Bayramiç’in Kurşunlu Köyü halkı, madene karşı durmaya devam ediyor. 2013 yılında Zafer Madencilik tarafından köylerinin üst kısmında yapılmak istenen feldspat maden ocağı çalışmaları için ağaçların katledilmesi üzerine direnişe geçen ve madenci şirkete izin vermeyen Kurşunlu Köylüleri, 7 yıldır direniyor. Çeşitli eylemlerle ağaç kesimlerine ve madenci şirkete karşı direnen köylüler, ÇED toplantılarında da maden istemediklerine ilişkin tepkilerini ortaya koymuşlardı. Köylülerin istememesine rağmen maden ocağı açmakta kararlı olan şirkete karşı direnişlerini sürdüren Kurşunlu Köyü halkı, “Madenci şirket ne kadar kararlıysa, biz de kararlıyız” mesajı verdiler. Hafta sonu Kurşunlu Köyü sakinleri, köye yakın mesafede kurulmak istenen maden ocağına karşı eylem yaptı. Çevre il ve ilçelerden vatandaşların da destek verdiği eylemde köylüler, "Tepemizde maden ocağı istemiyoruz" diye haykırdı. Bayramiç`in doğa harikası bir bölgesinde yer alan Kurşunlu Köyü, maden ocağına karşı ayağa kalktı. Köyü kısa bir mesafede kurulmak istenen maden ocağına karşı eylem yapan köylülere, çevre il ve ilçelerden de destek geldi. Köy meydanında bir araya gelen maden ocağı karşıtları, yaşam alanlarının yok edilmesini istemediklerini dile getirdi. Eyleme Çanakkale İl Genel Meclisi Başkanı Sadık Göğüsgeren, İl Genel Meclisi Üyesi Zeki Sezer ve belediye yetkilileri de katıldı. Kurşunlu Köyü halkı adına yapılan basın açıklamasında, "Köyümüzde 2013 yılında yapılmak istenen maden ocağına karşı mücadeleyi kazanmıştık. Şimdi yeniden maden ocağını önümüze getirdiler. Şirket, 2017 yılında ÇED başvurusunda bulundu ve bilgilendirme toplantısı yapmak üzere köyümüze geldi. Köy halkı buna müsaade etmedi ve toplantı yapılamadı. Buna rağmen ÇED olumlu raporu verildi. Biz bu madene karşıyız çünkü maden sahası, 1. derece sit alanı olan Skepsis antik kentine 75 metre mesafededir. Alan köyümüze sadece 50 metre uzaklıktadır ve Bayramiç Barajı`na bin metre mesafededir. Yaşanacak tozlanma köyümüzü yok edecektir. Bunun yanında baraj suyuna karışacak tozlar insan sağlığını tehdit edecektir. Heyelan bölgesi olan alanda toprak kaymaları tehlike yaşatacaktır. Sadece 200 bin TL maliyeti olması planlanan proje için bizlerin yaşam alanımızı, meralarımızı ve en önemlisi binlerce yıllık tarihi yok etmelerine karşı onurlu insanlar olarak direniş göstereceğiz. Anayasa`nın bizlere tanıdığı `sağlıklı ve temiz bir ortamda yaşama hakkımız` kutsalımızdır” dediler.
