruz 1961 Anayasasını kendimize uydurmasaydık belki de bu dayatmalarla yüzyüze gelmemiş olacaktık.
Ülkemizde Evrensel ölçütlere uygun insan hakları ve demokrasi eğitimi konulu program hazırlanmalıdır. Bu programın hayata geçirilmesi için bütçeden pay ayrılmalıdır ve ciddi bir şekilde bu program uygulanmalıdır. Bu program bürokratlardan başlayarak bireylere kadar inilmelidir.Halkla sağlanacak ortak payda kamuoyunun desteğini’de alacak ve demokrasi kazanacaktır.İşte o zaman karakola düşüldüğünde insanlar paniklemeyecek insanlar korkmayacaktır.sadece okullarda program yapmak o günü anarak nutuk atmak işi ciddiye almamak savsaklamamaktır.
OLAY: Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi Eğitimi küreselleşmenin yarattığı ve derinleştirdiği eşitsizliklerin su yüzeyine çıktığı öte yandan yeni dünya düzeninin yarattığı düzensizlik ortamında ve koşullarında silahlanma yarışının had safhada olduğu,işgallerin olduğu, açlık, eğitimsizlik,sağlık sorunlarının yaşandığı,zengin ülkelerin zenginliklerini,baskı ve tehdit olarak kullandığı bir dönemde,Dünya gündemine girmiştir.Bu çelişki değimlidir?
A.ÖZKURNAZ: Konunun başında da söylemiş olduğum gibi insan hakları evrenseldir.Ulusal insan hakları diye bir kavram olamaz,sorunuzda sayılan çelişkileri kanlı ve canlı olarak yaşıyoruz ve görüyoruz.Bu olumsuzlukların tek panzehiri insan hakları ve demokrasi eğitimidir.
Yurttaşların bu bilinçle donanımlı olması,bunların önüne geçilmesi demektir.kapitalizm sürekli büyümek zorundadır.Büyümesi için her şey mübahtır.İnsan haklarını bile büyümenin aracı olarak kullanabilirler ve kullanıyorlar.
Dünyanın savaş tanrısı ABD Irak’a adalet ve özgürlük getireceğim diyerek Irak’ı işgal etmedi mi?Sovyetlerin dağılmasından sonra Dünya İmparatorluğuna soyunan ABD dünyayı yeniden düzenliyor ve etnik din,mezhep farklılıklarını ve her türlü ayrımcılığı”İnsan Hakları” kavramı içine sokarak destekliyor.sonrada o ülkelerin toprak bütünlüğünden bahsediyor. Açlık,eğitimsizlik,sağlık sorunlarının yaşandığı dünyada ,bunların çözümü mümkünken barış yerine savaşları görüyoruz,çünkü kapitalizm kanla ateşle barutla beslenir.
Oysa kaynaklar adaletli paylaşıldığı taktirde teknolojinin ve bilimin geldiği düzeyde düşünülürse açlık, eğitimsizlik,sağlık sorunları çözülür ve daha yaşanabilir bir dünya kurmak mümkün olur.Bizler inadına insan hakları ve demokrasi eğitimi demeliyiz bu konuda ısrarcı olmalıyız kendimize olduğu gibi bu sorunların çözümünde katkımız olacağına inanmalıyız.
Hangi ülke silahlanmaya bütçeden büyük pay ayırıyorsa kendi halkınada dünya halklarınında haklarını ihlal ediyordur.Doğrudan insanlık haklarının ihlaline hizmet ediyordur demektir.
OLAY: İnsan Hakkı İhlali nedir?Kim yapar?Kim ne yaparsa hak ihlali olur?
A.ÖZKURNAZ: İnsan hakları genelde doğru bilgilendirilmediği için karıştırılıyor.İnsan hakları ihlalleri nasıl yapılır? nasıl yapılırsa insan hakları ihlali olur?
Genelde bizim toplumumuzda hak ve sorumluluk konusunda bilgi eksikliğimiz olduğundan
----Temel insan hakları ile terör arasında bağ kuruluyor.
----İnsan hakları ile savaşlar arasında bağ kuruluyor.
---- Bu nedenle temel insan hakları konusunda yanlış saptamalara varılıyor.
----Örneğin hiçbir iş yapmadan hiç bir talepte bulunmadan,ben insan değimliyim
----Nerede benim insan haklarım deniyor.
Böyle dendiğinde sapla saman karışıyor.Buğday tanesi o zaman bulamayız.
İnsan hakkı ihlalini kim yapar?
İnsan hakkı ihlalini ancak devlet yapabilir.Devlet nasıl yapar?Devlet bunu görevlileriyle yapar Mehmet Ahmet’i dövdü bu insan hakkı ihlali değildir.İnsan hakkı ihlali olması için 1-Devletin tarafında olmak 2-Devletin görevlisi olmak 3-Devletin o işle ilgili görev anında olması gerekir.
Şöyle ki, Polis görev anında değil sivil dışarıda dolaşırken birini dövdü bu insan hakkı ihlali değildir. ama görev anında bu yapılırsa,hak ihlali yapılmış olur.Devletin görevini yürüten kim olursa olsun vatandaşın hak kaybına neden oluyorsa hak ihlali yapıyor demektir.ve bu uygulama ülkenin değişik noktalarında aynısı tekrarlanıyorsa sistematik olarak yapılıyor demektir.
Karakolda Polis kulak çekiyorsa bu da hak ihlalidir.
Ülkemizde bunları önlemek,eğitimden ve örgütlenmeden geçmektedir.Örgütlenmede geri bir toplum olmamızda bu tür olaylara zemin hazırlamaktadır.
Dileğim bilinçlenmiş,örgütlenmiş demokrasinin tadına varmış,saygıyı ve sevgiyi ilke edinmiş çağdaş bir toplum olmaktır.Bu da bizim elimizdedir.İstemek lazım,Mücadele etmek lazım ,Cellatın işini kolaylaştıran papaz olmayalım diyorum.