turgutcamer@hotmail.com
Değerli okurlarım internet Türkiye'de ilk defa 12 Nisan 1993 tarihinde kullanılmaya başlanmıştı. Türkiye'de internet yeni de olsa şu an interneti ve sosyal medyayı dünyada en çok kullanan ülkelerden biriyiz.
***
Sosyal medya, kullanıcılar tarafından oluşturulan basit, anlık ve çift taraflı olarak paylaşılmasını ve ulaşılmasını sağlayan yeni bir medya biçimidir. Sosyal medya, özellikle gençler arasında kullanım değeri bakımından hızlı bir yükseliş göstermekte ve diğer yandan da günümüzün geleneksel medyasına rakip olmakta…
*Şimdi sizlere sosyal medya ortamından bazı seçkileri paylaşacağım. Çoğunu okuduğunuzu tahmin ediyorum ama ‘söz uçar yazı kalır’ yöntemini kullanmayı yeğliyorum.
Önce size Nietzsche’nin, Cehov’un, Che Guevera’nın ve Can Yücel’in müthiş özlü sözlerini aktarmak istiyorum.
Nietzsche: -“Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen bir adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir!”
Cehov: “En tehlikeli insan tipi, az anlayan, çok inanandır.”
Che Guevera: “Bir insanın yaşayıp yaşamadığını atan nabzından değil, onurlu duruşundan anlarsınız.”
Can Yücel: “Fakirin gayri meşru çocuğu olursa ‘piç’, zenginin olursa ‘yasak aşkın meyvesi olur.” Fakir, kız peşinde koşarsa ‘sapık’, zengin olursa ‘playboy’ olur. Fakir çalarsa ‘hırsızlık’, zengin çalarsa ‘yolsuzluk’ olur. Kavramların bile cepteki paraya göre değiştiği bir dünyada adalet arıyoruz.”
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları şimdi de bazı sosyal medya seçkilerini okuyalım!
# “Bugün gördük ki ülkede büyük bir deprem olsa, İnternet’i ve Whatsaap’ı olmayan insanlar kimse ile iletişim kuramayacak.. İş paraya gelince insanları çatır çatır kandıran kazıklayan GSM ŞİRKETLERİNİN ÇÖKÜŞÜ KABÜL EDİLEMEZ.” (Turkcell - Vodafone – Türk Telekom)
# Para; - “Namussuzu namuslu.. Deli’yi akıllı, haini dindar, hokkabazı politikacı, fahişeyi bakire gibi gösterir.”
*
# “Deprem oluyormuş Ekrem İmamoğlu neredeymiş. Bundan önceki Kadir Topbaş fay hattını tutuyordu fazla sallanmasın diye(!)”
*
# “İstanbul Üsküdar’da bulunan deprem toplanma arazisi Bilal Erdoğan’ın vakfı TÜRGEV’e verilmiş.
*
# Kılıçdaroğlu: “TÜRGEV rüşvet merkezidir” dedi. Bilal oğlan hakaret davası açtı. Mahkeme “TÜRGEV” den bilanço istedi, gelmeyince davayı reddetti. Peki bu durumda “TÜRGEV” ne oluyor?
*
# Murat Muratoğlu: “Tamam, anladık deprem vergileri bir güzel yenildi, bitti! Ya toplanan diğer harç ve vergiler, özelleştirme gelirleri, imar barışı ve 2B ile satılan topraklar, bedelli askerlik paraları, iç edilen vergi afları, piç edilen işsizlik fonu, nereye gittiğini bilen var mı?”
# Araba al % 70 vergi ver. Benzin al % 67 vergi ver. Sigara al % 80 vergi ver. Arabada sigara iç % 100 CEZA YE…
*
# Müjdat Gezen: “99 Depremi sonrası yapılan tek deprem hazırlığı; cenaze namazı kıldıracak milyonlarca imamı yetiştirmek oldu!”
*
# Muhalefete geçen belediyelerde ortaya çıkan kul hakkı yemeli rezilliklere bakınca, iktidar el değiştirince ortaya çıkacakları hayal bile edemiyorsunuz değil mi?
# AKP’lilerin telaşla iddia ettikleri neydi?
AKP İstanbul’u kaybederse
- Din elden gidecekti
- Mekke- Medine gidecekti..!
Ne oldu? Elden gidenler neydi?
