Frederick Keller; şimdiye kadar kendisinin 36, eşinin ise 29 ülkeyi gezdiğini ve emekli olduktan sonra ilk kez 37 sene önce geldiği Türkiye’de yaşamak için yola çıktıklarını anlattı. Keller; yine bir İstanbul seyahatinden Amerika’ya dönüşünün ardından 2 gün sonra eşi ile kilisede tanıştıklarını söylerken, bir yandan da telefonunun arka planında taşıdığı evlilik fotoğrafını paylaşıyor bizimle... Tanışmalarını takip eden 10 ay içinde ise evlendiklerini ve 2-3 sene sonra tatil için yeniden Türkiye’ye geldiklerini aktaran Keller; İstanbul, Adana ve Kapadokya’yı gezdiklerini, eşinin de ülkeyi çok sevdiğini ifade etti.
Keller; 2015 senesinde İstanbul’a yeniden gelişlerinde 18 ay boyunca yaşadıklarını ancak ailevi sebeplerden ötürü Amerika’ya geri dönmek zorunda kaldıklarını belirtti. 2019 senesinde yeniden çok sevdikleri Türkiye’ye taşınmak istediklerini fakat bu sefer de pandemi yasakları ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Keller, “2 sene boyunca hiçbir yere kımıldayamadık elbette. Pandeminin etkileri biter bitmez yani 15 ay önce Türkiye’ye taşındık. Bu sefer İstanbul’da yaşamak istemedik. İstanbul’u çok seviyoruz ancak çok fazla insan var. Bu yüzden eşime, ‘yaşamak için İstanbul ile İzmir arasında bir yer bulalım’ dedim. İzmir’den sonrası bizim için çok sıcak. Ve işte seyahatimizi bitirdiğimiz yer Çanakkale oldu.” ifadelerini kullandı.
İstanbul’dan bir arkadaşlarının karavan ile sahil şeridini keşfetmelerine yardımcı olduğunu aktaran Keller, “Uzun süre Çanakkale’de kiralık ev aradık. Altınoluk’ta, Erdek’te, Şarköy’de, Keşan’da hatta İzmir’de de ev baktık ancak köpeklerimiz veya kira konusunda anlaşamadığımız için taşınamadık. Yabancı olduğumuz için fiyatı yükseltmek isteyenler de oldu. Sonra Dardanos’taki evimize taşındık.” şeklinde konuştu.
Uzun süre kirada kaldıktan sonra kendi evlerini almak için Türkiye’nin çeşitli yerlerinde arayışa geçtiklerini aktararak, yabancı oldukları için zorlandıklarını söyleyen Keller şu ifadeleri kaydetti: “Bafra’daki evimizi bulana kadar çok gezdik sonra ise mükemmel evi bulduk. Köpeklerimiz ve bakacağımız tavuklarımız için büyük bir bahçe istiyorduk.”
Tatlı ve sessiz bir yerde yaşamak istediklerini aktaran çift, Çanakkale’nin her yönden mükemmel olduğunu söyledi. 15 ay boyunca Dardanos’ta yaşadıklarını hatırlatarak, “Neredeyse her gün yüzdük ve yürüdük. Biz emekliyiz ve yapmak, görmek istediğimiz birçok şey var. Şu an bunları yapabilmek için özgürlüğümüz var. Çanakkale her imkân için mükemmel bir yer. Burada köpeklerimizin dışında, geniş bir bahçesi olacak kiralık ev bulmak oldukça zor. 4 köpeğiniz varsa kira bulmak gerçekten zor. Bu yüzden ev almak istiyoruz. Bafra da çok güzel. Hava elbette farklı, Çanakkale’ye göre çok daha yağışlı.”
Antalya’nın da çok güzel olduğunu ancak şimdiye kadar pek çok yabancının yerleştiğini belirten çift, yasal olarak; nüfusun yalnızca yüzde 25’inin yabancılardan oluşabileceğini aktardı. Antalya’da yaşamanın pahalı ve ikametgâh almanın çok zor olduğunu da kaydettiler.
İstanbul’a ilk geldiği senelerde annesinin endişelendiğini ve bir sonraki gelişinde annesini de Türkiye’ye gezmeye getirdiğini anlatan Keller, “Annem, ‘65 yıllık hayatım boyunca hiç bu kadar arkadaş canlısı insanlarla tanışmamıştım’ dedi. Ben de ona, ‘şimdi neden Türkiye’yi neden bu kadar çok sevdiğimi anlıyor musun?’ dedim. Ve annem onu takip eden 31 sene boyunca herkese, Türkiye’nin ne kadar güzel olduğunu, insanların ne kadar sıcakkanlı olduğunu anlattı. Ayrıca Türkiye’nin pek çok yerinde gece vakti güvenli bir şekilde dolaşabiliyorsunuz, bunu Amerika’da yapamazsınız, kendinizi sürekli korumanız gerekiyor” diyerek Türkiye’de yaşamayı çok sevdiğinin bir kez daha altını çizdi.
Çiftin evlatlık 2 çocuğu bulunuyor. Keller, cüzdanından ailesinin fotoğrafını çıkartırıp bize gösterirken şu eklemeleri yapıyor: “Amerika'da 500 bine yakın koruyucu ailede çocuk var. Pek çok çocuğun iyi bir yuvaya ihtiyacı var çünkü çoğu ebeveyn ya hapiste, ya ölmüş ya da çocuklarına gerektiği gibi bakamayacak kadar uyuşturucu ve alkol kullanıyor. Amerika’da büyük bir sorun bu. Biz kısa veya uzun süreli 18 çocuğa baktık. Anneleri aynı fakat babaları ayrı olan iki küçük kız kardeşi de evlat edindik. Çok fazla fiziksel ve mental olarak şiddete maruz kalmışlardı. Şimdi 20’lerindeler.”
Keller çifti, geçtiğimiz günlerde Çanakkale’den Samsun’a yaşamak için yola çıktı. Ancak bir gün yeniden Çanakkale’ye taşınma fikrinin hayallerini süslediğini gerçeğiyle…
(SEVİ GÖZAY UĞURLU)