Turizm konusunda netleşmeliyiz

Çanakkale’nin turizm konusunda ne yapılması gerektiğini belirlemesinin önemli olduğunu ifade eden Yabancılar Oteli Sahibi Ramazan Candan; “Herkes her şeyi yaparsa bir şey yapamayız. Bizim bir amblemimiz olmalı. Biz Çanakkale de neyi simge alacağız. Kafalarımız karışık. Netleşmeliyiz“ dedi.

1363
Tarihi mekanı restore ederek, sektöre adım atan Yabancılar Oteli sahibi Ramazan Candan, “Hepimiz turizm istiyoruz. Ama gelişmesi için kimse bir şey yapmıyor“ dedi. Turizmde konsept projelere ihtiyaç olduğunu bildiren Candan; “Bir otel daha yaparsam, sıradan mahalle arası olmayacak. Kesinlikle konsept otel olacak. Pazarlamacıya, Gelibolu Yarımadası’na gelen turlara, öğrenciye otel yapayım anlayışında olmayacağım. Onları yapan çok. Benim yapacağım otel daha çok konsept olacak” dedi.
 
 
Olay: Önce öğretmenlik, ardından kuyumculuk yaptınız. Turizme geçiş nasıl oldu?
Ramazan Candan: Edebiyat öğretmenliği yaptım. O dönemde kırsal kesimde özlem vardı. Aileler kendisinde olmayanı çocuklarında görmek isterdi. Ailem tarımla ilgilenirdi. 24 yaşında öğretmen oldum. Öğretmenlik hayatım zorluklarla geçti. Ben 79’da göreve başladım 80’de 12 Eylül oldu. Sürgünler gerçekleşti. Kütahya da 23 ay çalıştım. Daha sonra geri döndüm. Çanakkale sağlık meslek lisesinde 9 yıl çalıştım. Ardından Çan’a gitmek zorunda kaldım. Ben de gitmeden o dönemde emekliliği istedim. Esnaflığa dönme kararı aldım. Kuyumculuk işine girdim. 7 yıl çalıştık. 7 yıl sonra ortaklık sona erdi. 2012’ye kadar kuyumculukta kaldım. Sonra turizme girdim.
 
Olay: Turizm sektörüne girme fikir nasıl ortaya çıktı ?
Ramazan Candan: Kuyumculuk işinin sürdürürken binanın satılık olduğunu öğrendim. Eski binalara karşı ilgim vardı. Bu binanın dış cephesini çok beğendim. Ardından incelemeler yaptım. Nasıl düzenlerim diye düşündüm. Daha sonra binayı satın aldım. Turizmcilik yapmak için almadım. Ama süreç ortaya götürdü. Yemek üzerine bir alanda iş yapmak istemiştim. Bina ile ilgili yerel tarih araştırması yaptım. Bilgileri derledim. Bu zaman içinde binanın daha önce de otel olduğunu öğrendim. Ardından bende otel yapma düşüncesi gelişti. Aslına uygun yaşatmak istedim. Tekrar otele dönüştürdük.
 
 
Olay: Yabancılar Oteli ismi nereden geliyor?
Ramazan Candan: Burçak Evren, film çekimi için bizimle görüştü. Schliemann’ın burada kaldığını söyledi. O zaman gelip görüştük. Belgeselde buradan sahne çekmek istedi. O zaman bina haraptı. Bende izin verdim çekim yapıldı. Daha sonra bana tabela bıraktı. O tabelada yabancılar oteli yazıyordu. Bende henüz otel yapma fikri yoktu. Ama çok heyecanlandım. Osmanlıca bir ifade vardı. Bugünkü Türkçeye çevirdim. Yabancılar oteli anlamı çıktı. Fransızca ibare ve Rumca ibareyi de çevirdim. Üç çeviride yabancılar oteli yazıyordu. Otelin tapusu bende olabilir ama Çanakkale’nin ortak yapısıdır. Çanakkale’ye borcumu ödediğimi düşünüyorum. Bu şehirde para kazandım ve bu şehre bir eser bıraktığımı düşünüyorum. Atalarımız bin 250 yıl önce yabancılar oteli açma konusunda bir iklim yaratabilmişler. Yabancı denilince insanın aklına Rum, Bulgar, Sırp, Amerikalı geliyor ama Çanlı da yabancı. Adamın gidecek yeri yoksa yabancıdır. Biga ve Ezineli de yabancıdır. Otelin ismi bu şekilde oluştu.
 
