Yarış nefes nefese

584

Sarı-Lacivert ile Siyah-Beyazlı camiaları sevindiren Gençlerbirliği ve M.Başakşehir galibiyetleri bu takımlar adına ilerleyen haftalar için umut olurken, gözler şimdiden pazar günü Kadıköy`de oynanacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisine çevrildi. 


Gençlerbirliği- Fenerbahçe (5-1) ve Beşiktaş-M.Başakşehir (3-2) maçlarındaki penaltı rahatsızlıklarını `Pas` geçemeyiz. Fenerbahçe`nin penaltıdan kazandığı 2. gol öncesi Perotti`nin rakibine yaptığı faulün değerlendirilmediğine tanık olduk. M.Başakşehir`in kesin penaltısının VAR`dan gelen ikazla ceza alanı dışına taşınmasının doğru olmadığı da gördük. 
 
Ne dediler?

Uğur Meleke - Hürriyet
Erol Bulut maça 4-1-4-1 dizilişiyle başladı, devrede Sosa`yı Gustavo`nun yanına kaydırarak 4-2-3-1`e döndü. M. Hakan santrada sol iç rolündeydi, ilk yarının ortalarında sağ içe geçti, ikinci devreye sağ çizgide başladı. Maça sağ çizgide başlayan Pelkas`sa 46`da on numara rolünü aldı. Tüm bunların yapılabiliyor, uygulanabiliyor, hayata eksiksiz geçirilebiliyor olmasının sebebi şu: Bulut`un elinde gerçekten derin ve çok yönlü bir kadro var. Şu kadronun çok yönlülüğüne bakarak Bulut`un ligin en şanslı teknik adamı olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz.
 
Ahmet Çakar - Sabah

Fenerbahçe yine çok önemli bir galibiyetle evine dönüyor. Üstelik müthiş goller, yıldızlaşan oyuncular... Sezon başından beri takıma çok önemli katkı sağlayan alışılmış kanat beklerinden de yoksun oynadılar ama bu sefer yıldızlar çok şeyi değiştirdi. Perotti, Sosa, Pelkas... Bunlar önemli oyuncular. Zaten Gustavo ve Ozan`ı saymıyorum bile. Takımın yedekleri bile diğer takımlarda direkt oynayabilecek oyuncular. Mert Hakan oynamıyordu, çok güzel bir golle açılışı yaptı. Perotti golünü attı, penaltısını aldı ve her an penaltı yaptıracak çok çabuk vuruş tekniği iyi bir oyuncu. "Acaba puan kaybı olur mu?" denilen haftayı Fenerbahçe farklı geçirdi. G.Birliği, bu kadrosuyla düşmeye aday.

(Beşiktaş-M.Başakşehir)
 
Güntekin Onay - Hürriyet
Kazanma alışkanlığını elde etmiş, üst üste galibiyetler ile moralli, oyun pratiği olan, oturmuş kadrosuyla Başakşehir, açıkçası bu koşullarda maç öncesinde favoriydi. Şunu net bir şekilde gördük ki, sahaya hangi kadroyla çıkarsa çıksın büyük takım olmak başka bir olgu. Dün bunun bir örneğini yaşadık.
 
Attila Gökçe - Milliyet
İlk yarıda maçın iki kahraman var: Birincisi Atiba... Savunmanın önünden Josef`le birlikte topu alıyor. Oyunu başlatıyor... Ghezzal`ı, Aboubakar`ı, Larin`i, Mensah`ı devreye sokuyor. Adeta orkestra şefi gibi yönetiyor oyunu. Takımın en yaşlı abisi o. En baba görüntüleri birikimiyle sergiliyor. Kornere son anda soluyla yaptığı "fiske" darbe golü getiriyor. Sonra da akan oyunda bir ok gibi süzülüyor. Uzun pası alıyor. Kaleye yöneliyor doğrudan.. Volkan`ı üstüne çekerek vatandaşı Larin`e "Hadi buyur, adamım" der gibi muhteşem bir asist yapıyor. 

Ali Gültiken - Sabah
Başlama düdüğüyle birlikte çok açık gördük ki Beşiktaş, bulunduğu durumun fazlasıyla farkında... İçerisinde olduğu kriz dönemini değiştirme isteğini ilk dakikadan itibaren ortaya koydu. Sahadaki oyuncularda büyük motivasyonun yanında coşku ve oynama istediği üst seviyedeydi.
(Haber Merkezi)
Paylaş