1/50000'e isyan var!

3991
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 102. Maddesi Uyarınca 18 Eylül 2020 Tarihinde Onaylanan 1/50000 Ölçekli Balıkesir-Çanakkale İlleri Bütünleşik Kıyı Alanları Planı büyük tartışmalara yol açarken, projeye karşı 100`e yakın dilekçe ile itiraz edildi. Askı süresinden Çanakkale`de birçok kurum ve yurttaşın itiraz dilekçeleri verdiği planda yerel yönetimlerin tüm yetkilerini elinden alıyor. Dilekçeler itirazlarında, "Planlama alanı sınırının hangi kriterlere göre belirlendiğinin net olarak anlaşılmaması. Yasal mevzuatta geçerli olan doğal sit alanları sınırlarının ve derecelerinin bu defa bu planda korunup korunmadığının anlaşılmaması. Planda görülen kentsel alan sınırının hangi kriterlere göre oluşturulduğunun anlaşılmamış olması. Gökçeada ve Bozcaada kıyı denizlerinin, tehlikeli madde taşıyan gemi demirleme sahası olarak ayrılması bölge denizinin kirlenmesine, sahil kesimlerinin bu kirlilikten doğrudan etkilenmesine yol açacak olması. Gökçeada ve Bozcaada karasal alanlarının tümünü kapsayan planlama alanı, Adalarımızın geleceğinin belirsiz planlama kararlarına açık bir konuma sürüklemesine, olası plan ve karar süreçlerinden yerel dinamiklerin ve iktidarların bu plan ile devre dışı bırakılıyor olması. Bandırma-Biga-Lâpseki bölgesinde mevcut ve öngörülen maden ve sanayi komplekslerinin arttırılarak büyütülmesi ve bu durumun yaratacağı kirliliğin bu planla destekleniyor olması... gibi birçok sebep sıralanıyor. 
 
Plana karşı verilen itiraz dilekçelerinde yapılan itiz maddeleri şu şekilde; Planlama alanı sınırının hangi kriterlere göre belirlendiğinin net olarak anlaşılmaması. Yasal mevzuatta geçerli olan doğal sit alanları sınırlarının ve derecelerinin bu defa bu planda korunup korunmadığının anlaşılmaması. Planda görülen kentsel alan sınırının hangi kriterlere göre oluşturulduğunun anlaşılmamış olması. Kentsel alan olarak belirlenen yerlerin, kıyı koruma ve zeytin alanları ile ilgili mevzuata uygun olmaması. Etkileşim alanlarının hangi kriterlere göre oluşup sınırlandırıldığının anlaşılmaması. Öncelikli bölgelerin (1.öncelikli, 2.öncelikli, 3.öncelikli) hangi kriterlere göre oluşturulup sıralandırıldığının bilinmemesi. Öncelikli tesislerden özellikle yük, yat, kruvaziyer limanları ve feribot yolcu iskelelerinin, gerek mekânsal yer seçimlerinin gerekse kapasite ve türlerinin, çevresel ve ekonomik açıdan hiçbir ön araştırmaya tabi tutulmadan belirlenmiş olması. Daha önceden Ayvacık Altı ulaşım limanı olarak tanımlanan, bu konuda hukuksal bir mücadele verilerek gereksizliği kanıtlanan liman projesinin, itiraza söz konusu planda Sazlı Alt Bölgesi Feribot Yolcu İskelesi olarak tekrar gündeme getirilmiş olması. Tehlikeli madde taşıyan gemilerin demirleme sahalarının körfez ve yerleşik alanlarda çok büyük risk oluşturması nedeniyle asla bu tür yerlerde bulunmaması gerekirken, öngörülen yer seçim kriterlerinin bu bağlamda düşünülmemiş olması. Bozcaada`da yaşanan turizm yoğunluğunun yok edici etkisini arttıracak kruvaziyer limanı ile yat limanı ilave önerisinin kesinlikle kabul edilemez olması. Gökçeada ve Bozcaada kıyı denizlerinin, tehlikeli madde taşıyan gemi demirleme sahası olarak ayrılması bölge denizinin kirlenmesine, sahil kesimlerinin bu kirlilikten doğrudan etkilenmesine yol açacak olması. Gökçeada ve Bozcaada karasal alanlarının tümünü kapsayan planlama alanı, Adalarımızın geleceğinin belirsiz planlama kararlarına açık bir konuma sürüklemesine, olası plan ve karar süreçlerinden yerel dinamiklerin ve iktidarların bu plan ile devre dışı bırakılıyor olması. Bandırma-Biga-Lâpseki bölgesinde mevcut ve öngörülen maden ve sanayi komplekslerinin arttırılarak büyütülmesi ve bu durumun yaratacağı kirliliğin bu planla destekleniyor olması. Bandırma-Biga-Lâpseki bölgesinde mevcut ve öngörülen maden ve sanayi alanlarının arttırılması ve kolaylaştırılması amaçlı, kıyı düzenleme alanları, diğer lojistik tesis ve işlev önerileri, limanlar yapılması bölgenin bu plan aracılığıyla kirlenmesinin gerekçesini oluşturuyor olması. Çanakkale-Balıkesir coğrafyasının ulaşım akslarıyla her yönden eziliyor ve kirletiliyor olması yönündeki mevcut otoban, köprü, karayolu alanlarının bu planla korunuyor ve destekleniyor olması ve ilave olarak deniz ulaşımıyla tüm olumsuzlukların arttırılıyor olması, kirlenmeyi ve çevresel yok oluşu destekliyor olması. Çanakkale kenti merkezli, feribot, yat limanı, kruvaziyer limanı, tersane ve diğer iskele önerilerinin yer belirlemesi olmaksızın önerilmesi, kıyı yağmasının en önemli gerekçesini oluşturacağından, bu tür önermelerin kent duyarlı kesimleri ve iktidarları tarafından defalarca istenmeyerek, ret edilmesine rağmen bu plan ile öneriliyor olması.
(Eren Aşnaz)
Paylaş