 
 
Olay: Oteliniz butik otel olarak kabul edilebilir mi?
Ramazan Candan: Butik otel için en az 10 odalı olmalı. Tüm küçük otellere butik otel diyoruz bu da yanlış bir ibare. Butik otel denildiğinde beş yıldızlı otel konforu anlaşılıyor. Bizim otelimizde turizm özel belgesi var. Biz burasını otel yapmaya karar verdikten sonra baktık o günkü otel konsepti anlayışı çok farklı. Sadece odalar yapılmış. Odada ne banyo, ne tuvalet var. Hepsi ortak kullanılmış. Biz o insanlar bugün sağ olup otel yapsa nasıl yapardı düşüncesinden hareket ettik. Geçmişte oda sayısı daha fazlaydı. Bizim şu an 8 odamız var.”
 
 
Olay: Az oda ile hizmet vermek zor olmuyor mu?
Ramazan Candan: Elbette zor. Ancak bizim otelimiz daha çok meraklısına hitap ediyor. Fiyatımız da biraz yüksek. Çok da aşağı çekmiyoruz. Belli guruptaki insana hizmet etmek istiyoruz. Süreç içerisinde daha iyi olacağına inanıyorum. Yeni misafirler elde etmek şüphesiz güzel. Ama önemli olan, gelenlere iyi bakmak. Gelen insanları buradan memnun ve mutlu ağırlayıp, uğurladık mı en kalıcı reklamı onlar yapıyor. Bizim bugün müşteri kaynağımız internet üzerinden erişim sağlayanlar. Dünyanın bir ucundan size rezervasyon yaptırıyorlar. İnternet üzerinden yapılan rezervasyonu sağlayan “booking.com” da sizle ilgili oylama da yapılıyor. Temizlik, konum, çevresel faktörlere bakıldığında bizin notumuz 10 üzerinden dokuz. Türk gibi başladık Türk gibi gidiyoruz. Üç yıldır yüksek notumuz var. Yaptığımız işten eminiz ve güzel şeyler yapıyoruz.
 
Olay: Kent merkezinde otopark, sektörde yetişmiş personel bulunamaması gibi sorunlar sizi de etkiliyor mu? Turizm de en büyük şikayetiniz nedir?
Ramazan Candan: En büyük şikayetimiz gürültü. Misafirlerimiz de gürültüden şikayetçi. Yapımız ahşap ama bir odaya dışarıdan pimapen yaptım. Kendi çapımda sesi kısmak için bunu yaptım. Ama hoş olmadı. Diğerlerinde tamamlamadım. Turizm olayı sadece bizim yatırımcıların işi değil. Bu işe bütün kent aktörleri dahil edilmeli. Ayakkabı boyacısı, faytoncu, hediyelik eşya satan bu işin parçası olmalı. Bunun yolu yöntemi bir an önce bulunmalıdır. Bu sokaklar vatandaşın. Özgürce kullanmalılar. Esas olan vatandaştır ve biz bunları güzelleştirmeliyiz. Belediye başkanımıza ziyarette bir proje sunduk. “Herkes evindeki balkonundaki çiçeği, saksıyı değiştirecek. Herkesin toprağa, gübreye ulaşması kolay değil, bulamayabilirler. Şehrin muhtelif yerlerinde park bahçeler müdürlüğü toprak ve gübre verecek şekilde konumlansa, sonra halka duyuru yapılsa, vatandaş bedava bunları temin edebilse, şehrimiz daha güzel olur. Arkasında da en güzel balkon yarışması, bahçe düzenlemesi yarışması yapılabilir. Bunları ödüllendirsek daha güzel olur“ dedim. Başkan da tamam dedi. Takip edeceğim.
 
