Türkiye'nin tek çocuk masalcısı Çanakkale'de

586

 Türkiye’nin masal anlatıcısı Çocuk Gelişim Uzmanı ‘Bağcan Töraydın’ masal anlatıcılığını, masalın düş ve düşünce gelişimi üzerinde ki olumlu etkilerini ve masal anlatıcılığının günümüzdeki yerini anlattı. Masal anlatıcısı Töraydın, masalın çocukların düş ve düşünce gelişimine olan etkilerini sıraladı. Sosyal sorumluluk olarak da kurum ve kuruluşların düzenlediği etkinliklerde çocuklara masal anlatan Töraydın, kendisini ve masal anlatıcılığını; “Ben Türkiye’nin ilk ve tek çocuk masal anlatıcısıyım. Diyar diyar geziyoruz. Bu masalların özelliği çocukların düşsel zekâlarını etkilemek ve geliştirmek, düşleyebilmelerini sağlamak, bir düş bahçesi oluşturmak. Bizim naçizane fikrimiz düşünebilen bir toplum yaratabilmek için önce çocuklara düşünmek, düşünmeyi, düşlemeyi öğretmemiz ve bunu onlara yaratıcı drama adı altında vermemiz lazım. Bu gelişimlerini etkiliyor. Masal, çocuklar için önemli bir ders ve ifade türü. Çocuklar mutlaka masal anlatıcılığının, okuyucu durumunun olması gerekiyor. Ben aynı zamanda bir çocuk gelişimcisiyim ama her şeyden önce bir masal altıcısıyım. Bunların hepsi bir araya geldiğinde bizde bu ifadeyi çocuk masal anlatıcılığı olarak ele aldık. Kendimiz çocukları aradık. Sosyal Sorumluluk projeleri yaptığımız ifadeler çok fazla. Köy, bucak demeden birçok yere gidiyoruz. Çocuklar için dernek çatısı altında yapılan bir çalışma ama işin özü şu, ‘masal atölyesi denilen bir atölyemiz var. Ben Bağcan Töraydın, Türkiye’nin her yerine giderek çocuklara masal anlatıyorum’. Çocuk gelişimi ifadesinde önemli bir yer tutan bu masalları da kendim yazıyorum. Şu anda anlattığım ve aktardığım masalın adı kayıp ‘karıncalar ve dino’. Buradaki dino karakteri Ege Bölgesi’nde 4 aylık bir süreçte 17 Bin çocukla buluştu ve şu anda da fenomen haline geldi. Bu bizim için önem arz ediyor” şeklinde anlattı.

 
“Masalların çocuklara etkisi çok büyük”
Masalın çocuklar üzerindeki etkisinin çok büyük olduğunu belirten Töraydın;  “Masalın interaktivitesi var. Türkiye’de uygulanan tek bir anlatım dili diyebilirim. Zaten başka çocuk masalı anlatıcısı yok. Bu konuda aynı zamanda uygulamanın da çocuklar üzerindeki etkisinin çok büyü olduğunu söyleyebilirim. Bu şekilde Çanakkale’ye müdavim olduk. Devamlı çağrılıyoruz. Ben istiyorum ki bundan sonraki dönemde daha geniş kitlelere ulaşmak, Devlet Okulları’nda daha çok sosyal sorumluluklar yapmak. Özel ve özerk bir iş yapıyoruz.  Bununda adı masal anlatıcılığı. Bizde namı diğer masalcı olarak tanınıyoruz.  Umarım bu masal anlatıcılığı günden güne daha çok bilinir. Daha çok çocuğa ulaşmak için kurum ve kuruluş sahipleri de daha duyarlı davranarak eğitim platformlarında kendi bünyelerine kararlar alır diye düşünüyorum. Şu an masal atölyesi kayıp karıncalar ve dino önümüzdeki hafta Kepez’e gelecek. Orada bir anlatımımız olacak. Benin genelde gittiğim kurumlar itibari ile devamlılığı oluyor. Bunun yanında ki diğer kurumlarda çağırıyor.   Bu bir atölye ve kurulum olduğu için bütün çocuklara ulaşmam gerekiyor. Bu yüzden sıra ile yapılan bir uygulama. Reklam uygulamasından da uzak olarak hemen her günüm masal anlatmak ile geçiyor. Kulaktan kulağa şehir efsanesi gibi yayılıyor. İnsanlar beni kendileri beni buluyorlar. Bunun Çanakake3deki halkında duymasını isterim. Yarın bir gün kurum ve kuruluşların sosyal sorumluluk anlamında masal festivali yaparlarsa ben seve seve katılırım. Bir masal gecesi düzenlenir birçok kesim gelir ve bizim için yaptığımız işin yaygınlaşması ama bunun için çokla reklam kullanmıyoruz” dedi.  
(Eren Aşnaz)
Paylaş