ZMO, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü'nü göreve çağırdı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) bünyesinde bulunan Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), Atikhisar Balaban’da yapılan ağaç kesilmesiyle ilgili olarak açıklama yapıldı. ZMO’da yapılan açıklamayı ZMO Çanakkale Şube İkinci başkanı Serkan Turdabak okudu. Yapılan açıklamada, Danıştay Ondördüncü Dairesi tarafından ‘ÇED Olumlu’ kararının bozulmasına rağmen, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü tarafından bölgenin ağaçlardan temizlenmeye başlandığı vurgulandı. Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünü yapılan hukuksuz uygulamaların yerine asli görevine dönmeye çağırıldığı açıklamada; “Bilindiği gibi sağlıklı yaşam hakkımızın elimizden alınması anlamına gelen Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Ocağı Projesinde hazırlanan ÇED raporunun iptal edilmesi için Çanakkale Belediyesi tarafından Çanakkale İdare Mahkemesine dava açılmıştır. Aynı konuda odamız, Madra Dağı ve Kazdağı Belediyeler Birliği ve Çanakkale Serbest Mali Müşavirler Odası da dava açmışlardır. Her ne hikmetse açılan ÇED iptal davamız Çanakkale İdare Mahkemesi’nce reddedilmiştir. Bunun üzerine Çanakkale İdare Mahkemesinin kararı tarafımızdan temyize götürülmüş ve Çanakkale İdare Mahkemesinin söz konusu kararı, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 13 Haziran 2017 tarihli kararı ile bozulmuştur” denildi.
“Ağaçların kesildiği yer için alınmış geçerli bir ÇED kararı bile yoktur”
Yapılan açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Danıştay kararı sonrasında hukuksuz uygulamalar yaptığı belirtilerek; “Danıştay kararı üzerine davalı idare olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı düzeltme talebinde bulunmuştur. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının (altıncı şirketi de müdahil olarak yanına alarak) yapmış olduğu karar düzeltilmesi talebi yine Danıştay Ondördüncü Dairesinin 30 Ocak tarihli kararı ile reddedilmiştir. Tüm bunlar yaşanırken söz konusu altın şirketinin başvurusu üzerine; Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ruhsat alanını ağaçlardan “temizlemeye” başlamıştır. Kesim sahası Çanakkale’nin tek içme ve kullanma su kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın Sarı Çay su toplama havzasının yukarı havza doğu sınırında yer alan Kirazlı-Kestane ya da Balaban Tepe orman ekosistemidir. Bu alan için verilen Danıştay kararı yukarıda açıklanmıştır. Diğer bir ifadeyle Orman Bölge Müdürlüğünce ağaç katliamı yapılan yer için alınmış geçerli bir ÇED kararı bile yoktur” denildi.
“Bir devlet kurumu nasıl böyle fütursuzca davranabiliyor?”
Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünün 6831 Sayılı kanuna aykırı uygulamalar yaptığı belirtilen açıklamada; “Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ormanları korumak yerine, 6831 Sayılı Orman Kanununa da aykırı bir şekilde, işletme ruhsatı dahi olmayan bir şirketin hukuksuz talebini yerine getirmek için neden çırpınmaktadır? Burada kamuoyundan gizlenen gerçekler nelerdir? Burada kimlere bir fayda sağlanmaya çalışılmaktadır? Bu sorularımıza henüz karşılık bulamadık. Bu uygulama Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü tarafından ilk kez de yapılmıyor. 2017 yılı Haziran ayında da yargının ‘dur bakalım’ demesine rağmen Aralık 2017’de Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Ocağı Projesi alanı çevresindeki ormanlar kesildi, orman içi ve yakın bağlantı yolları açıldı. Orman Bölge Müdürlüğü bu cesareti nereden alıyor? Bir devlet kurumu nasıl böyle fütursuzca davranabiliyor? Bu ağaç kıyımı, orman katli nereye kadar devam edecek? Kendimize, neden, diye sormadan edemiyoruz” denildi.
“İdare, neden korumakla yükümlü olduğu bir alanı yok etmeye çalışır?”
Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünün çalışmaya ve asli görevini yerine getirmeye çağırıldığı açıklamada; “Konuya neresinden bakarsanız bakın yanlıştır. İnsani olarak da hukuki olarak da yanlıştır. Hukuki mevzuatı uygulama konusunda alabildiğine titizlenmesi gereken bir idare kendisine kanunla verilmiş bir görevi yapmak yerine neden korumakla yükümlü olduğu bir alanı yok etmeye çalışır? Şu anda konu unutturulmaya çalışılmaktadır. Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Ocağı Projesi alanında ağaç kesimleri yapılmıyor gibi görünmektedir. Ancak bunun böyle olmadığını biliyor, gözlemliyoruz ve duyuyoruz. Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünü bir an önce 6831 Sayılı Orman Kanunu kapsamında çalışmaya, enerjisini yukarıda saydığımız hukuksuz uygulamalar yerine asli görevine dönmeye çağırıyoruz. Biliyoruz ki bu kurum bunları yaparsa Çanakkale cennet olur” denildi.
(Eren Aşnaz)