Ünlü yemek ve şarap eleştirmeni Vedat Milor, olmazsa olmazlarını açıkladı

Ünlü yemek ve şarap eleştirmeni Vedat Milor, Breaking News Turkey'nin haberi için Elif Tayhan'a özel açıklamalarda bulundu. Milor, Türk mutfağının dünya çapında büyük bir itibara sahip olduğunu vurgulayarak Türk lezzetlerinin dünya mutfaklarında üst sıralarda yer aldığını ifade etti. Kendi yemek tercihlerine gelince, soğan ve sarımsağı ayrı tutulamayacak kadar önemli gördüğünü belirtti. Milor, "Benim olmazsa olmazım, her yemeğe lezzet veren soğan ve sarımsaktır" dedi.

"İyi bir akademisyen olmak için meraklı olmak ve araştırmak lazım"
Milor, çocukluk yıllarını anlatırken büyükanne ve dedesiyle geçirdiği zamanların etkisini vurguladı. Çekingen bir çocukluk geçirdiğini belirten Milor, küçük yaşta okuma ve merak duygusunun geliştiğini söyledi. Babasının erken kaybı ve ailesinin ayrılması gibi zorlu yaşam deneyimleri onun karakterini oluşturan unsurlardan biri oldu. 1990 yılında ABD'de sosyoloji alanında ödül kazandığı tezini tamamladığını paylaşan Milor, akademik kariyerini geride bırakarak huzurlu ve aile odaklı bir yaşam sürdürmeye karar verdiğini açıkladı. Farklı ülkeleri gezme fırsatı bulan Milor, yeni yerler görmeyi, farklı kültürleri deneyimlemeyi ve gastronomiyi keşfetmeyi sevdiğini dile getirdi. Milor, "Eskiden işim gereği de çok fazla ülke dolaştım, yeni yerler görmek, farklı kültürleri yerinde görmek ve anlamak, o ülkenin gastronomisi bana büyük bir zevk vermiştir. Bu bir merak, akademisyenlikte de bu vardır. İyi bir akademisyen olmak için meraklı olmak ve araştırmak lazım" şeklinde konuştu.

"Şarap yaşam tarzımın bir parçası"Milor, toplumsal beklentilere karşı durmanın ve kişisel özgürlüğün önemine değindi. Başkalarının onayını kazanmak yerine kendi iç sesini dinlemenin ve kendine sadık kalmak gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda aile ve yakın çevrenin değerini vurgulayarak, özveri ve sevgi temelinde sağlıklı ilişkiler kurmanın önemini anlattı. Şarap konusunda da görüşlerini paylaşan Milor, koku duyusunun önemine dikkat çekti. Şarabın yaşam tarzının bir parçası olduğunu belirten Milor, onu metalaştırmanın ve rekabetçi bir şekilde yaklaşmanın doğru olmadığını ifade etti.

"Şarabı metalaştırmayı sevmiyorum"
Koku duyusunun çok geliştiğini söyleyen Vedat Milor, "Bu koku durumuna ben de çok şaşırıyorum. Allah vergisi, doğuştan gelen bir şey. Şarap konusu da yeni bir durum değil ve Türkiye'de başlamadı. Doktoraya gittiğimde orada şarap sosyal bir içkidir, tek başına içilen bir şey değil. Yemeğin bir parçası, ben ilk başlarda hoşlanmadım. Daha sonra Kaliforniya'da birçok yerde cuma ve cumartesi günleri bedave şarap tadımları olurdu. Ben de biraz anlamaya çalıştım ve yorumlarda bulundum. O zaman insanlar, 'bunun dersini mi aldın' diye sormaya başladı. Bu konuda ciddi bir kabileyetimin olduğunu söylediler. Daha sonra bir dükkanda 12 dolara bir şarap tavsiye ettiler ve bir şişe aldım, içtim. 'Bu şarap nasıl bu kadar güzel olabilir' dedim. Çok güzel bir his yarattı, sonra da şarap-yemek uyumuna geçmeye başladım. Fakat hiçbir zaman bunu işe çevirmedim. Çünkü bunu işe çevirirsem aşk biter diye düşündüm. Benim için o bir yaşam stilinin, kültürünün bir parçasıdır. Ayrıca şarabı metalaştırmayı sevmiyorum. Şarap ülkemizde statü haline geldi, 'ben senden üstünüm' hava atmak gibi bir durum oluştu. Bu yüzden asıl amacı olan keyif vermekten çıkıyor. Şarap, rekabet konusu olmamalı, onu gördükçe veya bana 'en iyi şarap nasıl olmalı' diye sorulunca hep içime kapanıyorum" dedi.

"Türk mutfağı dünya çapında ilk 10'da"
Türk mutfağının dünya çapında tanınmış bir konuma sahip olduğunu belirten Milor, Türkiye'ye gelen yabancıların Türk mutfağını beğendiğini ve dünya çapında ilk 10 içinde yer aldığını ifade etti. Aynı zamanda eleştirmenlerin bağımsızlığının önemine değinerek, menfaat çatışmalarının eleştiri sürecine zarar verdiğini belirtti. Son olarak, sağlıklı bir beslenme yaklaşımını paylaşan Milor, istenilen yiyecekleri yemekle birlikte dengeli bir şekilde beslenmeye dikkat etmenin önemini vurguladı.
(Damla Yeltekin)