TKP’li öğrencilerden çağrı: “Gelin, AKP’yi tarihin karanlık sayfalarına gömelim”

TKP`li Eğitim Fakültesi öğrencileri adına açıklama yapan Yeliz Köseoğlu, yeni kılık kıyafet yönetmeliği ile AKP’nin, 10 yıllık iktidarı boyunca eğitimi ve toplumsal yaşamı gericileştirme yolunda attığı adımlara bir yenisini daha eklediğini söyledi. Söz konusu yönetmeliğin bir yandan küçük yaştaki çocukları ekonomik gelirlerine göre ayrışmasına neden olacağını, diğer yandan ise 4+4+4 düzenlemesi ile fiili olarak önü açılan okullara türbanın sokulmasının yasallaştırılacağını belirten Köseoğlu, geleceğin öğretmenleri olarak bu duruma sessiz kalamayacaklarını dile getirdi.

 

Herkesi AKP karanlığına karşı mücadele etmeye çağıran Köseoğlu; “Gelin, AKP’nin eğitimini de AKP’yi de tarihin karanlık sayfalarına gömelim” dedi. Köseoğlu şu şekilde konuştu: “Başbakan, “Bırakalım herkes nasıl arzu ediyorsa, gücü neye yetiyorsa onu alsın, onu evladına giydirsin” diyor. Büyük bir çoğunluğunu emekçi kesimlerin oluşturduğu ve tüketim çılgınlığının sürekli teşvik edilerek kılık kıyafetin adeta bir varoluş sembolü haline getirildiği bir ülkede Başbakan sözlerinin ne anlama geldiği açıktır: Aileler arasındaki sınıfsal farklılıklar çocukların kıyafetleri üzerinden daha da görünür hale gelecek, arkadaşları gibi giyinemeyen çocukların duygusal dünyalarında yıkımlara sebep olacaktır. AKP ise meseleye “Zaten biz, aynı mahallede oturanları o mahalledeki okula gönderiyoruz. Başka mahalleye gitmelerine izin vermiyoruz.” sığlığıyla yaklaşmakta ve sadaka dağıtırcasına “Fakir öğrenciye giysi kuponu verebiliriz.” demektedir.

 

Öte yandan, yeni düzenlemeyi basit bir kılık kıyafet tercihi ve özgürlük meselesi olarak değerlendirmenin altında yatan sebep ya gerçekleri görememekten kaynaklanan saflık ya da siyasi iktidar yardakçılığından kaynaklanan akıl tutulmasıdır. Meseleyi sivilleşme ve özgürleşme diye topluma yutturmaya çalışan liberal anlayış, gericiliğe meşruluk kazandırmaktan öteye gidememektedir. Kılık kıyafet yönetmeliğinde yapılan değişikliğin, muğlak bir özgürlük ya da sivilleşme yerine, eğitimin gericileştirilmesi ve gerici toplumsal baskının yoğunlaşması yönünde bir sonuç doğuracağı ayan beyan ortadadır. 10–11 yaşında bir çocuğun kendi özgür iradesiyle başına türban takacağına inanmamızı bekliyorlar. Bu resmi daha önce gördük. “Özgür” iradenin din temelli seçmeli derslerin seçilmesi sırasında nasıl devreye girdiğini biliyoruz. Yine olacak olan budur. Okullar yeni bir "mahalle baskısı" mekanına dönüştürülecek; kimi veliler, cemaatler ve bunların içindeki idareciler, öğretmenler çocukları türbanla görme heveslerini giderecekler. AKP gericiliğinin sınırı yoktur. AKP, 2. Cumhuriyeti’nin çıkarları doğrultusunda bir eğitim sistemi şekillendirmeye çalışmaktadır. Bu sürecin birkaç adım sonrası karma eğitimin bitirilmesi yönünde atılacak adımlar olacaktır. AKP, bizlere, aydınlanmacı ve bilimsel düşünceden arındırılmış; gericilik ve piyasacılık temelinde şekillenen bir eğitim sistemi vaat ediyor! AKP, bizlerden, iktidarın her türlü sömürüsüne biat eden nesiller yetiştirmemizi istiyor! Geleceğin öğretmenleri olarak bizler duruma sessiz kalamayız. Geleceğin öğretmeni olacak bütün arkadaşlarımızı AKP karanlığına karşı mücadele etmeye çağırıyoruz. Gelin, AKP’nin eğitimini de AKP’yi de tarihin karanlık sayfalarına gömelim.”