 
Olay: Turizm üzerine Çanakkale’de çok konuşuluyor. Varamadığımız bir turizm kentimi var Çanakkale de?
Ramazan Candan: Çanakkale de turizm konusunda netleşmeliyiz. Herkes her şeyi yaparsa bir şey yapamayız. Netleşmesi gereken konulardan birisi, bizim bir amblemimiz olmalı. İstanbul fuarda Ordunun oksijen şehri amblemi çok ilginçti. Biz Çanakkale’de neyi simge alacağız. Truva, Abide, çanak-çömlek, Mevlana mı simgemiz olacak? Kafalarımız karışık. Netleşmeliyiz. Turizmden ekmek yiyoruz. Turizm barış sevgi ister. Bu şehirde hep savaştan bahsedilir. Giriş ve çıkışa top kondu. Nedir? Bunu biri bize anlatsın. Burada 18 Mart’ta savaş gemileri boğazda duruyorsa onların yerine ne zaman kurvaziyer gemisi gelirse o zaman turizm olacak. Kilitbahir, bana göre dünyanın en güzel köyü. Ama maalesef yürekler acısı bir hali var. Çimenlik Kalesi ne zaman açılıp yeni kordona bağlanacak. Tramvaya binip Truva’ya kadar gitmek istiyorum. Karacaören-Özbek altına kadar gitmek istiyorum. O zaman trafik karmaşası da sona erecek. Atikhisar barajında ki kale neden restore edilmez. Ne zaman restore edilecek. Ben talibim, bana versinler. Hepimiz turizm istiyoruz. Ama gelişmesi için kimse bir şey yapmıyor.
 
Olay: Çanakkale yaşayanın otele katkısı var mı?
Ramazan Candan: Bizim sloganımızdan birisi de yemediğimiz şeyi yedirmiyoruz. Bizim kahvaltımız, evde ne varsa onu ikram ediyorum. Ürünlerin en kalitelisini veriyorum. Ürünlerin hepsi mevsimine göre veriyoruz. Şu mevsimde kahvaltıda domates olmaz ama sezonu geldiğinde 15 Haziranda sonra Kösedere domatesini müşterilerin damak tadına sunuyorum. Bundan sonra projem bu otelde verilmek şartıyla butik bağ yaparak burada konuklara sunacağım. Boreas kafemiz var. Boreas ismi de, Çetin Altan’ın eşi var Solmaz Kamuran. Çanakkale kökenli. Çanakkale ile ilgili çok güzel kitap yazdı. Bu isme orada rastladım. Boreas antik çağda Çanakkale de esen rüzgarın adı. Bora’dan esinlenilmiş olabilir. Kafemizde halkımızın, konuklarımızın damak tadına uygun ürünler ikram ediyoruz.
 
Olay: Meslektaşlar arası rekabet var mı?
Ramazan Candan: Herhalde var. Ben dışarıdayım. Çok müdahil olmuyorum. Bence kesinlikle var.
 
Olay: Turizm sektörüne girdiğiniz için pişmanlık var mı?
Ramazan Candan: Bu sektörde 24 saat hizmet var. Diğer sektörlerde bu yok. Sektöre girdikten sonra Çanakkale şehrini tanımaya başladım. Bazen geceleri otelim de kalıyorum. Yaptığım işi adam gibi yapıyorum. Belli sürelerde değişik zamanlarda otelde kalıp kendim yaşarım. Tarafsız gözlemci gibi davranıp bu otelde konaklayabilir miyim? diye kendimi teste tabi tutarım. Sektörde olduğum için bir pişmanlığım yok.
 
 
Olay: Turizm alanında şunu da yapayım gibi bir düşünceniz var mı?
Ramazan Candan: Sektörü tanıma aşamasındayım. Bir otel daha yaparsam, sıradan mahalle arası olmayacak. Kendilikle konsept otel olacak. Pazarlamacıya, Gelibolu yarımadasına gelen turlara, öğrenciye otel yapayım anlayışında olmayacağım. Onları yapan çok. Benim yapacağım otel daha çok konsept olacak. Bu yönde çalışmalarımda var. Yine merkezde bir otel projem olacak. Çanakkale’de turizm anlamında un, yağ, şeker var. Ama helva yapacak insan yok. Turizm bilincini A’dan Z’ye kent aktörlerine kabul ettirmeliyiz.
Paylaş