havadurum

Ürünü toplasak zarar, toplamasak zarar!

670
Çanakkale`de Lapseki bölgesindeki şeftali üreticileri artan maliyet ve düşük fiyat arasında kaldı. Meyve toplama alanına ürünlerini getiren üreticinin iki seçeneği var; ya düşük fiyatıyla maliyetini bile karşılamakta zorlandığı İstanbul Haline gönderecek ürününü, ya da aroma için meyvesuyu firmalarına verecek! Hem de komik bir rakama! Ki, kimi zaman pazarlarda marketlerde 15-25 lira arasında alıcısını bulan kalitedeki ürünlerini meyve suyu için yok pahasına, 2 lira gibi komik bir rakama bırakacak. Kimi üretici ise iki seçeneğe de sinirlenip toplamamak daha karlı diyerek mahsulü ağacında bırakıyor. 
Yüksek enflasyon, artan maliyetler, her sektörü, her ürünü olduğu kadar, tarımsal üretimi de olumsuz etkiledi. Tüm bu olumsuz tabloyla birlikte, binbir umutla İstanbul Hali`ne gönderilen ürünler de para etmeyince, üretici ürününü toplayamaz oldu. Çanakkale`de Lapseki bölgesinde üretilen, adına festivaller düzenlenen şeftali, en kötü sezonlarından birini yaşatıyor üreticisine... Bölgede yaklaşık 40-50 bin dönüm arazide ekim yapan, her yıl 150-200 bin ton civarında ürün toplayan üretici, ürünü İstanbul`a gönderse giderlerini karşılamakta zorlanıyor, aroma için meyvesuyu firmalarına verse, 2 lira gibi ücretle, bir sezonluk emeği boşa gitmiş olacak... Üretici ne yapıyor peki; Bu iki seçeneğin dışında en azından işçi maliyeti çıkmaması için ürününü toplamıyor!
Halde 5-6 lira, pazarda, marketlerde 15-25 lira arasında
Lapseki`de meyve toplama alanında görüştüğümüz, şeftali üreticisi Mehmet Sezen, mevsimsel olarak bu yıl daha çok ürün olduğunu söylüyor. Girdi maliyetlerinin neredeyse her kalemde üç kat arttığı söyleyen Sezen, buna karşın ürünlerinin 5`te bir oranına satıldığını dile getiriyor. Geçen yıl 90 lirayla başladıkları, 110 lira ile kapattıkları sezonda, işçi yevmiyelerinin bu sene 175 lira ile başladığını, şimdi ise 225-250 liraya çıktığını söylüyor. Mazotun 8,5 liradan, 22 liraya çıktığını, 250 liraya alınan gübrenin ise 750 liraya alınabildiğini de belirten Sezen, "Geçen yıl bu zamanlarda İstanbul halinde 40-50 liraya sattığımız kasa fiyatı, şuanda 5-10 lira arasında. Maliyetler, her kalemde en az üç kat arttı, satış fiyatımız 5`te birine düştü. Halden 5 liraya, 6 liraya alıp, pazarda 15-20 liraya, markette 20-25 liraya satıyorlar. Bunun adaleti nerede?" dedi. 
"Hesap yaptıkça borçlu çıkıyoruz"
Yine Lapsekili başka bir üretici ise ürünü İstanbul`a gönderdiklerinde ne kadar edeceğini bilmediklerini söylüyor. Aromaya dökersek 2 liradan satan üretici, İstanbul`a gönderdiği ürünü ile ilgili; "Biz gönderiyoruz, ertesi gün bize liste geliyor. `Senin malın şu kadara satıldı` diye. Bakıyoruz, 5-6 liradan satılmış. Zaten İstanbul`a gönderme maliyetin 6 lira! Bak bu sabah gelen liste; 74 sandık yollamışım, 5-6 liradan satılmış, ortalama 5,23 fiyat verilmiş, toplamda 1562 lira. Bunun içinden nakliyesini düşüyor, hamaliye, KDV derken, bana yolladığı para 700 lira! Sandık başına yaklaşık 10 liraya denk geliyor yani! Geçen yıl 2,5 lira olan sandık parası, bugün 6,5 lira. Bir sandıktan sana kaldı 3,5 lira! İşçi paraları, elektriği, suyu, ilacı, gübresini çıkar, ne kalıyor? Eksideyiz bu sene! Hesap yaptıkça borçlu çıkıyoruz. Ürünü toplamanın ne anlamı var?" diyerek tepkisini gösteriyor. 
Üreticiden enflasyon hesabı...
Geçen dönem MHP`den Lapseki İl Genel Meclis üyeliği yapan, şeftali üreticisi Ali Koltuk, yüksek enflasyon ve maliyetlerdeki yüksek artışın etkilerini bu sezon hissetmeye başladıklarını dile getirdi. Geçen sene, yani 2021`in 2`nci ve 3`üncü ayında, şeftali ilaçlaması için kullanılan ve üreticinin "göztaşı" dediği ilacın 300 TL`den alındığını, ancak bu yıl 2000 TL olduğunu ifade eden Koltuk, "Enflasyonun kaç olduğunu siz düşünün!" dedi. Geçen yıl 2 TL`ye alınan plastik kasanın, bu yıl 6-7 TL`den alınabildiğini söyleyen Koltuk, "Geçen sene, 2 lira olan nakliye, bugün 7-8 lira oldu. Geçen sene 100-120 TL olan işçi yevmiyesi bugün 250 lira. Yani nereye bakarsak bakalım fiyat artışları her kalemde yüzde 300" dedi. 
 
