“Yeni eğitim yılına kadar sorunlara çözüm bulunmalı”

Eğitim-Bir-Sen Çanakkale 1 No’lu Şube Başkanı Resul Can, 2023-2024 Eğitim Öğretim yılını değerlendirdi. Can “Yeni eğitim yılına kadar gereken çalışmalar yapılmalı, sorunlara çözüm bulunmalıdır” dedi.

889

Eğitim-Bir-Sen Çanakkale 1 No’lu Şube Başkanı Resul Can, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla 2023-2024 Eğitim Öğretim yılını değerlendirdi.

Can açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“2023-2024 eğitim ve öğretim yılı sona ermiş bulunmaktadır. Son yıllarda bütçeden en çok pay ayrılmasına rağmen; yıllardır tartışılan, zaman zaman kimi yerleri düzeltilen, müfredat değişmeleri, sınav sistemi değişiklikleri, sürekli yeniden çıkarılan, değiştirilen ikincil mevzuat, öğretmen açığı-norm kadro fazlası ikilemine dönüşen atama süreçleri, öğretmen yer değişikliği işlemlerinin rayına oturtulamayışı gibi sebeplerle eğitim sisteminden beklenen yarar, umulan katkı bir türlü elde edilememiştir.

Geride bıraktığımız eğitim ve öğretim dönemi, öncelikle asla hiçbir psikolojik ve pedagojik dayanağı olmadığı için anlamakta zorlandığımız, öğretmeni, adını hak eden bir meslek kanunundan dahi mahrum bırakan, korumasız kılıp şiddete teslim eden umursamaz ve umarsız bir ortamda sürmüştür. Bu ortamdan cesaret bulan şuursuz saldırganlık, birçoğu ölümle sonuçlanan öğretmene şiddete yönelmiştir.

Önümüzdeki eğitim yılına hazırlanmak üzere ara girdiğimiz tatil dönemi, öncelikle hazin ve vahim sonuçlar doğuran sebepleri ortadan kaldıran çareler ve çözümler üretmek için bir fırsat bilinmelidir.

Öğretmenlerin işlerinden memnuniyetleri ya da memnuniyetsizlikleri eğitimin niteliğini, dolayısıyla ülkenin geleceğini ilgilendirmektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmalarını önlemek ve onlardan kaliteli hizmet almak için, kendilerine en başta iyi bir eğitim sistemi, iyi çalışma ortamı ve iyi imkânlar sunulmalıdır. Yetki ve sorumluluk sahibi herkes, eğitim çalışanlarının içinde yaşadığı durumun “mutsuz mecburlar” üretme potansiyeline sahip olduğunun farkına varmalı ve bütünsel çözüm üretme gayreti içine girmelidir.

Eğitim çalışanlarının mali hakları iyileştirilmelidir. Öğretmenlerin haklarını garanti altına alacak ve öğretmene destek olacak bir meslek kanunu beklentisi karşılanmalıdır. Kariyer basamakları düzenlemesinde iptal gerekçeleri kadar eğitimcilerin beklentileri ve verilen taahhütler de dikkate alınmalıdır. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı, sözleşmeli öğretmenlere verilen sözler yerine getirilmelidir. Mülakatla atama yönteminden vazgeçilmelidir. Eğitimcilere şiddete karşı yasal düzenleme yapılmalıdır.

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş, eğitim ve öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmış bulunmaktadır. Bu şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillere karşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi ile şiddet uygulayan kişilerin bu eylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik önleyici ve koruyucu nitelikte cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Ücretli öğretmenliğe son verilmeli, öğretmen açığı tamamen kapatılacak şekilde atama yapılmalıdır. Öğretmenlerin yer değişikliği sürecindeki aksaklıklar giderilmelidir. Memur ve hizmetlilerin hakları iyileştirilmelidir. Eğitim kurumları yöneticiliği kadro güvencesine kavuşturularak profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalıdır. Şube müdürlerinin ve şeflerin sorunlarına duyarlı bir yaklaşım sergilenmelidir. Depremin yol açtığı sorunlar bütünüyle giderilmelidir.

Yeni eğitim ve öğretim yılına sorunsuz başlanabilmesi için, mevcut sorunlar acilen çözülmelidir.”

(HADİYE AYŞE İRİM)
Paylaş