- Bol makam arabalı ballı makamlar.. Çifter çifter maaşlar.. AKP’nin emrine verilen araçlar.. Dinci vakıflara peşkeş çekilen paralar.
*
# AKP’lilerden ibretlik itiraf! “Biz yolsuzluk paralarıyla İslam’a hizmet edecektik.” Demek ki ülke soyarken din maskesi takılıyormuş(!) Tövbe Yarabbi! Neredeyse hırsızlığı İslam’ın şartı yapacaklarmış! Operasyonu; dış güçler yaptı, faiz lobisi yaptı, vaiz lobisi yaptı, Yahudi lobisi yaptı, FETÖ yaptı.
Tamam da!!!
HIRSIZLIĞI KİM YAPTI SEN ONU SÖYLE!.. Unutmadan sizin dışınızda kim ne söylerse söylesin YALAN ha öyle mi??? Halihazırda ülkenin geri zekalılık seviyesi çok uygunken yalanlarınızı hız kesmeden sürdürebilirsiniz..!
TÜM DÜNYA ŞAŞKIN!
AKP’li “Hırsız Müslümanlar” Yüzyılın değil, dünya tarihinin en büyük yolsuzluğunu yapmışlar…
YAPILAN YOLSUZLUK
-100 milyon Euro değil, 100 MİLYAR EURO!..
*
# “İMF’ye olan 14 milyar dolar borcu, başka yerlerden borç alarak ödeyip, 18 yıldır seçmenini “Dış borcu bitirdik” palavrasıyla uyutan, 18 yılda dış borcu 129 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkaran AKP, İMF’yi Türkiye’ye davet etmiş!
Ne yapacaksınız tavla mı oynayacaksınız..?”
*
# Reza Zarrap 28 yaşındayken Türkiye’nin cari açığını kapattığına inanıyorlar ama 350 Trilyon rüşvet verdiğine neden inanmıyorsunuz?
*
# Atalarımız gerçekten de mübarek insanlarmış. Bu nasıl bir isabet cuk oturmuş Yarabbi. Ahmet değil, Mehmet değil, “Atma Recep din kardeşiyiz” demişler..)) Osman Öcalan’ın kırmızı bülten ile arandığını bilmiyorum.” R. Tayyip Erdoğan.
*
# Arabalarında sigara içenleri görüyormuş. Ensar Vakfında, kuran kurslarında tecavüze uğrayan çocukları da gör..!
*
# Arabada sigarayı yasaklayarak, beni benden koruyan devlet, bir zahmet beni tecavüzden, cinayetten, şort giydim diye dayak yemekten de korusun…
*
# İçinde sigara içemediğim arabamı satıyorum. Bisikletle gidicem işe, bi de sigara yakarım püfür püfür.
# Yıl 1963: Rus kadın kozmonot V. Vladimirovna Tereshkova uzaya çıktı.
# Yıl 2017: Suudi Şeyh Hajari “Kadınlar yarım akıllı olduğu için araba kullanamaz.”
*
# Yıl 1925, Kanun no: 682; Atatürk, yerli tohum ve fidanın halka bedava dağıtılmasını yasalaştırdı.
# Yıl 2006, 5553 no’lu kanunla YERLİ TOHUM YASAKLANDI!
*
# Yılmaz Özdil: “Savunma Bakanı; 10 bin Subay-Astsubay alınacak” demiş.
Subay-Astsubay alınmaz, yetiştirilir!
Taşeron Temizlik işçisi mi alıyorsun?
*
# Herkes yanıtlasın: Canan Kaftancıoğlu 7 yıl önce yazdıkları için yargılanıyorsa 7 yıl önce FETÖ’yü övenler niye bugün yargılanmıyorlar?
*
# Burhan Kuzu: “Beyin göçü diye bir şey çıkarmışlar, benim beynim niye göçmüyor.”
*
* Son sözü Amerikalı Yazar ve Kişisel Gelişim Uzmanı Dale CARNEGİE’ye söyleterek yazımı sonlandırıyorum! Çünkü kim kıssadan- hisse çıkarırsa çıkarsın diye!..
- “Dünyadaki karışıklıkların ve anarşinin birçok sebeplerinden biri de; kendisi düzeltilmeye muhtaç olan insanların dünyayı düzeltmeye kalkışmalarıdır.”