"40 yıldır üreticiyim böyle rezillik görmedim"
65 yaşında olduğunu ve 40 yıldır meyve üreticisi olduğunu söyleyen Koltuk, "Ben böyle rezillik görmedim" dedi. Koltuk, "2 TL`ye malımızı aromaya vermek için sabahlara kadar boş kasa bekliyoruz. 4-4,5 kilo şeftali kasasının maliyeti 14 TL... Biz burada 2 TL`ye malımızı vermeye çalışıyoruz. İstanbul`a yollasak 28 TL maliyeti. 14 burada, 6-7 lira kasa, nakliye 7 TL, komisyon, stopaj satış üzerinden yüzde 12`ye tekabül ediyor. 5 kilo şeftalinin maliyeti 30 lira. Kilo başına 7,5 lira! İstanbul`da kilosu 5-6 lira olursa nasıl kazanacağız? Burada 5`e verirsek kazanırız, ama alan yok. İhracat yok. Burada aromaya veriyoruz, o da 2 TL!" dedi
 
İstanbul pazarcıları 5 liraya alıp 15 liraya satıyor 
İstanbul`da pazarcıların yer kiralarının fiyat artışındaki etkisine değinen Koltuk, "Pazaryerlerinde, kişiler zamanında pazaryeri almış, alan kişi esnaflık yapmıyor, bir başkasına kiralıyor, o alan adam da bir başkasına kiralıyor, o da bir başkasına... En son pazar esnaflığını yapan kişi, günlük 1000 TL kira veriyor. Alıyor 5 liraya, satarsa 2,5 lira karla 7,5 liraya, o 1000 TL çıkmıyor. Ne yapıyor? 5`e alıp, 10`a, 15`e satıyor. Tüketici bu sistemde nasıl ucuz meyve sebze yesin? Bizden ucuza gidiyor, halden ucuza çıkıyor, pazarda yüksek fiyat buluyor. Sistem bu!" dedi 
"Ürünlerin istanbul yolculuğu maliyeti artırıyor"
Umurbey Beldesi`nde faaliyet gösteren, üretici olmasının yanında üreticilere aracılık hizmeti de veren Pekşen Soğuk Hava Deposu Sorumlusu Volkan Pekşen, ürünlerin İstanbul Haline ulaşmasının da maliyeti artırdığını dile getirdi. Pekşen, "Ürün toplandıktan sonra; sandık, taşıma, mazot gibi birçok gideri de maliyetine ekliyor. Geçen yıl 2,5 lira olan sandık 6-7 liradan alınabiliyor. Mazotun durumu zaten ortada. Bu kalemlerde yapılacak destekleme üreticinin biraz daha kazanmasına neden olacaktır" dedi.
(Seçkin Sağlam) 
 
Paylaş