Turan, "Ortak yaklaşımı olmayan ekibin bu millete hiçbir faydası olmaz"

2187
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, altılı masaya ilişkin "Hiçbir konuda ortaklıkları yok. Hiçbir konuda ortak yaklaşımı olmayan bir ekibin bu millete hiçbir faydası olmaz." dedi.
 
Çan Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Genel Kurulu`na katılan Turan, burada ilçedeki esnaf ve kooperatif yöneticileriyle bir araya gelerek ülkedeki ekonomi politikalarına ilişkin bilgiler verdi, hükümetin yatırımlarını anlattı. Daha sonra AK Parti Çan İlçe Başkanlığına geçen Turan, gazetecilerle yaptığı açıklamada, İsveç`ten sonra Danimarka`da da Kur`an-ı Kerim`in yakılmasını kınadıklarını söyledi. Tüm kutsallara eşit olunması gerektiğini vurgulayan Turan, "Hep diyoruz Kur`an-ı Kerim kağıt değil ki yakasın. Kağıdı yaktın. Kalbimizdekini ne yapacaksın? Gönlümüzdekini ne yapacaksın? O yüzden bu tarz eylemlerin hiç kimseye faydası olmadığını fark etmelerini isterim. Bu tarz eylemlerin dünya barışına büyük zarar verdiğini, Avrupa Birliği anlayışına büyük zarar verdiğini, tekrar hatırlatmak isterim." dedi. Toplantıya AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, Çan Kaymakamı Mustafa Gürdal, Çan Belediye Başkan Vekili Harun Arslan, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas, AK Parti Çan İlçe Başkanı Ömer Şahin, siyasi parti temsilcileri, oda ve borsa başkanları ile esnaflar katıldı.
 
6`lı Masayı eleştirdi
Turan, CHP`nin sürekli "kriz" ve "kaos" ifadelerini kullandığını dile getirerek şöyle konuştu:
"İşkembeyi bile terbiye eden bu millet sürekli zulmün, vesayetin, kavganın, krizin yanında olan CHP`yi de terbiye edecek göreceksiniz. `Partili cumhurbaşkanı olamaz` demişlerdi. Geldikleri yerde altı partili cumhurbaşkanı adayı olduğunu görüyoruz. Hiçbir konuda ortaklıkları yok. Hiçbir konuda ortak yaklaşımı olmayan bir ekibin bu millete hiçbir faydası olmaz. Ancak Kılıçoğlu`nu aday yaparak `Türkiye`yi değil ama CHP`yi kurtarırız.` diyen CHP`lileri de saygıyla karşılıyoruz. Bakınız İYİ Parti, CHP`nin adayını beğenmiyor. CHP, İYİ Parti adayı kabul etmiyor. `Kılıçdaroğlu adaysa, bizim kurumlarımız bunu kabul etmez.` diyor, bir İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı. Ama ne zaman söylüyor? Altılı masa toplantıdayken. Bunun genel başkanından habersiz olduğunu düşünmek çok saftiriklik olur. Sürekli `Kılıçdaroğlu olmaz.` diyen bir İYİ Parti`nin her toplantıda benzer bir kriz çıkardığını görüyoruz. Kemal Bey`e daha ne desinler? Ama diğer taraftan biz Kemal Bey`in onlarla seçim kaybeden bir lider olarak bir daha meydana çıkmasını, bir daha beraber polemik içerisinde saygın bir yarış içerisinde seçim kampanyası yürütmesini talep ediyoruz."
 
