Yüzme Dünyası

Sporcu ile yaşayacağımız kazanma hırsı, zafer arzusuna kendilerini fazla kaptırmalarını yanlış görüyorum. Bırakın o duyguyu sporcu antrenörüyle yaşasın, bırakın yarışmada yüzdükten sonra ilk önce size değil antrenörüyle göz teması kursun. Hatalarını, yanlışlarını en doğru şekilde antrenöründen duysun. Ailenin çocuğuna antrenörlük yapmaması, antrenörünün işine karışmaması gerekir.

904
Geleceğe kulaç …..
Biz antrenörlerin sporcumuzla kurduğumuz ilk temasta içerisinde büyük anlamlar taşıyan,  bazen sorunlar, bazen de başarılar getirmede büyük rol oynayan  aile – sporcu – antrenör denklemi kurulmuş bir saat gibi başlıyor çalışmaya. Sözünü ettiğimiz denklem ülkemizde özellikle uğraştığımız yüzme sporunda çok hassas noktada. Çünkü biz takım sporu yapmıyoruz, bireysel mücadele içerisindeyiz. Her mücadelede herkesin kulvarları farklı oluyor. Her yüzücünün başarısı net bir şekilde karşımıza çıkıyor. Hal böyle olunca kazanma ve başarı hırsı ister istemez ailelere de yansıyor. Bu konuda  bilgilenme eksiğimiz var, hem antrenör olarak hem de sporcu velisi olarak. Peki bu anlamda ülkemizde yeterli sayıda seminerler veriliyor mu? Verildiğini çok görmedim, duymadım. Gerçekten çok büyük bir boşluk. Bu denklemde  sağlıklı bir iletişimin noksanlığı sporcularımızın başarısını olumsuz yönde etkilediği kanaatindeyim.  Ve eminim ki bu hırsa bulaşmış sporcu velileri antrenman ya da müsabaka sonrası  “neden bu kadar kötü yüzdün?”, “çabalarımızın karşılığı bu mu?”, “son 15 metre yavaşlamasaydın O’nu geçiyordun”, “aferin benim kızıma, daha dur Avrupa şampiyonu olacaksın sen!” gibi cümleler kullanıyordur.
 
Amacım, bu tarz yaklaşımda bulunan velileri eleştirmek değil. Zaten yarışmalarda heyecandan yerinde duramayan, sağlıklı ve dengeli beslenmeleri için arkalarından koşturan, hiçbir karşılık beklemeden her türlü fedakarlığı yapan, bıkmadan ve usanmadan antrenmanlara çocuklarının çantalarını taşıyarak gelen insanların kötü niyetli olması düşünülemez. Söylemek istediğim antrenör olarak sporcu ile yaşayacağımız kazanma hırsı, zafer arzusuna kendilerini fazla kaptırmalarını yanlış görüyorum. Bırakın o duyguyu sporcu antrenörüyle  yaşasın, bırakın yarışmada yüzdükten sonra ilk önce size değil antrenörüyle göz teması kursun. Hatalarını, yanlışlarını en doğru şekilde antrenöründen duysun. Ailenin çocuğuna antrenörlük yapmaması, antrenörünün işine karışmaması gerekir. Tıpkı antrenörün sporcusunun hangi okula gitmesi gerektiğine karar vermediği gibi.  Sadece yüzme de değil , tüm sporlarda dikkat edilmesi gereken bir konu bu. Çünkü, başarı sadece biz antrenörlerin çalıştırmasıyla olmuyor. Gelecek başarının temelini aileler verdikleri destekle atıyorlar.  En büyük zaman diliminde çocuklarımızın yanında olan sizlersiniz. Ama tekrar söylemek istiyorum. Sağlıklı bir aile – sporcu – antrenör denkleminde, biraz da yetenek ve kazanma arzusu varsa başarı gerçekten kaçınılmazdır.
 
Son olarak geçtiğimiz hafta sonu 18 Mart Spor Salonunda Çerkezköy’ü ağırlayan Çanakkalemizin  değerli antrenörlerinden Vedat Mekik önderliğinde filenin altın kızları  Ç. Belediyespor gerçekten muhteşem bir oyun ve mücadele örneği gösterip salondan 3-0 galip ayrıldılar. Kendilerini heyecan verici oyunlarından dolayı kutluyorum. Ayrıca, taraftar desteği mükemmeldi.  Darısı  50 – 75 seyirci ile müsabakalara ev sahipliği yapan Olimpik Havuzumuzun başına..
 
Çağrı Kılıç
İÇDAŞ Yüzme Antrenörü
 
Yorum ve önerileriniz için : cagricoba_17@hotmail.com
Paylaş