Emekçi kadınlar, hayatın her alanında kendisini göstermeye devam ediyor. Gerek stantlarda, gerek pazarlarda kendi ürünlerini, kendi emeklerini satarak hayat mücadelesine durmadan devam ediyor. Hobiyle başlayan bu işler, hayatta mücadele verirken kadınların elinde güçlü bir iş kaynağı da oluyor. Çanakkale Cuma Pazarında kendi ürünlerini vatandaşlarla buluşturan emekçiler, pazar yerindeki renkli ürünleriyle de dikkat çekiyor.
Çanakkale Cuma Pazarı’nda kendi el emeğini satan Berrin Bilek, emekçi kadınlardan bir tanesi. Salı ve Pazar günleri belediyenin kendisine tahsis ettiği yerde, el emeği göz nuru kendi tasarımı olan takıları satarken, bir yandan kendi işini yapıyor olmanın da heyecanını yaşıyor.
Takı tezgahında kendi ürünlerini satmanın serüvenini anlatan Berrin Bilek, 4 senedir kendi el emeğinin ürünlerini satıyor. Berrin Bilek, işi hakkında konuşarak “Normalde Eskişehir’de örgü işiyle uğraşıyordum ama buraya taşındıktan sonra da örgüden ziyade takılar ilgimi çekmeye başladı. Ufak ufak, küçük bir tezgahta yapmaya başladım. Gitgide, yapıp ilerledikçe büyüdü. 3-4 senedir bu işi yapıyorum, 2 senesi Çanakkale’de geçti. 2 senedir takı yapıyorum ama örgü işini küçük yaşlardan beri yapıyorum. El işi, örgü, dantel… Onları yapıp satıyordum. Takıyı 2-3 senedir yapıyorum” ifadelerine yer verdi.
Öncesinde hobiyle başlayan bu işler, yavaş yavaş bir iş alanına dönüşüyor. Kadınlar kendi parasını işlere yönelirken aynı zamanda hobilerini işe dönüştürmenin verdiği keyfi de yaşıyor. Bilek, işi hakkında konuşarak “Önceden hobi olarak görüyordum. Çanakkale’ye yeni taşındığımda evden çıkıp yeni bir çevre edineyim, arkadaş edineyim, hobi edineyim diye başladım ama sonra mesleğim oldu. Çalışıyorum, çok büyük paralar kazanmasam da Allah’a şükür yetiyor. Satıldıkça tezgaha yeni ürünler alıyoruz ya da yapıp örüyorum” diye konuştu.
Emekçi kadınlar aynı zamanda Belediye tarafından da destek görüyor. Kendilerine Salı ve Pazar günleri yer tahsis edildiğinden bahseden Bilek “Salı ve Pazar günleri Belediye bize yer verdi, hanımlar için el emeği yapanlar için. Salı günleri çıkıyorum. Ama Cuma günü biraz daha bireysel. Benim de arkadaşım gelmediği için onun yerine açıyorum. Salı ve Pazar günleri kendi el emeğimizi; örgü ve takıları, çeyizlik, dikiş nakış gibi işleri satabilmemiz için belediye stant veriyor” dedi.
Pazarda ürün üretirken aynı zamanda vatandaşların neler talep ettiğini de takip etmek gerekiyor. Moda sürekli değişirken insanların neyi seveceğini bilerek ona göre ürün ortaya koymak gerekiyor. Her kesime hitap ederek ürün çıkartan Berrin Bilek “Pazar olduğu için çok fazla kaliteli, çok pahalı bir şey satamıyorsun. Mesela çelik diyorlar, çeliği satın almaya kalksan ufacık bir bilekliği 150 lira, kolyesi 300 lira. Ben onu burada satamam. O yüzden biraz daha öğrenciye yönelik, biraz daha ev hanımlarına yönelik çok fazla pahalı olmayan birkaç farklı tarzda kolye üretiyorum. Kendimi de yeniliyorum. Hep aynı düzeyde olmasın diye biraz daha gençlerin sevebileceği, sade şık ürünler çıkartıyorum. Veya gelen kişilerin sorduğu sorulara yönelik şekillenebiliyorum. ‘Şu tarzda bir kolyeniz var mı’ dedikleri zaman onu yapmaya çalışıyorum araştırıp” diye konuştu.
Takı siparişlerin zor olduğunu ve insanların siparişlerden eskisi kadar memnun olmadığını ancak kıramayacağı kişiler olduğunda da sipariş üzerine çalıştığını belirten Bilek “Sipariş geliyor ama insanları çok fazla memnun edemiyorsun. Önceden ben internetten sipariş üzerine de satış yapıyordum. Güzel paralar kazanıyordum ama şu anki ekonomide insanlara 10-15 liraya dediğiniz bir bileklik bile pahalı geliyor. 25 TL dediğiniz bir kolye pahalı geliyor o yüzden çok fazla ekstrem bir şey olmadığı zaman sipariş almak istemiyorum. Benim istediğim bunu hobi olarak yapmak. Benim zevk alarak yaptığım ürettiğim bir şeyin alınmasını istiyorum. Ama çok kıramayacağım kişiler olduğu zaman da sipariş alıyorum” ifadelerine yer verdi.
Takılarda her yaş kesiminin farklı bir şey istediğini ve ona yönelik ürünlerin ortaya çıktığını, dile getiren Berrin Bilek “Genelde çocuklar doğal taş, gençler biraz daha basit kolyeler, orta yaşlılar biraz daha hapishane boncuk işleri, kristalleri tercih ediyor. Eskiden erkek takısı fazla yoktu, onları ben koymaya başladım. Normalde mağazalarda da erkek takısı yok. Kolye ucu, zincir alıp erkeklere de takı çeşitleri yapmaya çalışıyorum. Bayanların kadar erkeklerin takıları uğraştırmıyor. Biraz daha çocuklara yönelik, bayanlara yönelik, erkeklere yönelik diye sınıflandırarak her yaştan insan hangi takıyı arayacaksa ona hitap etmeye çalışıyorum” dedi.
(Esra Güller)