"Gençlerin partisi AK Parti`dir"
Seçimlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 14 Mayıs olarak telaffuz edilmesinin ardından İYİ Parti ve CHP`nin farklı söylemler içine girdiğine işaret eden Turan, şunları söyledi: "Bütün İYİ Partilisi, CHP`lisi `Mayıslar bizim`, `Biz seçime hazırız`, `Çok iyi oldu` dediler. Ancak geçen hafta ağız değiştirdiler. Başladılar `Üniversite öğrencileri oy kullanamasın diye bunu yaptılar.` dediler. Akla ziyan. Oysa biz 18 Haziran`da niye olmadığını çok kez anlattık. O gün `evet` dediler, şimdi u dönüşü yaparak, üniversite seçimlere engel olsun, üniversitedeki öğrenciler oy kullanmasın diye bu kararı aldık gibi çok anlamsız bir iddia ortaya koydular. Oysa yurtta kalan öğrencilerimiz yurt belgesiyle direkt kayıt olabilecek. Evlerde kalan öğrencilerimiz e-Devlet`ten ikametlerini alabilecek ya da Aile Bakanlığımızın desteğiyle, kendi imkanlarıyla memleketlerinde oy kullanabilecekler. İYİ Parti`nin 2018 seçimlerinde yaş ortalaması 57, AK Parti`nin 49. Bize bu eleştiriyi yapan İYİ Parti`nin en genç vekili 46 yaşında. Bizim en genç vekilimiz 22 yaşında. Bakınız bize bu eleştiriyi yapan İYİ Parti`nin 18-29 yaş aralığında hiçbir vekili yok. AK Parti`nin 5 vekili var. Bize bu eleştiriyi yapan İYİ Parti`nin 30-39 yaş aralığından sıfır milletvekili var. Ne gencinden bahsediyorsunuz? Gençlerin partisi AK Parti`dir."
 
"Siyasi ön yargılara uzak, ortak akılla, meseleye bakmaya davet ediyorum"
Bülent Turan, başörtüsüyle ilgili Anayasal bir sürecin başladığını anımsattı. Anayasal değişiklik metnini komisyona sunduklarını dile getiren Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önce bütün partileri ziyaret ettik. Ardından metnimizi hazırladık. Metinden sonra randevu talep ettik. Bu metinde bir defa aileyi korumaya ilişkin bölüme hepsi itiraz etti. Anlaşılır gibi değil. Başörtüsüyle ilişkin bölümde dini inanç dolayısıyla ilgili bölümünün çıkarılmasını istediler. Bir insan başörtüsünü ne için takar. Bir insan başörtüsünü dini inancıyla ilgili takar veya takmaz. `Metinden bunu çıkarın` dediler. Önergeleri kabul olmayınca da maalesef komisyonu terk ettiler. Bu tarihi bir fırsattır. Buradan çağrıda bulunuyorum. Genel kurul aşamasında vicdanlarıyla, siyasi hatıralara bakarak kendi ahlaklarıyla, tüm vekiller gizli oy kullansınlar. Partiler değil, ilkeler esas olsun ve bir daha bu ülkenin tarihinde başörtüsü kavgası gibi üniversiteye girdiği girmediği gibi bir kavga olmasın. Bu anayasa değişikliğine ilişkin gündemi tüm partilerin ilan edilmesini ümit ediyorum. Siyasi ön yargılara uzak, siyasi 
kabullere uzak, ortak akılla, soğuk akılla, meseleye bakmaya davet ediyorum."
 
"Bu yanlıştan dönülmesini ümit ediyorum"
Bülent Turan, başörtüsüyle ilgili olarak komisyondaki tavrın yanlış olduğunu vurguladı.
Söz konusu tavrın genel kurulda devam etmemesi gerektiğini anlatan Turan, şunları kaydetti:
"Şimdi AK Parti ve MHP oylarıyla komisyondan geçti, genel kurulda bekliyor. Fakat altılı masanın mutabakat metninde altı lider başörtüsüyle ilişkin değişikliği `evet` diyemeyeceklerini imzaladılar. Ben Kılıçdaroğlu`nun bu konudaki yaklaşımını anlıyorum. Kılıçdaroğlu`nun başörtüsünden dolayı büyük bedel ödeme korkusundan dolayı adım attığını biliyorum. Ama 82 yaşında Temel Karamollaoğlu`nun nasıl olur da dini inançtan dolayı ifadesini oraya koyamazsınız metnini imza attıran, kendi vicdanımda açıklık getiremiyorum. Nasıl olur da `İslamcı` diye itham edilen Davutoğlu`nun böyle bir metne imza attığının vicdanını değerlendiremiyorum. Nasıl olur da Babacan`ın imza attığını değerlendiremiyorum. O yüzden bu yanlıştan dönülmesini ümit ediyorum. İnşallah hem aileyi koruma bölümü hem dini inançla ibaresine beraber metnimizin genel kurulda kabul edilmesini diliyorum."
(AA)

 

Paylaş