havadurum

1 şehir, yalnızca 6 tamirci: “Her taraf ayakkabı dolu”

Çanakkale sokaklarından vitrinlere bakarak geçenlerin gözüne mutlaka ilişen ‘10 Aralık’a kadar ayakkabı ve çanta tamiri almıyoruz! Lütfen ısrar etmeyiniz!’ yazısı, merakımızı perçinliyor.

3754

Elle yazılan bu yazının aslında bir ayakkabı tamircisine ait olduğu ise büyük resme bakınca fark ediliyor. Merakımıza yeniliyor ve derinin kendine has kokusunun hâkimiyeti altında, kartonlarda siparişlerin yığılı beklediği ayakkabıcıya giriyoruz. ‘Fatih Ayakkabı’nın uzun bir süredir randevulu sistemle çalıştığını anlatan Rüzgar Mehmet Tutar, “Müşteriyi geri çevirmemeye çalışıyoruz” diyor ve ekliyor: “Çanakkale’de ayakkabı tamirci sayısı çok az.”

Çanakkale’de yalnızca 6 adet tamirci olduğunu ve bu rakamın nüfusa oranla çok düşük olduğunu aktaran Fatih Ayakkabı İşletmecisi Rüzgar Mehmet Tutar, “Çanakkale’de ayakkabı tamir sektöründe olan bu 6 tane tamircinin içinde en garantili, en temiz tamir yapan biziz. Bunu müşteriler söylüyor, biz söylemiyoruz. O yüzden bizim işlerimiz yığılı. Ben 4 haftadır iş almıyorum. Niye, önce elimdeki işleri bitirmem lazım. Bir hafta önce burada oturacak yer yoktu. Her taraf ayakkabı dolu. Ayın 1’i ile 5’i arası arasında ayakkabıları alıyoruz ve yoğunluğa göre gün veriyoruz.” dedi.

Konuşkan tavrı ve hasırdan örülmüş fötr şapkasıyla oldukça renkli bir kişilik olan Tutar, röportaj esnasında gelen müşterilerle ilgileniyor. Bir yandan da sırada bekleyen ayakkabıları tamir etmeyi de ihmal etmiyor elbette.

Çözüm olarak randevulu sistemi buldular

9 senedir Çanakkale’de tamircilik yaptığını ifade eden Tutar, şehirde ayakkabı tamirine yönelimin hep yüksek olduğunu söyledi. Tutar, Türkiye genelinde bu kadar talep olmadığını belirterek, “Çanakkale’de usta yok, bu yüzden yoğunluk oluyor. Türkiye’de randevulu çalışma sistemini zannedersem, biz çıkardık. Çanakkale’deki 6 tamirciden 4’ü bize iş gönderiyor. Onlar tek çalışıyor, biz iki kişiyiz burada. Kendi yapabileceği işi alıyor, biz de gelen müşteriyi geri çevirmemeye uğraşıyoruz. Gelen müşteriyi geriye çevirmek, o dükkânın potansiyelini düşürür. Biz de bu sistemi bulduk. Pandeminin öncesinden beri sistemi sürdürmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

“Suni deri giyeceğime, çıplak ayakla gezerim”

Sıfır ayakkabı sektörünün vatandaşlara pahalı geldiğini aktaran Tutar, ekonomik sebeplerle tamire yönelimin artış gösterdiğini söyledi. Suni deri ayakkabı sahibi olanlara veya alacaklara uyarıda bulunan Tutar şu ifadeleri kaydetti: “Suni deri ayakkabı, tamire değmez, gelen ayakkabılar çöpe gidiyor. İnsanlar pandemi döneminde evden çıkmadılar, bu yüzden de çürüyen çok ayakkabı oldu. Şu anda Türkiye’de piyasada olan ayakkabıların yüzde 60’ı suni deri… Suni deri ayakkabılar belirli bir süre sonra kendini imha etmeye başlıyor, eski hakiki ayakkabıların olmayışı da tamir artışını etkiliyor. Ben bugün 3 çift suni deri ayakkabıyı çöpe attım. Her gün bu kadar ayakkabı çöpe gidiyor. Hâlbuki benim 5 kere tamir ettiğim, altı kösele ve hakiki deri ayakkabılar var. Ben bu havada yalın ayak gezerim de Çin’den gelen, suni deri ayakkabıyı giymem. Bu havada ben yere bassam hasta olmam ama imitasyon ayakkabılar, kanserojen dediğimiz maddeler içeriyor. Ayağa çok zararlı ve ayağın hava almasını önlüyorlar, zamanla ayak hastalıkları artıyor. İmitasyon ayakkabı alınacağına, biraz daha para verilip, hakiki deri ayakkabı alınmasını öneririm.”

Ayakkabı tamirciliği yavaşça silinen bir meslek

Ekonomik yetersizliğin günbegün artış gösterdiği yadsınamaz bir gerçek. Yeni nesil ayakkabı tamircisinin yetişmemesinin sonuçları, seneler sonra ortaya çıkacak. Yeni ayakkabı alamayan bireyler, eski ayakkabılarını tamir ettirecek birini bulabilecek mi? Artık ölmeye yüz tutmuş mesleklerden birinin ayakkabı tamirciliği olduğunun altını çizen Tutar, “Çırak yetişmiyor, işi yapan azalıyor. Çanakkale’de 50 bin kişiye 1 tamirci düşüyor. Aileler çocuklarını eskisi gibi çıraklığa vermiyor, kalfa ve usta yetişmiyor. Ayakkabıların yığılmasının bir sebebi de bu. Müşteriye hitap edemiyoruz artık, 30 gün önce bugüne tamir yetişir diye söz vermişim. Müşteri geliyor, ayakkabısını istiyor ama tamiri yetişmemiş oluyor. Her tarafta ayakkabı yığılı. Randevulu sisteme geçmemiz bu durumu rahatlattı, artık müşteriye gün veriyoruz” dedi.

Meraklısına: Fatih Ayakkabı, ayın 1'i ile 5'i arasında, siparişleri aylık olarak alıyor. Biz oradayken iki poşet dolusu ayakkabı geldiğini söylemekte de fayda var.

(Sevi Gözay Uğurlu)

Paylaş